23/03/2025 | Yazar: Alican E

Alican E. hazırladı: Tüm dünyada kazanımları geriye çekilmeye çalışılan LGBTİ+’lar, eylemlerde gökkuşağı bayraklarıyla ileriye doğru ilerliyor.

Kaos haftalık gündem: 15-21 Mart 2025 Kaos GL - LGBTİ+ Haber Portalı

Tıklayın-Geçen hafta: Kaos haftalık gündem

Öğrenciler, kadınlar, LGBTİ+’lar en iyi bildikleri yerde: İmamoğlu gözaltısına karşı sokakta!

Yıllardır süren nefret siyasetine rağmen sokak hareketinin en güçlü bileşenlerinden biri olarak kalmayı başaran LGBTİ+’lar, “Eylem alanında gökkuşağı bayrağının ne işi var?” sorusuna cevap olarak, hafta boyunca adalet taleplerine sahip çıkarak meydanları terk etmedi. Çarşamba günü, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun yolsuzluk ve terör suçlamalarıyla gözaltına alınmasının ardından başlayan ve öğrencilerin başı çektiği eylemlere, LGBTİ+’lar gökkuşağını getirdi.

Polislerin, tazyikli su ve biber gazı ile protestoculara saldırdığı İzmir’de, LGBTİ+’lar TOMA’ya (Toplumsal Olaylara Müdahale Aracı) gökkuşağı ve trans bayrağı asıp “Direniyoruz aşkım!” dedi. Öte yandan, üniversiteli LGBTİ+ topluluğu Direnişin Renkleri, eylemlerin ilk gününden itibaren alandaydı. Yine İzmir’de, Dokuz Eylül Üniversitesi ve Ege Üniversitesi öğrencilerinin protestosunda LGBTİ+’lar vardı.

İstanbul’da, üniversite öğrencilerinin kampüs protestolarının ardından buluştuğu Saraçhane’deki İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) önünde LGBTİ+’lar, bayraklarla, pankartlarla #HepimizHedefteyiz dedi.

LGBTİ+ dernekleri de, aralarında İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun da bulunduğu 19 Mart gözaltılarına ve protestolara yönelik polis şiddetine dair ortak açıklama yayınladı: “Baharın gelişine bir kıvılcım da biz yakıyoruz: Zulme karşı direnişi, baskıya karşı barışı ve kutuplaşmaya karşı bir aradalığı birlikte örgütleyelim!”

Türkiye genelinde eş zamanlı eylemlerin düzenlendiği üçüncü günde, LGBTİ+’lar yine alandaydı. İstanbul’da gündüz saatlerinde düzenlenen Büyük Üniversite Mitinginde, akşam yüzbinlerce kişinin katıldığı Saraçhane protestosunda bayraklarla yürüyen LGBTİ+’lar, “Yenilir yutulur cinsten değiliz”, “AKP’den hesabı translar soracak” dedi.

Ayrıca, Saraçhane mitinginde konuşan CHP Genel Başkanı Özgür Özel, uzun zaman sonra ilk kez LGBTİ+’ları siyasi söylemine dahil ederek “Bu meydanda cinsel tercihlere karışan yok” ifadelerini kullandı.

Ankara’da ise kampüsteki polis ablukasından kurtularak Kızılay Mitingine gelen ODTÜ’lüler, diğer üniversite öğrencileri ile birlikte, kampüste kalan arkadaşlarının yanına yürümeden önce Kızılay Meydanda trans bayrağı dalgalandırdı.

Eylemlerin üçüncü günü geri kalırken, aralarında Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi’nin LGBTİ+ topluluğu Kuir Baykuş’tan öğrencilerin de bulunduğu, birçok ilde ev baskınları düzenlenerek öğrenciler gözaltına alındı. 

İfade Özgürlüğü Derneği, aralarında Eskişehir Onur Haftası ve Demir Leblebi’nin de olduğu çok sayıda sosyal medya hesabına erişim engeli getirildiğini duyurdu. Başta İmamoğlu’nun gözaltına alınmasının ardından öğrenci eylemlerine ilişkin bilgi ve içerik paylaşan topluluklar olmak üzere erişim engeli getirilen hesaplar arasında Ekmek ve Gül’ün, Eşitlik İçin Kadın Platformu’nun (EŞİK), Feminist Gündem’in, Kadın Savunma Ağı’nın ve Kırkyama Kadın’ın X hesapları da var.

Onur Yürüyüşü yasağı sözde kalmadı, yasaya dönüştü!

Şubat’ta, “Onur Yürüyüşünü örgütleyenler, bu sene için hazırlık yapma zahmetine girmesinler çünkü boşa zaman ve para kaybı olur” diyen Macaristan Başbakanı Viktor Orbán’ın sözleri bir ay sonra yasa haline geldi. Macaristan parlamentosu, Salı günü Onur Yürüyüşlerini yasaklayan tasarıyı kabul etti. Kanun, polisin Onur Yürüyüşlerine katılanları tespit etmek için yüz tanıma yazılımı kullanmasının da önünü açıyor.

Toplantı ve gösteri hakkına ilişkin kanunda gerçekleştirilen değişiklik, Macaristan’ın tartışmalı "çocuk koruma" mevzuatını ihlal eden etkinlikler düzenlenmesini veya bu tür etkinliklere katılmayı suç haline getiriyor. The Guardian, söz konusu yasağı “Avrupa Birliği’nin yakın tarihinde türünün ilk örneği” ifadeleriyle tanımladı.

