29/11/2020 | Yazar: Defne Güzel
“Hem LGBTİ+ hareketi hem de dernek olarak, yasaklarla baş etme yöntemleri konusunda epey deneyimliyiz. Ancak pandemi yasakları, etkinliklerden de öte, derneğin işleyişini de etkilediği için, epey bir süre sıkışıklık içerisinde bulduk kendimizi.”
Pembe Hayat’ın bu sene online gerçekleştirdiği 20 Kasım etkinlikleri afişi
COVID-19 pandemisinin LGBTİ+ derneklerini nasıl etkilediğini derneklerden dinlemek, pandemideki çalışmalarını, bu çalışmalarda ne gibi engellerle karşılaştıklarını, engelleri aşma yollarını öğrenmek için başladığımız “Pandemide LGBTİ+ Dernekleri” dosyasında giriş yazısı, Muamma LGBTİ+ Derneği ve SPoD’un ardından söz Pembe Hayat’ta.
Covid-19 Pandemisi yavaş yavaş Türkiye’de de varlığını gösterirken bu durumu nasıl karşıladınız? Covid-19 Pandemisi toplantı gündemlerinize nasıl yansıdı?
Covid-19 pandemisi toplantı gündemi olarak ilk kez, evde çalışma gündemi ile karşımıza çıktı. Birçok sivil toplum kuruluşu evde çalışma kararı almıştı. Bunun akabinde aldığımız ilk toplantıda, evden çalışma kararı aldık. Pandemiye dair konuştuğumuz ilk konulardan biri, seks işçilerinin karşı karşıya olduğu ekonomik ve sağlığa dair sıkıntılardı. Buna dair, seks işçilerine yönelik koruyucu bir yönerge çevirip yayınladık. Diğer bir gündemimiz ise, birçok kurumda olduğu gibi, derneğin sürdürülebilirliğinin tehlikeye girmesi idi. Fon veren kuruluşlar her zaman olduğu gibi bu tip kriz anlarında ilk LGBTİ+ örgütlerini gözden çıkardılar ve pandemi gündemimiz, etkinliklerin online olarak devam etmesi üzerine yoğunlaşarak devam etti.
Covid-19 Pandemisine yönelik dernek olarak ne gibi tedbirler aldınız? Ofislerinizi ne kadar süre ile kapattınız? Evden çalışma sürecine nasıl hazırlandınız?
Ofisimizi Mart Ayından Eylül Ayına kadar kapalı tuttuk. Evden çalışma sürecine bir anda geçtik. Bir hazırlık yaptığımız söylenemez, ancak hızla adapte olduk. Gün başı ve gün sonu olmak üzere, gün içinde bitirdiğimiz işleri birbirimize rapor şeklinde bildirerek, iletişimimizi korumaya çalıştık. Aynı zamanda her hafta başı ve sonu olmak üzere online toplantılar düzenledik.
Evden çalışma süreci nasıl geçti? Halen evden çalışma sistemini yürütüyor musunuz? Bu süreç sizin için nasıl geçti ya da nasıl geçiyor?
Mart Ayından Eylül Ayına kadar evden çalıştık, ancak derneğin geçirdiği denetim sonucu artan iş yoğunluğu sebebi ile Eylül Ayında derneği açmak ve dönüşümlü olarak çalışanların derneğe gelmesi kararını aldık. Bu sırada evden çalışmak isteyenler evden çalışabildi. Evde çalışma süreci, en başta gayet verimli olsa da, eve kapanmanın verdiği psikolojik ağırlık, çalışma verimliliğimizi de etkiledi ve oldukça azalttı. Hala derneği açık tutuyoruz. Ancak evden çalışmak isteyenler, evden çalışabiliyorlar.
Pandemi sürecinde gerçekleştirdiğiniz online etkinlikler oldu mu? Online etkinliklere nasıl hazırlandınız? Bu süreçte yaşadığınız teknik aksaklıkları nasıl giderdiniz ve online etkinlik sürecinde ne gibi çalışma metotları uyguladınız?
Pandemiden sonra tüm etkinliklerimiz online gerçekleşti. Pembe Hayat olarak, dijital alana halihazırda hakimdik, gerek youtube kanalımız olsun, gerekse LGBTİ+ film platformumuz olsun. O yüzden pek bir teknik aksaklık yaşadığımızı söyleyemeyiz. Metod olarak ise, LGBTİ+’lara ulaşmada daha etkili olabileceğini düşündüğümüz Instagram, Youtube gibi dijital alanları tercih ettik.
Online etkinliklerin artı ve eksileri nelerdi?
Artı yanı, elbette daha geniş bir kitleye ulaşabilmek. Özellikle aile evlerinde kalmak zorunda kalmış, İstanbul, Ankara ve İzmir dışındaki LGBTİ+’lara ulaşabilmek oldukça artı bir özellik. Eksisi ise, en başta açılma toplantıları ve etkinlikleri düşündüğümüzde, gizlilik açısından epey riskli olması. Ayrıca festival gibi bir aradalığın ve dayanışma ruhunun yaşandığı fiziksel etkinlikleri gerçekleştirme kapasitesinin olmaması.
