07/03/2023 | Yazar: Ali Erol

LGBTİ+ karşıtı nefret söyleminin Şubat seyrini “nefret siyaseti” ve “nefret medyası” başlıklarıyla izledik

Homofobik nefret söyleminin Şubat seyri Kaos GL - LGBTİ+ Haber Portalı

Çizim: Aslı Alpar / Kaos GL

LGBTİ+ karşıtı nefret söylemini Şubat ayında “nefret siyaseti” ve “nefret medyası” başlıkları altında izledik.

Homofobik ve Transfobik Nefret Söyleminin Şubat Ayı İnternet Seyrine sosyal medya ve internet ortamlarına yansımış ayrımcı nefret ifadeleri ile doğrudan üreten, yayan ve teşvik eden medya organlarından LGBTİ+’lara yönelik cinsiyetçi, transfobik ve homofobik nefret söylemlerini derledik.

Medya çalışmaları kapsamında sosyal medya mecrası ile internet medyasını izleyen Kaos GL, internet yayıncılığında dikkat çeken, sosyal medya ortamlarında öne çıkan Lezbiyen, Gey, Biseksüel, Trans ve İnterseks (LGBTİ+) odaklı homofobik ve transfobik nefret söylemi üreten ve yayan haberler ile mesajların takibini yaparak kaydını tutuyor. Cinsel yönelim, cinsiyet kimliği ve cinsiyet ifadesi ile LGBTİ+ varoluşlara yönelik ayrımcı yaklaşım, nefret söylemi üreten, yayan, teşvik eden, savunan ya da haklı gösteren ifadeler içeren haber ve yorumları aylık dosyalarla raporluyor.

Cumhurbaşkanı: “LGBT... sapkın akımlar... karışık tipler...”

AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, TBMM çatısı altında yaptığı konuşmalarda LGBTİ+ yurttaşları hedef alan söylemini Ekim, Kasım, Aralık ve Ocak aylarının ardından Şubat ayında da sürdürdü.

Hak hukuk hürriyet ve eşitlik talepleri tanınmayan LGBTİ+ yurttaşlara yönelik “sapkın akımlar” ifadesini kullanmaya devam eden Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, partisinin TBMM Grup Toplantısında yaptığı konuşmada, sözü gene “LGBT”ye getirdi ve “karışık tipler” dedi:

“Aile kurumunu sapkın akımlardan koruyacak anayasa değişikliği teklifimizi, Cumhur İttifakı olarak Meclisimizin takdirine sunduk. Altılı masaya soruyorum: Biz kutsal saydığımız aile kurumunu Anayasa teminatı altında parlamentoya sunduk ve aile kurumunu, kutsiyeti içinde parlamentoya getirirken ey bu altılı masanın içinde olanlar çıkın da açıkça, mertçe LGBT’yi kimler savunuyor kimler savunmuyor, bunu da söyleyin. Bizim LGBT ile ne ilgimiz ne de alakamız var. Çünkü biz aileyi kutsamışız, onu kutlu bir kurum olarak sayıyoruz. Bu kutlu kuruma herhangi bir sağdan soldan karışık tiplerin yürümesini kabullenmiyoruz. Ailelerimiz, tarihinden bugüne o kutsiyeti içinde hep gelmiş ve bu anlayışla da bugünlere, inşallah yarınlara da yürüyecek.”

Yeni Şafak, “Bizim LGBT’yle İşimiz Yok” paylaşımı yaparken, devam etti: “Cumhurbaşkanı Erdoğan, partisinin grup toplantısında Altılı Masa'ya LGBT tepkisi gösterdi: “Ey altılı masanın içinde olanlar çıkın da açıkça, mertçe LGBT'yi kimler savunuyor, kimler savunmuyor bunu da söyleyin”, “Bizim LGBT ile alakamız yok, çünkü biz aileyi savunuyoruz.”

Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, partisinin TBMM Grup Toplantısı'nda “LGBT”ye ilişkin sarf ettiği sözleri, Evrensel gazetesi, “Erdoğan yine LGBTİ'leri hedef aldı: “Sapkın akımlar, karışık tipler…”” başlığıyla görürken, Karar, yorumsuz aktardı.

Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, “aile kurumunu sapkın akımlardan koruyacak anayasa değişikliği teklifimiz” tabirini kullandığı “teklif”i bir diğer AKP’li İbrahim Aydemir, gene TBMM çatısı altında, “ileriye dönük toplumsal tehditleri engellemek” gerekçesiyle savunmuştu. AKP’nin Erzurum Milletvekili devam etmişti: “LGBT diye bir heyyule, bir sıkıntılı yapılanma var. O yapılanmayı, aileyi deforme etmek için kullanan çevreler var, kullanmaya çalışan çevreler var. Onu da mutlaka ama mutlaka bertaraf etmek için anayasaya böyle bir maddenin kaydedilmesi lazım.”