Salı günü tasarı parlamentoda oylanırken, muhalefet milletvekillerinden bazıları salonda duman bombası ateşledi. Onur Yürüyüşü yasağının parlamentoda kabul edilmesinin ardından başkent Budapeşte'de, ülkenin sağcı hükümetinin LGBTİ+’lara yönelik giderek artan baskıcı politikalarını protesto etmek binlerce kişi sokaklara döküldü.
Macaristan’da bunlar yaşanırken, Amerika Birleşik Devletlerine (ABD) seyahat edecek LGBTİ+’ların güvenliğine ilişkin kaygılar artmaya devam ediyor. Daha önce Almanya Dışişleri Bakanlığı, ABD topraklarına giriş yapacak trans ve non-binary (ikili cinsiyet rejiminin dışındaki) vatandaşlara uyarıda bulunmuştu. ABD Başkanı Donald Trump’ın transların kazanımlarını ortadan kaldıran politika değişimin ardından bu kez, Danimarka ve Finlandiya’dan uyarı geldi. Son haftalarda ABD sınırında yaşanan sorunları işaret ederek seyahat tavsiyelerini güncelleyen iki ülke, doğumda atanan cinsiyete sahip olmayan yurttaşları seyahat öncesi elçilikle iletişime geçmeye yönlendirdi.

ABD’de bu hafta, transların orduda görev almasına yönelik gündeme dair gelişmeler de yaşandı. Savunma Bakanlığı’nın Mart başında yayınladığı genelgeye göre, cinsiyet uyum sürecindeki kişilerin askerliğe elverişli olmadığı iddia edilerek, sadece kimliklerini reddettikleri takdirde orduda görev alabileceklerini ilan edilmişti. ABD'de federal yargıç, Trump'ın transların orduda yer almasını engelleyen kararını durdurdu. Orduda görev yapan ve orduya katılmak isteyen 20 kişinin açtığı dava sürerken, ABD Bölge Yargıcı Ana Reyes avukatların ihtiyati tedbir talebini kabul etti.

İstanbul’da bir grup erkek, trans kadını sokak ortasında darp etti

İstanbul Kartal’da, bir kadını sokak ortasında hedef alan transfobik şiddeti sosyal medya hesabından duyuran Demir Leblebi, “Fobik politikalarla bu şiddeti üretenleri, aklayanları tanıyoruz, sürecin takipçisi olacağız” dedi. İnsan Hakları Derneği (İHD) Genel Merkezi, transfobik saldırıya tepki olarak yayınladığı açıklamada, “İktidarın LGBTİ+’lara yönelik nefret söylemleri karşılığını buldu” ifadeleriyle aylardır LGBTİ+’lara karşı yürütülen nefret kampanyasını işaret etti.

Henüz bir hafta önce, İstanbul Tarlabaşı’nda 8 trans kadına “gürültü yapma” bahanesiyle keyfi ceza paraları kesilmiş; sivil polisler tarafından kimlikleri alınarak zorla fotoğrafları çekilen kadınlar, polis şiddetine karşı koyunca darp edilmişti.

İktidarın nefret kürsüsünün bu haftaki konuğu: Gençlik ve Spor Bakanı

Geçtiğimiz hafta milletvekillerinin üstlendiği nefret nöbetini, bu hafta Gençlik ve Spor Bakanı Osman Aşkın Bak devraldı. Edirne’de 15 Mart'ta yapılan iftar programında konuşan Bak, “cinsiyetsizleştirme” ve “LGBT akımları” ifadeleriyle LGBTİ+’ları hedef aldı.

8-14 Mart haftasında, Cumhurbaşkanından AKP Grup Başkanvekiline, HÜDA PAR’ından Cumhuriyet Kadınları Derneği’ne, kürsüye çıkan pek çok siyasi aktör, nefret değirmenine su taşımak için mesai harcamıştı.

Yıldız Tar 1 aydır tutsak

KaosGL.org Genel Yayın Yönetmeni Yıldız Tar, 21 Şubat’tan bu yana tutuklu. Halkların Demokratik Kongresi’ne (HDK) yönelik yürütülen soruşturma kapsamında “silahlı örgüt üyeliği” iddiasıyla hapsedilen Yıldız için bu hafta Anayasa Mahkemesine başvuru yapıldı.

Yıldız’ın savunmasını üstlenen Medya ve Hukuk Çalışmaları Derneği (MLSA) ile Kaos GL avukatları, gazetecinin siyasi nedenlerle tutuklandığı vurguladı ve soruşturmanın dayandırıldığı kayıtların haber takibi ve sivil toplum etkinlikleri çerçevesinde gerçekleştiği hatırlatıldı. Ayrıca, hukuka aykırı yollarla elde edilen bu kayıtların 13 yıl sonra tekrar dava dosyasına konulmasının, hem delil hukukuna hem de bireysel haklara açık bir müdahale anlamına geldiği vurgulandı.

Öte yandan dostlarının, gazetecilerin ve insan hakları savunucularının Yıldız’a yazdığı mektuplar, KaosGL.org’ta yayınlanmaya devam ediyor. “Görüldü” köşesinin son mektubunda, dostu ve meslektaşı Tuğçe Yılmaz, sivil toplum ve gazetecilik için Yıldız’ın yokluğunun ne anlama geldiğini şu sözlerle ifade etti:

“Dışarıda ilginç gelişmeler oluyor, bunlardan avukatların aracılığıyla haberdarsındır elbette. Ancak bizi ilgilendiren her haberde boğazıma bir düğüm atılıyor, bunu seni üzmek için söylemiyorum; senin ne kadar önemli bir habercilik yaptığını böyle kötü bir yolla tekrar deneyimlediğimi bil ve bu mektubu okuyan herkes de bilsin, diye söylüyorum.”


Etiketler: insan hakları, kadın, medya, nefret suçları, siyaset, dünyadan, özel haber, yıldız tar için gazetecilik için, kaoshaftalıkgündem
İstihdam