23/11/2022 | Yazar: Ali Erol

Eylül ayında İstanbul’da başlayan LGBTİ+ karşıtı mitinglerin nöbetleşe nefreti Mardin, Van, Diyarbakır ve Kayseri ile sürdü.

LGBTİ+ karşıtı nefret siyasetinde nöbetleşen şehirler Kaos GL - LGBTİ+ Haber Portalı

Fotoğraf: Diyarbakır’daki nefret yürüyüşü

LGBTİ+’ların eşit yurttaşlık haklarına karşı “aile” buluşması adı altında tertiplenen mitinglerle sürdürülen nefret siyasetinin hafta sonu nöbetini devralan şehirler Mardin, Van, Diyarbakır ve Kayseri oldu.

Eylül ayında İstanbul’da başlayan, Urfa, Konya, Ankara, Trabzon, İzmir, Antep ve Batman’ın ardından LGBTİ+’lara karşı yürütülen nefret siyaseti sürüyor.

Mardin’in LGBTİ+ karşıtı “sivil toplum”u: Rektör, İl Milli Eğitim Müdürü, Müftü, Memur-Sen, HÜDAPAR ve AKP’li siyasetçiler

LGBTİ+ sivil toplum örgütleri tarafından gerçekleştirilen etkinlikler ve yürüyüşler, “toplumsal hassasiyet ve duyarlılıklar”, “kamu güvenliği”, “genel sağlık ve ahlakın korunması” ve “başkalarının hak ve özgürlüklerinin korunması” gerekçeleriyle 2015’ten beri saldırıya uğrayıp 2016’dan itibaren yapılması yasaklanırken, LGBTİ+’ların varolma ve hayat hakkını hedef alan nefret organizasyonları kamu ve siyasetten temsilcilerin katılımlarıyla devam ediyor.

Mardin Sivil Toplum Kuruluşu Platformu, Cuma (18 Kasım) namazının ardından Şakir Nuhoğlu Camisi önünde “Mardin ailene sahip çık” sloganıyla basın açıklaması yaptı. “LGBT propaganda ve dayatması” nakaratını tekrar eden Mardin STK Platformu sözcüsü, “hiç doğamayacak olan bebeklerin hayat hakkı” gibi sözler sarf ederken, “LGBT”nin, “insan neslinin varoluşuna tehdit” olduğunu söyledi ve “devletimizin gerekli tedbirleri alması”nı istedi.

LGBTİ+ karşıtı organizasyonu, “Mardinliler LGBT Propagandasına karşı “Aile için” meydanlara indi” başlığıyla geçen Mardin Life, açıklamaya katılan “Mardinliler” arasında “Mardin Artuklu Üniversitesi Rektörü İbrahim Özcoşar, İl Milli Eğitim Müdürü Murat Demir, Artuklu Müftüsü Abdullah Işık, HÜDAPAR İl Başkanı İsmail Çevik, AKP Kadın Kolları Başkanı Esengül Aydın” isimlerini saydı.

Mardin Büro Memur Sen Şube Başkanı, sosyal medya hesabından, “Mardin Sivil Toplum Kuruluşları olarak, "Küresel Çetenin LGBT Dayatmasına Karşı Aileni ve Neslini KORU!" Sloganıyla Şakir Nuhoğlu cami önünde buluşup basın açıklaması” yaptıklarını paylaştı.

Yerel basından Kızıltepe Ekspres Haber, Mardin İletişim Gazetesi ve Midyat Gündem, Anadolu Ajansı’nın geçtiği “Mardin’de “Ailene Sahip Çık” basın açıklaması” başlığı tercih ederken; HÜDAPAR’ın yayın organı Doğru Haber, “Mardin'de cinsel sapkınlara karşı "aileyi koru" basın açıklaması düzenlendi” başlığı altında nefret yayını yaptı. 

Van’ın LGBTİ+ karşıtı “sivil toplum”u sadece cinsiyet eşitliğine değil, KADEM’in tercihi “toplumsal cinsiyet adaleti” ifadesine de karşı

“Ailen saldırı Altında Hareket Geç” ismi altındaki LGBTİ+ karşıtı nefret yürüyüşü, Van Sivil Dayanışma İnisiyatifi (Van SDİ) ve Türkiye Aile Meclisi ortaklaşa tertibiyle 19 Kasım’da yapıldı.