İçişleri Bakanı: “Şimdi de LGBT diye...”

Vatandaşların can ve mal güvenliğini sağlayıp, her türlü tehdit ve baskıya karşı korumakla görevli olan İçişleri Bakanı, LGBTİ+'ları vatandaştan görmeyip ayrımcılığa tabii tutan, nefret söylemiyle hedef gösteren, yetinmeyip “LGBT” ifadesini “uyuşturucu” ve “terör”le birlikte telaffuz etmekte sakınca görmeyen ayrımcı dil ve söylemini sürdürdü.

LGBTİ+ toplumunu sistematik olarak hedef alan Türkiye Cumhuriyeti İçişleri Bakanı Süleymen Soylu, Şubat ayında, İstanbul’un Esenyurt ilçesinde düzenlenen Karadeniz Hemşehri Buluşmaları’nda konuştu:

“Şimdi de LGBT diye bütün toplumumuzu cinsiyetsizleştirmeye çalışan bir anlayışı düzenimize koymaya çalışıyorlar. Kim cinsiyetsizleşmek istiyorsa cinsiyetsizleşsin. Kılıçdaroğlu, kendisini ve arkadaşlarını cinsiyetsizleştirmek istiyorsa yapsın. Allah bize ne emrediyorsa bir onu yaparız. Aile bizim için önemlidir, kadın bizim için önemlidir, erkek bizim için önemlidir.”

Türkiye Cumhuriyeti İçişleri Bakanı, konuşmasını, twitter hesabından da paylaştı: “Kılıçdaroğlu, kendi arkadaşlarını cinsiyetsizleştirmek istiyorsa cinsiyetsizleştirsin,

Allah bize ne emrediyorsa biz ondan yanayız”

Süleyman Soylu’nun LGBTİ+ karşıtı sözlerini, Türkiye Gazetesi, “Muhalefete LGBT Tepkisi” ara başlığı ile verdi. Akit’tin kendisine yakışan manşeti ise “Bakan Soylu'dan Kılıçdaroğlu'na tokat gibi LGBT cevabı! "Çok istiyorsa kendisini..."” oldu.

Hükümet medyası: Homofobik nefret söyleminin hem aracısı hem üreticisi

LGBTİ+’lara karşı nefret siyasetini sahiplenen hükümet yanlısı medya, homofobik nefret söyleminin hem aracısı hem doğrudan üreticisi olmaya Şubat ayında da devam etti.

Kamu temsilcilerinin ayrımcılık yasağı ve eşitlik ilkesini gözetmeyip LGBTİ+ yurttaşlara yönelik ayrımcı bir dille sarf ettikleri nefret söylemi ile gongo’ların kurumsal ayrımcılık ve nefret suçlarına çağrıya varan eylem ve söylemleri hükümet yanlısı medya aracılığıyla yayılmaya devam ediyor.

LGBTİ+ toplumu ve kurumlarını düşmanlaştıran, manipülasyon, dezenformasyon ve provokasyonlarıyla hak savunucularına, LGBTİ+’lara ve örgütlerine saldıran, nefret söylemini doğrudan üreten, yayan, okurlarıyla takipçilerini teşvik eden hükümet yanlısı ve muhafazakâr medyanın aracı olduğu homofobik nefret siyaseti Şubat ayında şöyle seyretti…

Akit’in Şubat ayı nefret nakaratları depremde de değişmedi: “LGBT’ci Metin Uca İstanbul Havalimanı’nda gözaltına alındı... LGBT savunucusu televizyon programcısı...”, “Türkiye depremin acısını yaşıyor! İyi Partili LGBT sevici Erdem'den çirkin sözler”, “Depremde de uslanmadılar! TİP'ten felaket bölgesinde LGBT propagandası...”, “LGBT desteğiyle bilinen Önce Çocuklar ve Kadınlar Derneği Diyaneti mahkemeye verdi”, “Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan 6'lı masaya çok zor LGBT sorusu!”

“TİP deprem bölgesinde LGBT propagandası yaptı” başlığı, Yeni Söz tarafından da tekrar edildi.

Hükümet yanlısı muhafazakâr nefret medyasından Milat, “TİP deprem bölgesinde LGBT propagandası yaptı” kopyala-yapıştır başlığı ile yetinmedi, “haber” görseli olarak bir de yarısı yakılmış gökkuşağı bayrağı kullandı: “Türkiye İşçi Partisi, deprem bölgelerinde bulunan çadır kentlerde LGBT üzerinden propaganda yapmaya başladı.”

Muhafazakâr nefret medyasının “okur” yorumlarının homofobik nefretine bahaneye hacet varmış gibi Şubat ayında vesile “deprem” oldu.

