22/10/2021 | Yazar: Yıldız Tar

Hafta boyunca farklı mecralarda yayınlanan yazıları okuduk ve sizler için seçtik. Haftasonunda ne okusam diyenlere ilaç niyetine beş yazı!

Editörün seçimi – 22 Ekim 2021 Kaos GL - LGBTİ+ Haber Portalı

Transların özgürleşmesi neden kapitalizmi yıkmaktan geçiyor? – 5Harfliler / Çev.: Dılşa Ritsa

Dılşa Ritsa, Robin Craig’in Transgender Marxism [Trans Marksizm] kitabının yazarları Joanne Gleeson ve Elle O’Rourke ile yaptığı, 1 Haziran’da Huck Magazine’de yayımlanan röportajını 5Harfliler için çevirdi:

“Hiç kimsenin kendi rızasıyla seçmeyeceği bir kadere mahkum zavallı trans başlı başına bir janr. Fakat toplumsal baskı altındaki hiçbir grup kendini sadece bu baskıyla tanımlamaz. Bunu yapmaları beklenemez de. En iyi ihtimalle seni kafa karışıklığıyla karşılayan ve en kötü ihtimalle de soyunu bitirmeyi planlayan bir toplumun karşısında hazzı, sevgiyi, ifade gücünü ve aidiyetini bulmakta oldukça kuvvetli bir şey var. Bu, senin için tasarlanmamış bir dünyaya karşı gelmenin ve bir gün seni de dahil edeceği umudunu taşımanın bir yolu.”

Söyleşiye ulaşmak için tıklayın.

Neden kuir bir terapiste gitme ihtiyacı duydum? (Ve kuir bir terapist bulma yolları) – KaosGL.org / Çev.: Ezgi Epifani

Ezgi Epifani, Rosemary Donahue’nun 28 Mart 2019 tarihli yazısını Kaos GL için Türkçeleştirdi:

“Geçmişte zihin sağlığı uzmanlarından gördüğüm muamele yüzünden kendi de LGBTIAQ+ olan ve bunu olumlayan bir terapistle bile cinselliğim hakkında konuşacak kadar rahat hissetmem epey zaman aldı. Yine de beni yargılamayacağını bilmek; karmaşık duyguları keşfetmek için güvenli bir alan yarattı ve neticede günlük hayatımda başkalarına da açılmama yardımcı oldu.”

Yazıya ulaşmak için tıklayın.

LGBTİ+ Gençlere Yönelik Zorbalıkla Mücadele Günü yazıları – ÜniKuir / Draga, Gökhan Akpınar, Gökçe

ÜniKuir, LGBTİ+ Gençlere Yönelik Zorbalıkla Mücadele Günü’nde LGBTİ+’ları deneyimlerini paylaşmaya çağırdı. Draga, Gökhan Akpınar ve Gökçe yazdı.

Gökçe: Anime Muhabbeti

“Zannedersem beni en çok güçlendiren şeylerden biri de atanmış ailemde, eğer doğduğum aileyi seçebileceksem seçeceğim bir insanla doğmak. Güçlü olmazsam daima kardeşimin yanımda olacağını biliyorum, ben de daima kardeşimin yanında olacağımı biliyorum.”

Yazıya ulaşmak için tıklayın

Gökhan Akpınar: Futbol ve Çocukluğum

“Her çocuk değerli olma duygusunun incinmediği bir dünyada büyümeyi hak eder; ancak hayat bunu neredeyse hiç kimseye vermez. Biliyorum, size de vermedi. Sizin de yoksunluklarınız vardı. Benim aksime siz susarak değil, bağır çağır baş edebiliyordunuz, tekme-yumruk! Dışarıdan sert çocuklardınız, ama içinizde kırık döküktünüz.”

Yazıya ulaşmak için tıklayın

Draga: Vur Bana Aslanım

“Bana iki tane çocukluğum varmış geliyor. Bir tanesi herkesinki gibi, zamanını doldurduğum bir çocukluk. Bir diğeri ise lubunya olduğumu anladıktan sonra beni gerisin geriye çağıran, her saniyesini gözden geçirmemi isteyen, yetişkin halime kendini en baştan açıklayan çocukluğum.”

Yazıya ulaşmak için tıklayın

Rönesans Dönemi Roma’sında Hemcins Evliliği – Velvele / çev.: İlker Hepkaner

İlker Hepkaner, Katherine Harvey’nin “Rönesans Dönemi Roma’sında Hemcins Evliliği: Erken Modern Avrupa’da Cinsellik, Kimlik ve Topluluk” kitabının yazarı Gary Ferguson ile röportajını Velvele için Türkçeleştirdi:

“Kadın haraketi 20. yüzyılın ikinci yarısında evliliği çok daha geniş bir eşitlik temeline oturtarak kavrama muazzam bir değişiklik getirdiler. Bu nedenle evliliğe erişmek gey ve lezbiyen aktivizminin birincil amacı haline geldi. Bunun yanında, hemcins evlilik fikrinin sadece günümüze ait olmadığı da gayet açık. Roma davası -ve daha önce kadınlar ve erkekler arasında olduğundan bahsettiğim diğerleri- bize hemcins çiftlerin erken modern dönemde evliliğe kendilerine has yöntemlerle sahip çıktıklarını gösteriyor. Aynı zamanda Latin Kapısı’nda buluşan adamların ve onların ortaya çıkardığı hikayelerin -cinsel ehliyet ve topluluğun kutlanmasına riskli bağlılıklarına dair hikayelerin- çekirdek çift kavramının hegemonyasına direndiğini gösteriyor. Bu yolla, bu hikayeler geylerin ve lezbiyenlerin evlenme hakkının istenmesi ve normatif evlilik kurumunun eleştirmesinde kendilerine biçilen rolü üstleniyorlar, LGBT ve queer politik amaçlar için “kullanılabilir” halde var oluyorlar.”

Söyleşiye ulaşmak için tıklayın.

Beyazperdeye yansıyan gökkuşağı: Türkiye sinemasında LGBT görünürlüğü – Gazete Duvar / Serkan Alan

Serkan Alan, Sosyolog Duygu Yayla ile “Türkiye sinemasında LGBT kimliklerin farklı temsili” tezini konuştu:

“Sinemada LGBT temsillerin dönemler arası farklılığı açıkça gösteriyor ki gerek LGBT örgütlenmesi, gerek Türkiye’nin LGBT politikası, gerekse sinema sektörü, toplumun LGBT’lere bakış açısını oluşturmakta oldukça etkilidir. Bu bağlamda sinema sanatının ve toplumun sağduyusunun birbiriyle ilişki içerisinde hareket ettiğini söylemek mümkündür.”

Söyleşiye ulaşmak için tıklayın.


Etiketler: insan hakları, medya, kültür sanat, yaşam, sağlık, tarihimizden
nefret