“Van Geleceği İçin Toplandı, Aileye Savaş Açanlara Geçit Vermeyeceğiz” pankartı açılan nefret yürüyüşünde, “Sapkın LGBT Çetelerine Hayır”, “Sapkınlığa Dur De”, “Medyada LGBT Dayanışmasına Dur De” ve üzerine çarpı atılmış “LGBT” dövizleri taşındı.

“LGBT aleyhine slogan” atarak yürüyen Van Sivil Dayanışma İnisiyatifi (Van SDİ) üyeleri adına okunan açıklamada, “LGBT propaganda ve dayatmaları”, “sapkın saldırı”, “bozuk zihniyet” nakaratları tekrar edildi.

Cinsiyet” ile yetinmeyen, “toplumsal cinsiyet” ilişkilerini de “fıtrat”a dâhil eden Van SDİ, “sapkın” saydırmasıyla devam ederken, “cinsiyet kimliği”ni de inkâr ediyor: “LGBT eğilimli sapkın zihniyet… “Cinsel Yönelim”, “Cinsel Tercih”, “Cinsellik Hakkı” vb. adlar altında tamamen insan fıtratını ve tabiatını yok edici mahiyetteki eşcinsel evlilikler… insan tabiatını bozucu cinsiyet değiştirme… Özellikle LGBT fikriyatı…”

İstanbul Sözleşmesi’nin feshi sürecinde yürütülen karalama kampanyasında dile getirilen söylemleri sürdüren “Türkiye Aile Meclisi”nin eşitlik karşıtı nakaratlarıyla konuşan Van DSİ, KADEM’in, “toplumsal cinsiyet eşitliği” yerine tercih ettiği “toplumsal cinsiyet adaleti” ifadesine de karşı olduğunu ilan ediyor: “Biz toplumsal cinsiyet adaleti tanımına karşıyız… LGBT zihniyeti… Cinsi sapıklığın eşitliği de adaleti de olmaz.”

“Sapıklık, ahlaksızlık ve çarpık ilişkiler” nakaratlarıyla devam eden Van SDİ, “toplumsal cinsiyet övgüleri”, “LGBT komisyonları”, “Soros”, “Rotşil”, “Siyonizm”, “emperyalizm” ifadelerini sıraladıktan sonra, “sapkınlığın önlenmesi ve Toplumsal Cinsiyet kavramlarının karşılık bulamaması adına mevcut 6284 sayılı kanunun yeniden revize edilmesini” de talep ediyor.

Kadınlar adına” yapılan konuşmada ise gene “LGBT fikriyatı” telaffuzu ve “Avrupa Birliği”, “sapkın örgütlerin pençesi”, “Lgbt ve benzeri sapkın kuruluşlar” ifadelerinin ardından söz İstanbul Sözleşmesi’ne bağlandı: “Daha önce uzun süre yürürlükte olan ve kısa bir süre önce kaldırılan İstanbul Sözleşmesi'nin bazı maddeleri cinsel eğilim hareketine katkılar sağlamış, toplumu ve aileyi haliyle en temel insan hakkı olan nesil emniyetini tahrip etmiştir. Ancak bu sözleşme kısa bir süre önce ortadan kaldırılarak büyük bir ailevi tahribatın önüne geçilmiştir.”

Kamu Memurları Konfederasyonu Memur-Sen’ bağlı sendikal gongoların şube temsilcileri, sosyal medya hesaplarından, Van’da yapılan LGBTİ+ karşıtı yürüyüşe katıldıklarını paylaştılar: Bem-Bir-Sen, Birlik Haber-Sen, Toçbirsen, Diyanet-Sen, Eğitim Bir-Sen Van Şube

Büro Memur-Sen Van Şube Başkanı Memur-Sen Van İl Başkan Vekili: “Van'da, aile yapımızı, neslimizi ifsad etmeye çalışan sapkın şer odaklarına karşı Van Sivil Dayanışma İnisiyatifince düzenlenen, "Sapkınlık Normalleştirilemez, AileneSahipÇık" temalı proğrama  STK’larımız,Sendikamız, ailelerimiz,  vatandaşlarımızla birlikte katıldık.”

