03/01/2024 | Yazar: Yıldız Tar

Av. Kerem Dikmen’le nefret mitingi çağrısını kamu spotu gören, LGBTİ+ haklarıyla ilgili her yayını ise sansürleyen RTÜK’ü konuştuk: Laboratuvar olarak görülen LGBTİ+ toplumu üzerinde başarıya ulaştığı varsayılan her yöntem, diğer toplumsal kesimler üzerinde de uygulanıyor.

“RTÜK, insan hakları karşıtı bir anayasal kurum” Kaos GL - LGBTİ+ Haber Portalı

Fotoğraf: Kerem Dikmen, Kaos GL'nin 2022 insan hakları raporunu açıklıyor

Radyo ve Televizyon Üst Kurulu (RTÜK) yine cezalarla gündemde. Yeni yılı “LGBTİ+ konusundaki değerlendirmeler” gerekçesiyle Halk TV’ye ceza keserek “kutlayan” kurum, iki yıldır LGBTİ+’ları hedef gösteren “Büyük Aile Buluşması”na çağrı filmini kamu spotu olarak yayınlatıyor. Yayın ilkeleri arasında “toplumsal cinsiyet eşitliğine ters yayın yapmamak” da olan RTÜK’ün kamu spotuna Kaos GL’nin açtığı dava ise hem mahkemede hem istinafta reddedildi.

LGBTİ+’lara nefreti kamu spotu gören, LGBTİ+’larla ilgili tarafsız herhangi bir içeriği ise cezalandıran RTÜK’e yargı korumasını Kaos GL İnsan Hakları Programı Koordinatörü Av. Kerem Dikmen’le konuştuk.

TIKLAYIN - Esmeray’dan RTÜK sansürüne tepki: Bu çocuklar her gün ölüm korkusu ile yaşıyor

“Ortalama bir okur yazar, bu kamu spotunun kanuna aykırı olduğunu fark eder”

Kuruluş mevzuatında RTÜK'e, “nefret duyguları oluşturan yayınlara müdahale etme görevi” verildiğini hatırlatan Av. Dikmen’e göre RTÜK kanunu ile nefret mitingine çağrı filminin yayınlanmasında büyük bir çelişki var:

“RTÜK kanununda sayılan yayın ilkeleri arasında toplumsal cinsiyet eşitliğine ters yayın yapmamak da var. Bunlar kanunda yazılı ifadeler. Kamu spotları yönergesi ise doğrudan bu ifadelerin geçtiği kanun maddelerine atıf yapıyor. Bu yönergeyi hazırlayan da RTÜK'ün kendisi. Bu aslında sık karşılaştığımız bir durum değil yani kanun maddeleri daha ziyade genel ifadelerle yetinir. Ama kanun öyle spesifik yazılmış ki nefreti, toplumsal cinsiyet eşitliğine aykırı yayını doğrudan yasaklamış, yetmemiş, üzerine RTÜK demiş ki ben de kendimi kanundaki ilkelerle sınırlıyorum.

“Bunları uzun uzun söylememin nedeni şu: Bir elinize nefret kamu spotunu alıyorsunuz, içinde şu ifade var "tüm dünyayı ve ülkemizi bir virüs gibi saran LGBT propaganda ve dayatmalarına karşı ben de varım diyorsan". Diğer elinize de yukarıda saydığım kanunu alıyorsunuz. Artık hukuk uzmanlığı falan gerekmiyor, ortalama okur yazar, kanun yorumlama yeteneği olan bir kişi bu kamu spotunun bu kanuna aykırı olduğunu ilk anda fark edecektir. Ama idari yargı fark etmedi, daha doğrusu etmek istemedi. Yoksa onlar da biliyorlar bu kamu spotunun nefret söylemi olduğunu ve kanuna aykırı olduğunu. Ama hukuk, anayasa falan bunlar artık ikincil önemde. Önemli olan politika ve kararların, iktidar koalisyonunun politikaları ve ittifaklar siyaseti ile uyumu.”

TIKLAYIN - Kaos GL, RTÜK’ün nefret mitingi kamu spotuna dava açtı

RTÜK’e yargı kalkanı

RTÜK’ün 2023’e cezalarla veda ederken LGBTİ+’ları da atlamaması, Esmeray Özadikti’nin İrfan Değirmenci ile Halk Meydanı programındaki sözleri üzerinden kanala “milli ve manevi değerlere aykırılıktan” yüzde 3 idari para cezası verilmesine şaşırmadığını belirten Av. Dikmen, Halk TV’nin de tıpkı Kaos GL gibi yargı duvarına toslayabileceğine dikkat çekiyor:

“Esmeray üzerinden Halk TV'ye verilen cezaya şaşırmak saflık olur. Cezalandırılmak istenen LGBTİ+'ların kamusal alandaki görünürlüğü ve LGBTİ+ kimliğin varoluşla olan ilgisini kurması. Esmeray ne dedi? "Şu anda beni ekranda gören özellikle Z kuşağında olan LGBT+ çocuklar şu an çok seviniyorlardır ve kendilerini yalnız hissetmiyorlardır buna eminim" dedi. Halk TV de Kaos GL'nin geçtiği yoldan geçecek, muhtemelen yargı duvarına onlar da çarpacak. Sebebi de ailenin korunması olacak. İktidar bir stratejik akılla hareket ediyor, maalesef iktidara karşı çıkanların böyle bir stratejik akla sahip olduğunu söylemek zor. Kaos, Esmeray, tek tek birey veya örgütler tabii ki mücadele ediyorlar, edecekler de. Ama bu dönüşümü durdurmak ve geriye çevirmek proaktif olmayı gerektiriyor. Bunun çok uzağındayız.”

