30/01/2025 | Yazar: Tansu Pişkin
Mardin Artuklu Üniversitesi’nden Güçlü anlatıyor: “Lubunya olmak çok özel ve güçlü bir şey. Bununla yaşamayı başarabilirsen her yerde keyifli bir şeye dönüşüyor.”

Fotoğraf: Dilara Açıkgöz / csgorselarsiv.org
LGBTİ+ öğrencilerin neler yaşadığına ışık tutmaya çalıştığımız dosyamızda bugün Güçlü anlatıyor. Güçlü, 22 yaşında Mardin Artuklu Üniversitesi öğrencisi. Aslında İstanbul’da yaşıyor ancak eğitimi için bir süredir Mardin’de.
“Lubunya olmak çok özel ve güçlü bir şey. Bununla yaşamayı başarabilirsen her yerde keyifli bir şeye dönüşüyor” dese de ülkenin tamamının LGBTİ+’lar için riskli olduğu kanaatinde:
“Öte yandan örgütlenmek ya da kendi benliğini yaşamak, taşrada daha da dikkat çekiyor ve yanlış bir şeymiş gibi sayılıyor. Burada herhangi bir aktivite, etkinlik olmadığı gibi kimse de konuşmuyor. Sanki biz yokuz gibi davranılıyor.”
TIKLAYIN - “LGBTİ+ isen özgür ve istediğin gibi yaşamanın bir bedeli oluyor”
“Ne istediğini bilip oradan özgürleşmek çok önemli”
Güçlü riskli olduğunu düşündüğü için açık yaşayamıyor. Dolayısıyla doğrudan bir ayrımcılığa ya da nefret söylemine maruz kalmamış ancak kendini kısıtlandırarak yaşamak zorunda:
“Örneğin çok dikkat çekmemek için daha az takı takmaya özen gösteriyorum. Çünkü küçük bir şehirdeyiz ve her yerde hep aynı yüzleri görüyor ve aynı insanlara maruz kalıyoruz. Haliyle bir baskı yaratıyor üzerimde.
“Çok fazla arkadaşlık da kuramıyorum. Birbirimize açık olduğumuz arkadaşlarımdan bile LGBTİ+ olmayı yanlış ya da günah olarak tanımlayanlar var çünkü. Burada kendi duygularını ve var oluşunu bastırmaya çalışıyor insanlar. Oysa ne istediğini bilip oradan özgürleşmek çok önemli…”
TIKLAYIN - “Ne kadar çoksak o kadar görünürüz”
“Bireysel ilişkiler bile hayatımızı riske atarken üniversite yönetimine karşı çözümü hiçbir şey yapmayarak bulduk sanırım”
Artuklu Üniversitesi’nde öğrencilerin kendilerini ifade edebileceği ya da çeşitli organizasyonlarla bir araya gelebilecekleri resmi bir LGBTİ+ topluluğu ya da kulübü yok. Öğrenciler de bu durum karşısında sessiz kalmaktan başka çare bulamamış:
“Kimliğini hak ettiği şekilde özgürce yaşayan birçok kişinin hem üniversite yönetimi hem de toplum tarafından dikkat çektiğini ve tehditkâr bakışlar altında olduğunu görüyorum.
“Bir arkadaşım hocalarımızdan biriyle dertleşmek için gidip yönelimiyle ilgili konuştuğunda oldukça sert bir tepkiyle karşılaştı. Bireysel ilişkiler bile hayatımızı riske atarken üniversite yönetimine karşı çözümü hiçbir şey yapmayarak bulduk sanırım.”
Güçlü bu sene sonunda mezun olup İstanbul’a dönecek. Orada daha rahat yaşayacağını söylüyor:
“Büyükşehirde hayatımı ve kimliğimi daha konforlu biçimde yaşayacağımdan emin olsam da Türkiye’de benim için her zaman bir tehlike olduğu gerçeği maalesef değişmiyor.”
*Bu metin tamamen gerçek olaylara ve birebir yapılan bir röportaja dayanmaktadır. Ancak, görüşme yaptığımız kişinin güvenliğini korumak amacıyla bazı kişisel bilgiler olay akışını etkilemeyecek şekilde değiştirilmiştir. Bu düzenlemeler, hikâyenin bütünlüğünü ve özünü korumakla birlikte, katılımcının kimliğini ifşa edecek unsurları gizlemeyi amaçlamaktadır.
Etiketler: insan hakları, eğitim, özel haber, beda, araştırma, inceleme, yorum