13/09/2021 | Yazar: Yıldız Tar
Onur Yürüyüşü’nde gözaltına alınan LGBTİQ+ Meclisleri’nden sekiz kişiye dava açıldı. 2 Kasım’da ilk duruşması görülecek dava öncesi LGBTİQ+ Meclisleri’nden Öykü Ilgın’la konuştuk: Anayasa, herhangi bir kişinin kararının üzerindedir!
Fotoğraf: Ateş Alpar, 2021 İstanbul LGBTİ+ Onur Yürüyüşü
26 Haziran 2021’deki İstanbul LGBTİ+ Onur Yürüyüşü’ne katılan sekiz aktivist hakkında 2911 sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu’na muhalefet iddiasıyla dava açıldı.
Savcılık iddianamesinde, LGBTİQ+ Meclisleri’nden aktivistlerin cezalandırılmasını talep etti. Savcı iddianamesinde “Asla yalnız yürümeyeceksin LGBTİQ+ Meclisleri” pankartının yanı sıra “Susma haykır eşcinseller vardır” sloganlarına yer verdi. İddianameye gerekçe olarak Beyoğlu Kaymakamlığı’nın hukuksuz yasak kararını gösterdi.
Davanın ilk duruşması 2 Kasım saat 10.00’da İstanbul 16. Asliye Ceza Mahkemesi’nde görülecek.
“Susma haykır eşcinseller vardır” sloganı hangi gerekçeyle iddianamede yer alıyor?
Onur Yürüyüşü’ne katılarak anayasal haklarını kullananlara dava açılmasını, LGBTİQ+ Meclisleri’nden Öykü Ilgın KaosGL.org’a değerlendirdi. Ilgın, “Bir sonraki onur yürüyüşünde de yürüyeceğiz” diyerek davanın LGBTİQ+’ların eşitlik ve özgürlük mücadelesini engelleyemeyeceğini belirtti:
“Polisin saldırması bizim için beklemediğimiz bir şey değildi. Zaten bunu göze alarak sokağa çıktık. Polisin saldırması veya barikat kurması, LGBTİQ+’ları öldüren kişilere dava açılmazken bizlere dava açılması elbette sinir bozucu. Ama bizim amacımız bizden sonra gelecek kuşaklar için eşit ve özgür bir yaşam kurmak. Bu dava özelinde de, özensiz hazırlanmış bir iddianame ile karşı karşıyayız. Eşcinselliği suç sayacaklar neredeyse iddianamede. “Asla yalnız yürümeyeceksin” pankartı iddianameye neden bir detay olarak eklendi? “Susma haykır eşcinseller vardır” sloganı hangi gerekçeyle iddianamede yer alıyor? Bir sonraki onur yürüyüşüne gitmeyelim diye hazırlanan bir iddianame ve dava var ortada ama biz bir sonraki onur yürüyüşünde de yürüyeceğiz.”
“Anayasa, herhangi bir kişinin kararının üzerindedir”
Davanın beraatle sonuçlanması gerektiğini de vurgulayan Ilgın, anayasal hakların her şeyin üstünde olduğunu hatırlattı:
“Bir tarafta kaymakamlık yasağı, diğer tarafta anayasa var. Anayasa herhangi bir kişinin kararının üzerindedir. Herhangi bir kişinin kararı bizim anayasal haklarımızla çelişemez. Kaymakamlığın yasağı başlı başına hukuksuz. Keza savcının bu yasağı neden ihlal ettin diye bize dava açması da hukuksuz. Anayasada belirtiliyor, herkesin bu hakkı var. Her yönüyle hukuksuz bir dava. Göz korkutmak için açılmış bir dava. Ama mümkün değil. Polis saldırısını bekleyerek onur yürüyüşüne gittik ve gitmeye devam edeceğiz. Bizi gözaltı, dava ve polis saldırısıyla yıldıramazlar. Siyasal iktidar, savcı ya da polis, eşitlik ve özgürlüğe kavuşmamızı engelleyemez.”
Bu sene Onur Yürüyüşü’nde ne oldu?
19. LGBTİ+ Onur Yürüyüşü için 26 Haziran saat 17.00’de Taksim’de buluşma çağrısı yapıldı. Adalar Emniyeti’nin Onur Haftası pikniğine tehdidi, Şişli Kaymakamlığı’nın 30 günlük etkinlik yasağı, Maçka’da LGBTİ+’lara piknik yasağı ve polis saldırısı ile başlayan haftanın yürüyüşü de yasaklandı. Beyoğlu Kaymakamlığı, “devletin ilkesi ve bölünmez bütünlüğüne, anayasal düzene, genel sağlığa ve genel ahlaka aykırı olabileceği veya başkalarının hak ve özgürlüklerinin korunması ve suç işlenmesinin önlenmesi” bahanesiyle Onur Yürüyüşü’nü yasakladı.
LGBTİ+ Onur Yürüyüşü, Beyoğlu Kaymakamlığı’nın yasağını ve polis şiddetini aştı, Beyoğlu sokaklarında “Susmuyoruz, korkmuyoruz, itaat etmiyoruz” sloganları yükseldi.
Polis daha yürüyüş başlamadan Mis Sokak’ta saldırdı. Odakule’de basın açıklaması okundu. Ardından Tünel’de tekrar basın açıklaması okundu. LGBTİ+’lar Tünel’den Cihangir’e yürüdü. Polis tekrar saldırdı. Cezayir Sokak’ta LGBTİ+’lar tekrar toplandı. Polis saldırısı burada da sürdü. LGBTİ+’lar gün boyu devam eden saldırılara inat sokakta, “Buradayız, alışın, gitmiyoruz” dedi.
TIKLAYIN - Polisleri aş da gel kurbanın olam: Onur Yürüyüşü her yerdeydi!
Etiketler: insan hakları, nefret suçları, kent hakkı