11/04/2023 | Yazar: Ali Erol

Erzurum YeniGün, İstanbul SuperHaber, Konya YeniGün, Yeni Konya, Yeşil Giresun, Maraş Gündem ve Eskişehir 2Eylül yazarlarından derledik.

Yerel basından Mart 2023 nefret köşeleri Kaos GL - LGBTİ+ Haber Portalı

Homofobik nefret söylemiyle bendini de haddini de aşıp “köşe”lerine sığmayan, LGBTİ+’ları düşmanlaştırarak hedef gösteren gazete yazılarını okuyoruz…

Yerel basından 2023 Mart ayı nefret köşeleri Erzurum YeniGün, İstanbul SuperHaber, Konya YeniGün, Yeni Konya, Yeşil Giresun, Maraş Gündem ve Eskişehir 2Eylül yazarlarından geldi.

Erzurum YeniGün: “Teröristler, LGBT’ciler, ateistler, milliyet düşmanları, maneviyat karşıtları, say say bitmiyor!”

Erzurum YeniGün köşe yazarı M. Musa Çakır, “Mesele Türkiye meselesi” başlığı altında, “Ne yapıyorlar?” diye soruyor, “Sözümüz ona siyaset… Öyle ki, birbirlerine hiç benzemedikleri halde bir aradalar…” diye kendini cevaplıyor, sonra da saydırıyor: “Komünistler, sosyalistler, bölücüler, teröristler, LGBT’ciler, ateistler, milliyet düşmanları, maneviyat karşıtları, say say bitmiyor!”

Erzurum yerel basınından köşe yazarı Çakır’ı, 2020’den, “İnsan Hakları Derneği’nin ne işi olur ki acaba eşcinsellikle?” sorusuyla hatırlayalım: “İnsan Hakları Derneği’nin ne işi olur ki acaba eşcinsellikle? Ya da İzmir ve Ankara barolarının… Hayır, sapkınlığın savunulabilir bir tarafı var da, bunu bir tek biz mi bilmiyoruz yani? Tedavi edilebilir bir hastalık olarak kabul etmek mümkünken, Lutiliği bir yaşam biçimi haline getirmek ve bu günaha “insan hakları” penceresinden bakmak ise, kimse kusura bakmasın en büyük ahmaklıktır, en büyük ziyankârlıktır, en büyük geri zekâlılıktır…”

İstanbul SuperHaber yazarından “kokteyl” nakaratlar

İstanbul yerelinden SuperHaber yazarı Ceyhun Bozkurt, “6+1 Masası Dersleri” başlıklı köşe yazısında, Erzurum YeniGün yazarının ardından “say say” devam ediyor:

“Ülkemizde: FETÖ, PKK, Radikal Sol, LGBT, Lümpen Liberaller, Azınlıklar, Anarşistlerden oluşan birbirine benzemez suni bir blok oluşturulmuş, bu bloğa salt Recep Tayyip Erdoğan karşıtlığı söylemiyle seçimi kazanacağı inandırılmış.” Ha, “sahada da önemli çalışmalar yapan bir güvenlik uzmanı” ile “yaptığı sohbet”ten aktarıyormuş tüm bu “kokteyl” nakaratları.

AKP’li kadın siyasetçilere “aileden yoksun aile bakanı”, manevi sabıkalı” diyen Konya YeniGün erkek yazarı “LGBT”ye ne demez

Konya yerel basınından Yeni Gün gazetesi köşe yazarı Salih Sedat Ersöz, “Yeniden Refah’ın ittifak için 30 maddelik şartı” başlıklı yazısına, Cumhur İttifakı güzellemesiyle başlıyor: “HÜDA- PAR, terör örgütü PKK nın siyasi uzantısı olan HDP ye karşı inançlı kürt kardeşlerimizin kurmuş olduğu bir partidir.”

Ardından, AKP ile Yeniden Refah Partisi arasında ittifak görüşmelerine geçiyor ve YRP’nin bu görüşmelerde AKP’ye sürdüğü “30 maddelik şart”ı sayıyor: “Bu maddelere karşı çıkan hiçbir inançlı Türk vatandaşının olduğunu zannetmiyorum. Baştan sona hepsi bizim milli ve manevi değerlerimize uygun konulardır.”