Haber7’nin “deprem” haberine düşülen “okur” yorumu: “Allaha karşı gelenler ve günahlar yüzünden felaket afet Dünyanın üstünden gitmiyor eşcinsel evlilik bile normal oluyorsa bu yozlaşma elbette bir gün felaketi çağırır CHP lgbt yi tartışıyor ise biz de artık bunları hak etmiş olmuyor muyuz bu kadar felaketten bu çıkıyor bence”

Hükümet yanlısı olmayan ama muhafazakâr nefret medyasından Yeni Asya, “Umumi musibetler, umumi tevbe gerektirir” başlığı altında, “Hristiyan din adamları”nı deprem vesilesiyle kendi nefret söylemine ortak etti. Karadağ Patriği Amfilohije’nin, “Eurovision şarkı yarışmasında birinci olan eşcinsel şarkıcıyı kastederek, “Allah yağmurları insanlara vahşi yönlerine kapılmamaları konusunda bir uyarı olarak gönderdi” demişti” ve Ortodoks Sırp Patriği Irinej’in ise, ““Allah’ın eşcinsel toplumun günahları için Sırbistan’ı cezalandırdığını” söylemişti” ifadelerini paylaştı ve devam etti: “Günah, fısk, zulüm ve isyanlarını azgınlık boyutuna taşıyan kavimlerin nasıl helâk edildikleri, Hz. Nuh, Hud, Lût ve Salih aleyhimüsselâm gibi peygamberlerin kıssalarında detaylarıyla anlatılıyor. Bunların hepsi, ibretli İlâhî gazap örnekleri… Gazap, toplumun büyük çoğunluğu müstehak hale geldiğinde takdir edilen bir İlâhî ceza. İkaz ise, lokal ve mevziî boyutta gerçekleşen bir uyarı. Felâket ve musibetler bunun araçları. İkazlara kulak verilmediği ve duyarsız kalındığı takdirde, bu uyarılar –Allah muhafaza– daha sert, genel ve kapsayıcı cezalara dönüşebilir.”

Kaos GL’den aylık nefret söylemi takibi

Kaos GL, sosyal medya ortamları ile internet yayıncılığında cinsel yönelim, cinsiyet kimliği ve cinsiyet ifadesi ile LGBTİ+ varoluşlara yönelik ayrımcı yaklaşım, homofobik ve transfobik söylem içeren haber ve gelişmeleri takibe alıyor.

Böylece Kaos GL, internet yayıncılığında dikkat çeken, sosyal medya ortamlarında öne çıkan Lezbiyen, Gey, Biseksüel, Trans ve İnterseks (LGBTİ+) odaklı homofobik ve transfobik nefret söylemi üreten ve yayan haberler ile mesajların aylık takibini ve irdelemesel kaydını tutuyor.

Ayrımcı, ırkçı, homofobik, transfobik unsurlar taşıyan ifadelere nefret söylemi denilmektedir. Bir gruba ya da o gruba üyeliği nedeniyle bir kişiye yönelik düşmanlıktan kaynaklanan ve o gruba yönelik düşmanlığı gösteren veya cesaretlendiren ifade biçimleridir. Nefret söylemi, nefret suçuna teşvik ya da eşlik edebileceği için, bu iki kavram birbiriyle bağlantılıdır.

Nefret söylemi, Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi tavsiye kararında, “nefret biçimlerini yayan, teşvik eden, savunan ya da haklı gösteren her tür ifade biçimi” olarak tanımlanıyor: “Cinsel yönelim veya cinsiyet kimliği temelli ayrımcılık Avrupa Konseyi standartlarıyla bağdaşmaz.”

“Nefret söyleminin genellikle toplumda azınlık durumunda olan gruplara yönelik gerçekleştiği düşünüldüğünde, yaygınlaşması sonucunda zaten genellikle görünmez olan bu gruplar çoğunluk grupların bu tarz yaklaşımları ile muhatap olmamak adına daha da fazla oranda görünmez hale gelmektedirler. Nefret söylemine yönelik devlet tarafından aktif bir karşı koyuş ortaya konulamadığı durumda ve ifade özgürlüğü adına bu tür ifadeler koruma gördüğünde, bu durum devletin hoşgörüsüzlüğe ve nefrete karşı azınlık grupların korunması yerine bu tür görüşlerin yayılmasını tercih ettiği anlamına gelecektir.”

Lezbiyen, Gey, Biseksüel, Trans ve İnterseks (LGBTİ+) terimleri ile tanımlarını, LGBTİ+’lara yönelik ayrımcılık ideolojileri ve anlamlarını, insan hakları ve ayrımcılıkla ilgili terimler ve tanımlarını ve daha fazlasını, Kaos GL Derneğince yayınlanmış “LGBTİ Hakkında Sıkça Sorulan Sorular ve Cevapları” kitapçığında bulabilirsiniz.

Not: Bu dizide, internet ortamı ile sosyal medyadan yapılan alıntıların yazım hatalarına dokunulmuyor; olduğu gibi alınıyor.


Etiketler: insan hakları, medya, nefret suçları
2024