02/04/2018 | Yazar: Mercimek Ali
Elimde görselleri silinmiş, görselleri silindiği için de Hornet kamusalında görünürlüğünü yitiren bayağı bir profil kaldı.
Dedim ki şu sıralar partner istemiyorum, öyleyse sil gitsin Hornet’i. Sonra düşündüm, acaba başka bir şey için kullanılabilir mi bu meret? Aktivizm yapsam? Yaparım aslında… Yapamazmışım. Çok kişisel bir motivasyonla kalkıştığım bir iş, 5 dakika geçmeden karşılaştığım yasakla politikleşerek son buldu.
Bir süredir, Hornet beni mutsuz eden tecrübeler getiriyordu. Ben de baktım vaktim gidiyor, enerjim azalıyor (Hornet Yorgunluktur isimli kitabımı okumuş muydunuz?); partnerlik müessesine ara vereyim biraz dedim. Silmenin, yok etmenin yenilenme getireceği klişesiyle hemen elim Hornet uygulamasını kaldırmaya gitti.
O yorucu erkeklere son bakışın ardından yeni ve enerjik hayatıma geçiş yapacaktım ki aklıma Hornet’te aktivizm yapma fikri geldi. Madem bana göre bu uygulama heteroseksüel erkekliğin yeniden üretim alanıydı, benim için -belki de birçok insan için- sevimsiz ama zorunlu kapıydı; ben de bu iktidarlaşan aygıtın içine girer ters çevirmeye çalışırdım (tamam tamam, bu kadar devrimci gücüm yok, kabul). Aktivizm yaparım, LGBTİ+ hareketin küçücük bir politik eylemini üstlenirim dedim. Trans cinayetlerinin politikliğine vurgu yapar, HIV ile ilgili bilgilendirici görseller koyarım, “başka türlü” cinsel yönelimlerin/yönelmemelerin varlığına dair hatırlatma olurum dedim.
Son günlerde okul için “Dijital Aktivizm” üzerine okuma yapıyordum. Bir yandan bu kalkışmanın bir toplumsal harekete getirisinin olup olmayacağını, en azından diğer LGBTİ+’larla etkileşim yaratıp yaratamayacağını gözlemleme imkanı bulurum diye de düşündüm.
Uzun lafı kısası, günlerden 31 Mart’tı ve gün içinde zaten aklımın köşesinde duran “Trans Görünürlük Günü” bunun için iyi bir başlangıçtı. İnternetten bir trans bayrağı görseli aldım ve üstüne “31 Mart Trans Görünürlük Günü” yazıp Hornet’e yükledim.
Ayrıca “Trans Cinayetleri Politiktir” ve “Nefrete İnat Yaşasın Hayat” görsellerini de ilkinin ardına sıraladım. İsmimi “Nefrete İnat!” yaptım ve başlık kısmına “LGBTİ+ olmak sizi aktivist yapar” diye not düştüm. Sonunda da hakkında bölümüne #TransGörünürlükGünü ve #TransVisibilityDay hashtaglerini koydum.
5 dakika geçmedi ki bir mesaj geldi. Dedim yahu ne kadar etkili bir eylem biçimi hemen etkileşim aldık. Baktım ki mesaj Hornet’ten. “Hey!” diye beni azarlayarak girmiş konuya. Küçük bir sorun varmış. Yüklediğim genel fotoğraf ne yazık ki fotoğraf kurallarından birisine uymuyormuş, bu yüzden reddetmek zorunda kalmışlar. Vallahi yalan yok, cart diye silmişler 3 fotoğrafı da.
Fotoğraf kurallarına göz atmak için mesajdaki linke tıkladım. Bütün rehberi okudum, kısıtlardan herhangi birinin kapsamına yaklaşacak bir şey dahi bulamadım. “Çizim, karikatür, sanat eseri ya da aşırı biçimli fotoğraflar” diye bir madde vardı; acaba binbir uğraş sonunda hazırladığım dijital dövizi yüksek sanat olarak mı gördüler? Hadi inşallah.
Elimde görselleri silinmiş, görselleri silindiği için de Hornet kamusalında görünürlüğünü yitiren bayağı bir profil kaldı. “Ben kapatacağım bu Hornet’i, bilimsel faaliyetlerime yoğunlaşacağım” derken içimde birden aktivist bir ateş yanmıştı ki o da 5 dakikada söndürüldü. Geçenlerde Kaos’ta “Tinder’ın ateşi kendine kadar” diye yazı yayınlanmıştı ya, benim ateşim de “dibimdeki” LGBTİ+’yı aydınlatamadı.
Hornet’te de birçoğunun yer aldığı transların görünürlüğüne hatırlatma yapan bu görselin yasaklanmasına yapılacak pek de yorum yok. Bu kısa tecrübe zaten mesajını içinde ayan beyan barındırıyor. Ha derseniz, “Hornet aktivizm yapma yeri mi canım, millet azmış koli ararken duyar kasmışsın kasmamışsın ne önemi var?”. Bana ne, ben aktivizmi bu mecrada yapmak istedim ve gey uygulaması bunu yasakladı. Nokta.
*KaosGL.org Gökkuşağı Forumu’nda yayınlanan yazılardan yazarları sorumludur. Yazının KaosGL.org’ta yayınlanmış olması köşe yazılarındaki görüşlerin KaosGL.org’un görüşlerini yansıttığı anlamına gelmemektedir.
Etiketler: yaşam, cinsellik