Kopyala-yapıştır “köşe”sinin yarısını baştan dolduran Konya Yeni Gün yazarı Ersöz, yazısının geri kalanını AKP’li Derya Yanık ve Özlem Zengin’in itirazları üzerinden “LGBT”ye bağlıyor: 

“Bir aileye sahip olmayan, aileden yoksun Aile Bakanı Derya Yanık, daha önce de İstanbul’da düzenlenen LGBT karşıtı yürüyüş için “nefret söylemini doğru bulmuyorum” ifadelerini kullanmış ve büyük tepki almıştı. Daha önce yapılan LGBT lilerin yürüyüşlerinden sonra bile bu ifadeyi kullanmayan bakanın, aileyi sarsan LGBT tehlikesine karşı yapılan yürüyüş için bu ifadeyi kullanması çok ama çok büyük affedilmez bir yanlışlık içermişti. Bakanın bu ifadesi, LGBT lileri sevindirirken aile yapımızı korumak için canla başla çalışan samimi Müslümanları da oldukça üzmüştü. O tarihlerde böylesine büyük bir yanlışa imza atan ailesiz Aile Bakanı bu defa da büyük bir yanlış daha yapmış ve pişmiş aşı döküp saçmıştır. Derya Yanık'tan sonra bu konuda manevi sabıkası bulunan, iptal edilen İstanbul sözleşmesinin ve feminizmin yılmaz savunucusu hatta sözleşme kaldırıldığı zaman Tayyip Erdoğan'a tepki vermekten çekinmeyen Özlem Zengin'de aynı söylemde bulunarak "6284 kırmızı çizgimizdir" dedi. Halbuki YRP’nin teklifinde 6284 sayılı yasanın kaldırılması değil, “Aile bütünlüğünü bozucu hükümlerinin ayıklanması” ifadeleri yer alıyor. Bu da gayet doğru bir yaklaşımdır.”

Konya Yeni Gün yazarı Salih Sedat Ersöz’ü, 2020’den, “sapıklıkların tümü, sözleşmeyle korunur” cinsiyetçi ve homofobik nefret nakaratlarıyla hatırlayalım.

Yeni Konya yazarı, “Ey Milliyetçiler! Ey mütedeyyin Müslümanlar!”ı homofobik nefret siyasetine çağırıyor

Yeni Konya yazarı Alaettin Ekizer, “Ey Vicdan Sahipleri! Neredesiniz!” başlıklı “14 Mayıs 2023 seçimleri” yazısında, güya, “Vallahi hangi partinin/ittifakın kazanacağı zerrece umurumda değil. Hiç birisi babamın oğlu da değil” numarası çekiyor, ardından da, “vatanıma, vatanımın bölünmez bütünlüğüne, milletime, milletimin yüce menfaatlerine, dinime, dinimin temel değerlerine ölesiye bağlıyım ve bu uğurda ecdadım gibi can vermeye de hazırım” diye efelenip Kemal Kılıçdaroğlu’na saydırmaya geçiyor...

“Kısa adı LGBT olan sapıklıklara "kimsenin cinsel tercih ve yönelimine karışılmayacak” kılıfıyla özgürlük (!) tanıyacaklar. Daha açık bir ifadeyle kadın kadına ilişki (Lezbiyenlik), erkek erkeğe ilişki (İbnelik) serbest olacak. ABD'de ve bazı Avrupa ülkelerinde olduğu gibi erkeğin erkekle, kadının kadınla evlenmesi yasal olacak. Ey Milliyetçiler! Ey mütedeyyin Müslümanlar! Ey vicdan sahipleri! Ey Vatanseverler...”

Yeni Konya yazarı Alaettin Ekizer’i, 2020-2022 yıllarından hatırlayalım: “Pornonun yaygınlaştırılması, eşcinsel eğilimleri teşvik etme, v.s.…”, “Eşcinsel sapkınlığını teşvik ettiler ve eşcinsel tercihleri koruma altına aldılar”, “Ey İktidar; bu sapıkların günahlarına ortak olmayın!... İstanbul Sözleşmesi'ni yürürlükten kaldırmazsanız iki cihanda da elimiz yakanızdadır.”, “LGBTT (lezbiyen, gey, biseksüel, transseksüel veya travesti) gibi sapıklıklar "kişisel tercih, cinsel yönelim, özel hayat alanı” gibi tehlikeli çarpıtmalarla meşru sayılamaz. Bunlar kişisel hak ve hürriyet kapsamında değerlendirilemez.”