TIKLAYIN - RTÜK, dijital platformlara ceza yağdırdı

“RTÜK, gözü önünde gerçekleşen silahlı şiddete kayıtsız kalan polisten farksız”

RTÜK’ün bu cezası yeni değil. 2023 yazında da Netflix, Disney +, Prime Video, Mubi, Bein ve Blu TV’ye ceza yağmıştı. Para cezalarının gerekçeleri “cinsiyet temelli alternatif dünya düşlemek”, “cinsellik ve cinsiyet sınırlarının tanınmaması”, “LGBTQ+ ögeler içermesi”ydi. Av. Dikmen, her sene Kaos GL’nin insan hakları raporlarında LGBTİ+’lara ayrımcı uygulamalarıyla yer alan RTÜK’ü “insan hakları karşıtı bir anayasal kurum” olarak niteledi:

“RTÜK önemli bir kurum çünkü kanunla değil anayasa ile kurulmuş. Kanunla görevler tanımlanmış. Ve görevleri arasında yukarıda söylediğim yayınları gördüğünde harekete geçmek de var. Sevimsiz bir benzetme belki ama asayiş alanında polise neden ihtiyaç duyuyorsanız yayın alanında da RTÜK'e o nedenle ihtiyaç duyuyorsunuz. Bu nefret spotuna müdahale etmesi gerektiği halde sessiz kalan RTÜK, gözü önünde gerçekleşen silahlı şiddete kayıtsız kalan polisten farksız. Yasaya, anayasaya göre harekete geçmesi gerektiği halde harekete geçmiyor. Bu nedenle RTÜK, LGBTİ+'lara karşı çıkan, insan hakları karşıtı bir anayasal kurum.”

TIKLAYIN - RTÜK’ten Halk TV’ye “LGBT+ konusundaki değerlendirmeler” nedeniyle para cezası

Muhalefet partilerinden RTÜK üyeleri ne yapmalı?

RTÜK, Huysuz Virjin’e getirdiği yasaklardan dijital platformlarda LGBTİ+ avına çıkmaya uzanan tarihinde hep sansürle anılan bir kurum. Peki bu sansür toplumsal hayatı nasıl etkiliyor? Av. Dikmen, dijitaldeki ceza ve baskılara rağmen internet olanaklarının bu yansımayı sınırlandırabileceği fikrinde:

“Biraz daha uzun vadede göreceğiz bu etkiyi. Ama dijital yayıncılığın olması ve RTÜK'ün sansür mekanizmasına girmek istemeyen yayıncı kuruluşlar, özellikle internet olanakları bu yansımayı sınırlandıracak faktörler. Ancak şurası net, yok sayılan, lanetlenen, hedef gösterilen LGBTİ+'lar şiddete ve hak ihlaline açık hale geliyorlar, sorumlulardan biri de RTÜK. Eğer böyle bir soruya mesela analog yayının olduğu 30 sene önce yanıt verseydim çok daha olumsuz bir tablo çizebilirdim. Neyse ki dijital özgürlük dünyasında tek iletişim aracımız analog yayınlar değil.”

Sadece hükümet partisi üyelerinden oluşmuyor RTÜK. Muhalefet temsilcileri de azınlıkta olsalar da kurulun bir parçası. Kararlar oy çokluğuyla alınsa da, muhalefet partilerinden temsilcilerin ne yaptığının önemli olduğunu söylüyor Av. Dikmen ve ekliyor:

“Türkiye’deki kutuplaşmış iklim RTÜK'ü de esir almış durumda. Tek RTÜK değil birden fazla RTÜK var. Bu noktada RTÜK'ün muhalefet kontenjanından seçilen üyelerinin yapabileceği tek şey, yazdıkları karşı oylarda nasıl bir RTÜK ve nasıl bir yayın dünyası hayaline sahip olduklarını bizlere göstermek. Ancak bu da bütüncül bir politika gerektiriyor. Fakat muhalefetin LGBTİ+'lar ve toplumsal cinsiyet konusunda bütüncül bir politikaya sahip olduğunu söylemek mümkün değil. Seçim odaklı ittifakların politikaları belirlediği bir atmosferde bu nefret sisinin dağılması zaman alacak. Ancak tek tek emareler, laboratuvar olarak görülen LGBTİ+ toplumu üzerinde başarıya ulaştığı varsayılan her yöntemin diğer toplumsal kesimler üzerinde uygulanacağını gösteriyor. Umarım muhalefet aklı bunu görür ve bir strateji üretir. Kolay değil ama imkansız da değil.”


Etiketler: insan hakları, medya, nefret suçları, aile, siyaset
İstihdam