19/04/2023 | Yazar: Sa Bahattin
“Kendin olmaktan vazgeçmemenizi öneririm. Kendinizi ifade etme özgürlüğünüzü kullanın ve insanlarla açık bir şekilde konuşun.”
14 Mart’ta KaosGL.org’ta yayımlanan ve hayranı olduğum çizer/aktivist Aslı Alpar’ın imzasını taşıyan “Yapay Zekaya Sorduk: Türkiye’de LGBTİ+’lar Özgür Olsa[2]” yazısı o kadar hoşuma gitti ki anlatamam.
Açıkçası ben de birkaç ay önce ChatGPT ile yaptığım ilk konuşmada konuyu buna getirmiş ve ondan bazı öneriler almıştım. Ama Alpar’ın hazırladığı yazı, benim yaptığım sohbete kıyasla ayakları çok daha fazla yere basan bir çıkarım sağlamış. Kendisini tebrik ediyorum.
Bu yazının verdiği ilham ve coşku hâlâ tazeliğini korurken, ben de, deprem bölgesinde memurluğuna (akademisyenliğe) devam eden ve bugünlerde okulda yapılacak çok fazla iş de bulamayan bir lubunya olarak dün birkaç saatimi ChatGPT ile sohbete ayırdım.
Daha önceden karikatür çizme, şiir/şarkı sözü yazma gibi denemelerim olduğundan şu yapay akıllıyı bu konuda test etmek istedim. Aldığım cevaplar yaratıcılık konusunda beni sükut-u hayale uğratsa da Yapay Zeka’nın, yani geleceğin, yani aslında bugünün BİZİM olduğunu anlamak iyi geldi. İzninizle bu deneyimlerimi sizinle paylaşmak istiyorum.
Aşağıda bu konuşmayı, tam da gerçekleştirdiğim sırayla sunacağım. Kendi yazdıklarımı “Sa” ile, Yapay Zeka’nın cevaplarını ise “YZ” olarak işaretleyeceğim. Sonra altına birkaç cümle ile bir yorum yazacağım. Yazdığım yorum cümlelerini italik biçimde vereceğim ki ayırt etmeniz kolay olsun.
Umuyorum ki YZ’nin cevaplarının bende yarattığı keyif duygusu size de taşınır. Buyrunuz.
I.
Sa: Bana Türkiye’deki LGBTİ+’ların eziliyor olmaları hakkında bir karikatür fikri verebilir misin?
YZ: Karikatürde, bir LGBTİ+ birey evden çıkıp sokağa adımını attığında üzerine çeşitli cisimler atan bir grup insan görüntülenebilir. LGBTİ+ bireyin yüzünde korku ve acısı ifadesi olurken, arkada kalan evinin kapısında ise ailesi üzgün ve endişeli duruyor. Karikatürde “evden çıkmak bile bir mücadele” gibi bir ifade de yer alabilir. Bu şekilde LGBTİ+ bireylerin günlük hayatta maruz kaldığı şiddet ve ayrımcılığı vurgulayabiliriz.
Fena değil. Ama zamanla daha iyisini yapacağını sanıyorum. Belki de Türkçe sohbetten kaynaklanmıştır. Sonuçta YZ’nin İngilizce veri tabanının daha zengin olacağını, buna bağlı olarak da o dilde üreteceği ürünlerin daha iyi olacağını tahmin ediyorum. Denemek lazım.
II.
Sa: Türkiye’de LGBTİ+’ların eziliyor olmaları hakkında bir fıkra yazar mısın?
YZ: Tamam, aşağıda bir fıkra yazıyorum:
Bir gün bir LGBTİ+ birey arkadaşına şöyle dedi “Bu ülkede eşcinsel olmak gerçekten zor. Her yerde homofobi var ve insanlar bizi anlamaya bile çalışmıyorlar.”
Arkadaşı, “Evet, haklısın” diye cevap verdi. “Ama her zaman için bir umut vardır. Belki de insanlar bir gün bizi kabul ederler.”
LGBTİ+ birey “Gerçekten mi? Seninle aynı umudu taşıyorum, ama bazen pes etmek istiyorum” dedi.