Pandemi sürecinde diğer LGBTİ+ örgütleri ile iletişime geçtiniz mi? Bu süreçte birbirinizden öğrenmek mümkün oldu mu?
Evet geçtik. Elbette. Bu süreci diğer örgütler nasıl yönetiyor gibi konularda birbirimizden çok şey öğrendik.
Pandemi sürecinin derneğiniz üzerinde yarattığı kaygı durumundan bahsedebilir misiniz? Etkinlik yasakları, toplantı yasakları, genel kurulların ve beyannamelerin ertelenmesi sizi nasıl etkiledi?
Hem LGBTİ+ hareketi hem de dernek olarak, yasaklarla baş etme yöntemleri konusunda epey deneyimliyiz. Ancak pandemi yasakları, etkinliklerden de öte, derneğin işleyişini de etkilediği için, epey bir süre sıkışıklık içerisinde bulduk kendimizi. Denetim süreci de bu sıkışıklık hissini oldukça perçinledi. Doğal olarak, derneğin geleceğine ve sürdürülebilirliğine yönelik kaygılarımız arttı. Halen de kaygılarımızın pek azalmış durumda değil.
Pandemi sürecinin derneğiniz üzerinde yarattığı motivasyon kaynaklarından bahsedebilir misiniz? Olumsuz koşulların nasıl üstesinden geldiniz, bu süreçte neler öğrendiniz, dernek olarak nasıl örgütlendiniz?
Pandemi sürecindeki en büyük motivasyonumuz, Pembe Hayat’a bu zamana kadar gönül ve emek vermiş herkes gibi, derneğin sürdürülebilirliğini sağlamak ve bir alan örgütü misyonu gereğince hizmet vermekti. Ekip olarak, tökezlediğimiz zamanlar olsa da, bu motivasyonla yolumuza devam ettik. Bu tarz krizlere daha fazla hazırlıklı olmamız ve hedef kitlemizle bağımızı koparmamak için çeşitli yöntemler geliştirmemiz gerektiğini öğrendik. Dijital alanın önemini daha önce yasaklar sürecinde deneyimlesek de, bu alana dair kendimizi daha fazla geliştirmemiz gerektiği hususunu gündemlerimiz arasına aldık.
Pandemi sürecinde Covid-19’a dair bilgilendirici içerik, yayın, toplantı düzenlediniz mi? Covid-19’a dair bilgileri dernek üyesi, gönüllüleri ve çalışanları ile paylaştınız mı?
Pembe Hayat, seks işçisi trans kadınlar tarafında kurulan bir dernek olduğu için, öncelikli olarak “Seks İşçiliği ve Koronavirüs (COVID-19)” başlıklı koruyucu bir yönergeyi yayınladık ve Instagram canlı yayını gerçekleştirdik.
Pandemi sürecinde bir yandan LGBTİ+’lar çokça hedef gösterildi. Milli Eğitim Bakanlığı, Netflix üzerinde RTÜK, Diyanet derken neredeyse bütün bir kamu LGBTİ+ karşıtlığında birleşti. Bu durum sizi nasıl etkiledi?
Pandemi süreci Pembe Hayat için denetimlerin gölgesi altında geçti. Bunun üzerine bir de diğer baskı unsurları ve kaynak bulamamak, dernek ekibi olarak motivasyonumuzu elbette olumsuz yönde etkiledi. Eve kapanma sebebiyle, hem bireysel hem de kurumsal olarak hissettiğimiz yalnızlaşma, bu baskılarla birlikte daha da derinleşti.
Pandeminin ilk dalgasından sonra nasıl bir yol izlediniz? Normalleşme sürecine hangi çalışma metotları ile dahil oldunuz ve şu an derneğiniz Covid-19 Pandemisine yönelik nasıl bir strateji izlemekte?
İlk izlediğimiz yol, hedef kitlemize ulaşmak için, dijital mecraları en iyi ve hedef kitlemize en uygun ve verimli şekilde kullanmaktı. Bunu gerçekleştirebildiğimizi düşünüyoruz. Normalleşme sürecinde ise, dönüşümlü olarak ofise gelip gitme metodu çalışmalarımıza dahil oldu.
Derneğimiz, yakın gelecekteki etkinliklerini online olarak gerçekleştirmeyi hedeflemektedir. Uzun vadedeki etkinliklerini ise, fiziksel ve online olmak üzere, A ve B seçenekleri şeklinde planlamayı hedefliyor. Youtube ve LGBTİ+ film platformunu daha etkili bir şekilde kullanmak ve içeriğini genişletmek için çalışmalar yapıyor. Şu anki stratejimizi, hem dijital hem de fiziksel alandaki varlığımızı ihtiyaca yönelik olarak belirlemek diye özetleyebiliriz.
Etiketler: insan hakları, yaşam, sağlık