13/05/2022 | Yazar: Yunus Emre Demir

İstanbul LGBTİ+ Onur Yürüyüşü’ne açılan altı davadan Mis Sokak’ta gözaltına alınanların yargılandığı dava başladı. Duruşma öncesi Çağlayan Adliyesi önünde basın açıklamasını polis engelledi.

Polis, Onur Yürüyüşü davası öncesi açıklamayı engelledi: Susmuyoruz, korkmuyoruz! Kaos GL - LGBTİ+ Haber Portalı

Fotoğraf: Gözde Demirbilek / Kaos GL

2021 Haziran’da gerçekleşen 19. İstanbul LGBTİ+ Onur Yürüyüşü, 2015 yılından beri olduğu gibi geçtiğimiz yıl da yasaklandı. 46’sı yürüyüş günü olmak üzere 29. İstanbul LGBTİ+ Onur Haftası’nda gözaltına alınan 47 kişiden 41’ine altı ayrı dava açıldı. Geçtiğimiz aylarda görülen beş davadan üçü beraatla sonuçlandı, diğer iki dava ise ertelendi.

Mis Sokak’ta yürüyüş başlangıç saati olan 17.00’den iki saat önce, saat 15.00 civarında işkenceyle gözaltına alınan 19 kişiye açılan davanın ilk duruşması ise bugün (13 Mayıs) görülecek. Bugünkü duruşma öncesi aralarında yargılanan 19 kişinin de olduğu LGBTİ+’lar ve LGBTİ+ hak savunucuları Çağlayan Adliyesi önünde basın açıklaması okumak istedi. Polis, basın açıklamasına izin vermedi. LGBTİ+’lar, polisin bu engelini “Onur Yürüyüşü yasaklarını kabul etmediğimiz gibi, açıklama yasağını da kabul etmiyoruz” diyerek protesto etti, sloganlarla adliyeye girdi.

Okunması engellenen basın açıklamasının tam metni:

Geçtiğimiz yıl Haziran ayında 19.  LGBTİ+ İstanbul Onur Yürüyüşü öncesi Mis Sokak’ta polis saldırısı gerçekleşmiş, gün boyu devam eden saldırıların ardından 46 kişi gözaltına alınmıştı. Bugün burada, açılan 6 ayrı davadan biri olan 19 kişinin yargılandığı onur yürüyüşü davası görülüyor. Gözaltına alınanlar hakkında hazırlanan iddianamede polis tarafından uygulanan işkence ve kötü muamele yer almazken özgürlük ve eşitlik talebi için sokağa çıkan LGBTİ+’lar cezalandırılmak isteniyor. Bu hukuksuzlukta ısrarcı olanlara tekrar hatırlatalım: basın açıklaması haktır, protesto haktır, örgütlenmek, itiraz ve mücadele etmek haktır.

Yıllardır kopyala yapıştır gerekçelerle yürüyüşümüzü yasaklayanların gerekçelerinden biri ise halkın huzur ve güvenliğini tehdit etmek. Halkın huzur ve güvenliğini tehdit eden Onur Yürüyüşleri değil, altı yıldır onur yürüyüşlerine saldıran kolluk ve LGBTİ+ düşmanlığını politikası haline getirmiş iktidardır. Bizi yargı taciziyle korkutmaya çalışanlar bilmelidirler ki toplumun huzuru gezi davasında yargılananlar, politik tutsaklar, hayatını savunan ve müebbetle yargılanan kadınlar özgür kaldığında, LGBTİ+’lar dahil tüm ötekileştirilenler, düşmanlaştırılanlar, ezilenler haklarını aldığında ve yaşamları güvence altına alındığında sağlanacaktır. Eşitliğin, özgürlüğün olmadığı bir toplumda huzur da mümkün değildir!

Türkiye’nin en büyük yürüyüşlerinden birisi olan Onur Yürüyüşü’nü 2015’den beri yasaklayan erkek-devlet, LGBTİ+’lara yönelik hedef gösterme, nefret söylemleri ve özellikle trans kadınlara yönelik kamusal alanlardaki saldırılar yoluyla cezasızlıktan güç alan failler yaratmaktadır. Toplumsal cinsiyet eşitliğine inanmayan iktidar İstanbul Sözleşmesi’nden çıkıp bizleri şiddete açık hale getirirken söylemini de transfobi/homofobi üzerinden temellendirerek adeta şiddet faillerine arka çıktı. LGBTİ+’ların temel haklarına ulaşmasına engel olan, LGBTİ+'ların taleplerine kulaklarını tıkayarak, bizleri yok saymaya çalışanlara inatla tekrar söylüyoruz: Bizler mücadele etmekte kararlıyız, hayatlarımızdan ve haklarımızdan vazgeçmeye niyetimiz yok. LGBTİ+’lar olarak yaşama, barınma, çalışma, eğitim ve sağlık gibi en temel haklarımızı geri almak; varoluşumuz baskılanmadan, rencide edilmeden, kınanmadan, aşağılanmadan yaşamak için verdiğimiz bu mücadelenin geri dönüşü yok.

Bizim geleceğe dair duyduğumuz umut, mücadelemizdeki inat ve ısrar, ufkumuz ve hayallerimiz sizin baskınızdan çok daha dirençli. Varoluş mücadelemizin dünü, bugünü ve yarını sizin yasaklarınızı aşar. Çünkü biz hep buradaydık, buradayız ve burada olacağız.

19 yıldır olduğu gibi bu yıl da bir araya geldiğimiz, birbirimizi bulduğumuz, varoluşumuzu, onurlu bir yaşam sürme mücadelemizi kutladığımız sokaklarda olmaya devam edeceğiz.

Ne olmuştu?

29. İstanbul LGBTİ+ Onur Haftası kapsamında gerçekleştirilen 19. LGBTİ+ Onur Yürüyüşü, İstanbul Valiliği’nin son dakika duyurduğu yasak kararı sonrası polis saldırısına uğradı. Yürüyüşten 2 saat önce Mis Sokak’ta başlayan polis saldırısı, tüm Taksim’e yayıldı. Polis saldırıları sonucu çok sayıda kişi işkenceye maruz kaldı ve gözaltına alındı. Yürüyüş günü 46 kişi ve yürüyüşten birkaç gün önce Maçka Parkı’ndaki piknikte 1 kişi gözaltına alındı.

47 kişiden 41’ine 6 ayrı dava açıldı. LGBTİQ+ Meclisleri’nden gözaltına alınan 8 kişiye, Cihangir’den gözaltına alınan 3 kişiye ve 2 çocuğa açılan 3 davadan beraat kararı çıktı. Cihangir’de gözaltına alınan 7 kişiye açılan davanın ikinci duruşması 21 Eylül’de, Maçka Parkı’ndaki piknikte gözaltına alınan 1 kişiye açılan davanın ikinci duruşması ise 30 Haziran’da görülecek. Mis Sokak’taki ilk polis saldırısında gözaltına alınan 19 kişiye açılan dava ise 13 Mayıs günü görülüyor.  


Etiketler: insan hakları, nefret suçları, kent hakkı
nefret