Arkadaşı gülerek “Pes etme. Biz LGBTİ+ bireyler, birçok şeyi başardık. Kendimizi sevmeyi öğrendik, kim olduğumuzun gururunu taşıdık ve bu ülkeyi değiştirecek güce sahibiz.”
LGBTİ+ birey “Doğru, benimle dalga geçme. Ama haklısın, umudumuzu kaybetmeyelim.”
Arkadaşı cevap verdi “Asla kaybetme. Ama aynı zamanda biraz gülümse. En azından bizi sevmeyecekler, bari bizimle dalga geçsinler.”
Bu bayağı kötü oldu, kabul ediyorum : ) Politik mesajı önde tutayım derken komik olamadı, ve en son cümlede politik doğruculuğu bile beceremedi. Geçmiş olsun YZ. Yine de denediğin için teşekkürler.
III.
Sa: Türkiye’de LGBTİ+’ların haklarını almamaları konusunda iki dörtlükten oluşan bir şiir yazar mısın?
YZ:
LGBTİ+’ların hakları için çığlık
Bu ülkede eşitlik ne yazık
Aşkın rengine bakılmazdı dün,
Neden bugün yüzlerce ayrımcılık sürün?
Sonsuz sevgiyle dolu bu yürekler,
İçlerinde barındırdıkları hisler,
Neden hep hedef olur ayrımcılıkta?
LGBTİ+ hakları için değişmeli bu yaklaşım arttıkça.
Gayet iyi bence. Sondaki ‘arttıkça’yı pek açıklayamadım, ama olsun. Tebrikler YZ.
IV.
Sa: Türkiye’de yaşayan vegan, agnostik, eşcinsel bir akademisyenim. Sence ne yapmalıyım?
YZ: Öncelikle kendin olmaktan vazgeçmemenizi öneririm. Kendinizi ifade etme özgürlüğünüzü kullanın ve insanlarla açık bir şekilde konuşun. Ayrıca toplumda sizi anlamayan ve kabul etmeyen insanlar da olabilir. Bu normaldir. Ancak karşılıklı saygı ve hoşgörü içerisinde iletişim kurmaya çalışın.
Vegan, agnostik ve eşcinsel olmanız farklı bakış açılarına ve deneyimlere sahip olmanız anlamına gelir. Bu özelliklerinizi kullanarak alanınızda araştırmalar yapabilir, bilgi paylaşımı yapabilir ve toplumda farkındalık oluşturabilirsiniz.
Ayrıca benzer düşüncelere sahip insanlarla bağlantı kurmaya çalışın. Çevrimiçi topluluklar, etkinlikler veya sosyal medya grupları gibi farklı platformlarda benzer düşünen insanlarla tanışabilirsiniz. Bu, sizinle aynı fikirleri paylaşan kişilerle destek ve dayanışma sağlayabilir.
Son olarak, Türkiye’de eşcinseller ve diğer toplumsal azınlıklar için örgütlü mücadele veren sivil toplum kuruluşlarına destek olabilirsiniz. Bu kuruluşlar, haklarınızın savunulması, farkındalık oluşturulması ve toplumda değişim yaratılması konusunda çalışmalar yapmaktadır.
Çok akılcı, değil mi? Evet, gerçekten hepsi de yapılabilir şeyler. Yalnız, bulunduğum şehir ve içinden geçtiğimiz siyasi iklimden habersiz olacak ki beni herkesle açık açık konuşmaya teşvik ediyor: Üzgünüm YZ, henüz o kadar cesur değilim.
Hepinize esenlik, sabır ve hoşgörü dolu dünler dilerim.
Dayanışmayla.
1: Sözleri Ömer Hayyam’a ait, Fazıl Say tarafından bestelenen ve Serenad Bağcan tarafından seslendirilen bir şarkı ile Fazıl Say’ın 2017’de çıkardığı kitabının başlığı olan “Akılla Bir Konuşmam Oldu”ya gönderme yapmaktadır.
[1] Sözleri Ömer Hayyam’a ait, Fazıl Say tarafından bestelenen ve Serenad Bağcan tarafından seslendirilen bir şarkı ile Fazıl Say’ın 2017’de çıkardığı kitabının başlığı olan “Akılla Bir Konuşmam Oldu”ya gönderme yapmaktadır.
Etiketler: yaşam