Yeşil Giresun: “Aile yapımızı hedef alan LGBT”

Yeşil Giresun yazarı İsmail Şefik Aydın, “Batı’ya Mahkûm Değiliz!” başlıklı köşe yazısında, “En Büyük Sorunumuz Sahte Atatürkçülerdir!” diyor.

Türk solunu “anti-Rusçu” bulan Yeşil Giresun yazarı, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nu da “batıcı” olmakla eleştiriyor ve nihayet sadete geliyor: “6’lı Masa’yı ayakta tutan yegâne unsur Erdoğan Düşmanlığıdır. Aile yapımızı hedef alan LGBT’ye kesin tavır alınamamaktadır.” 

Maraş Gündem’den deprem izlenimi: “LGBT gayri resmî çalışmalarını sürdürmüş, faiz tefeciliğinden kurtulamadık”

Kahramanmaraş yerel basınından Maraş Gündem yazarı Ömer Işık, “Kahramanmaraş Depremi İzlenimleri” başlığı altında yazıyor: “Kahramanmaraş’ta deprem olacağı 2-3 yıldan beri konuşulmaktaydı. Ama alınan tedbirler yoktu. Sadece ülke çapında bir deprem alarmı verildi, toplanma yerleri tespit edildi o kadar. Fay hattının olduğu yerlere iskan izni verilmeye devam edildi. Yine fay hattına çok katlı evler dikildi. Eski evler 40-50 yıllık evler boşaltılmadı. Evet bunları yapmak külfetli, ancak insan daha kıymetli. Şimdi ihmalden dolayı bunca vefat eden kişilerin hesabını kim nasıl verecek? Müteahhitler, denetleyenler, izin verenler kendilerini sorumlu tutmalılar.”

Maraş Gündem yazarı, onca “fay hattı” ve “tedbirsizlik” muhabbetinin ardından “konu”yu “LGBT”ye bağlamayı ihmal etmiyor: “Kanaat kalmamış, yolsuzluk önlenmemiş, lüks ve israf başını almış gitmiş. LGBT gayri resmî çalışmalarını sürdürmüş, faiz tefeciliğinden kurtulamadık.”

Maraş Gündem yazarı Ömer Işık’ı, 2019’dan, “Akla İstanbul Sözleşmesinin bu Yahudi aileleri tarafından desteklendiği gelmektedir” ve 2020’den, “Ülkemizde erkek evlilikleri, cinsiyet değişikliği, hatta toplu seks hayatı yaygınlaşmaktadır” fantezileriyle hatırlayalım...

Eskişehir 2Eylül: “Uydurma cinsiyetlerle kadını adeta silen LGBT hareketi”

Eskişehir yerel basınından 2 Eylül yazarı Can Hacıoğlu, “Kadın konusu, erkek konusudur” başlığı altında 8 Mart’ı kutluyor:

“Erkekle birlikte mücadele kadın hareketini geliştirir. Kadınlarımız geleceklerini, eşitsizlikleri yaratan sisteme karşı erkekle birlikte mücadele ederek çözüme kavuşturabilir. Kadın hareketi tek kelime ile kökeninde kadının aşağılanması bulunan ve uydurma cinsiyetlerle kadını adeta silen LGBT hareketiyle kol kola girenlerin değil; LGBT dayatmasına boyun eğmeyenlerin hareketidir. Kadın hareketi aynı zamanda, değerlerimizle kavga ederek marjinalleşenlerin değil; değerlerimize sarılarak kitleselleşenlerin hareketidir. Deprem felaketinde bile İstanbul Sözleşmesi ezberine sarılanlar kadın sorunlarını çözemez. Batı’dan kurtarıcı bekleyenler, kadınların geleceğini aydınlatamaz. Kadın hareketi net bir şekilde, emperyalizmle mücadele içinde özgürlüğünü kazanan Cumhuriyet Kadınlarının hareketidir.”

Eskişehir 2 Eylül yazarını, geçen seneden, “pembe kapitalizm”e karşı “kız çocuklara pembe, erkeklere mavi giydirilmesi” önerisiyle hatırlayalım...

Not: Bu dizide, köşe yazılarından yapılan alıntıların yazım hatalarına dokunulmuyor; olduğu gibi alınıyor.


Etiketler: insan hakları, medya, nefret suçları
nefret