Diyanet-Sen Van Şube Başkanı ve aynı zamanda Van Sivil Dayanışma İnisiyatifi İcra Kurul Üyesi Nurullah Arvas, “Teşekkürler Van” diyor, “Van-SDİ (Van Sivil Dayanışma İnisiyatifi) olarak organize ettiğimiz; “Van Geleceği İçin Yürüyor, Ailen Saldırı Altında Harakete Geç” Temalı yürüyüşümüzü gerçekleştirdik” diye ekliyor.

TÜGVA Edremit Şubesi de, alandan, “Ailelerimiz için, ailelerimiz ile birlikte Edremit Tügva olarak yürüyüşümüzü gerçekleştirdik” paylaşımı yaptı.

Anadolu Gençlik Derneği (AGD) Van Şubesi, “Desteklerinden ötürü Van halkına teşekkür” ederken, “İcra Kurulu Üyesi olduğumuz Van Sivil Dayanışma İnsiyatifi "Ailen saldırı altında, harekete geç" yürüşü gerçekleştirdi..” paylaşımı yaptı. Anadolu Gençlik Derneği Van Şube Başkanı da, yerel basından Serhat News’e konuşurken, “sapkın örgütler” nefret nakaratını tekrar etti.

HÜDAPAR Van İl Başkanı, “Cinsi sapıklığın hiçbir şekilde savunulur bir yanı yok.Ailemizin ve çocuklarımızın bu sapıklardan kurtulması için bu haklı tepkiyi veren Van SDİ’ni” tebrik etti.

Wan Haber, Van Ekspres, Van Havadis, Gazete Van ve Yeni Doğu Gazetesi, “Van’da LGBT karşıtı yürüyüş” ifadesini kullandı.

Van Olay Gazetesi, “Sapkın Zihniyet Aile Kurumuna Çok Büyük Zararlar Veriyor” derken; Serhat News’in başlığı ise “Van’da dinci derneklerden LGBTİQ+ karşı yürüyüş” oldu.

Serhat News, Sivil Dayanışma İnisiyatifi (Van SDİ) üyeleri arasında Ensar Vakfı’nın bulunduğunu da belirtti: “Yürüyüş boyunca ellerinde taşıdıkları Türk bayraklarıyla LGBTİQ+ aleyhine slogan atan kitle, Hz. Ömer Camii avlusunda açıklama yaptı. Yapılan açıklamalarda LGBTİQ+ bireylerin hedef gösterilmesi dikkat çekti… Van SDİ adına açıklama yapan Diyanet-Sen Van Şube Başkanı… LGBTİQ+ bireyleri açıkça tehdit ederek… Şehrimizden, ülkemizden ve dünyamızdan defolup gideceksiniz.”

LGBTİ+ karşıtı nefret yürüyüşüne katılanlardan Serhat News’e konuşan, Safa Vakfı ve Vereneller Derneği olarak katıldıklarını belirten Kıbrıs Gazisi Gazanfer Güler, “Bu uğurda şehit olmaya hazır” olduğunu söyledi ve “insan diyemediğim hayvan benzeri yaratıkların yaptığı bu şer” ifadesinin ardından devlete seslendi: “Bu devletin görevidir. Bu ahlaksızlıkları durdurması gerekiyor. Eğer onlar durdurmazsa bu toplum durdurmasını çok iyi bilir.”

Diyarbakır’ın “sivil toplum”u, “feminist eşcinsel güruhun örgütlenmelerine ve faaliyet göstermelerine müsamaha göstermeyin” buyurdu

Diyarbakır’da düzenlenen LGBT+ karşıtı nefret mitingi, komşu Batman’da yapılan nefret organizasyonun tekrarı oldu. Batman’da açılan “Eşcinsel Terör Örgütleri Kapatılsın!” ile “İstanbul Sözleşmesi Feshedilsin!” pankartları Diyarbakır’da da taşındı. 

HÜDAPAR’ın gazetesi Doğru Haber, ajansı İLKHA’nın Batman için attığı başlığı, Diyarbakır’da 20 Kasım Pazar günü düzenlenen LGBTİ+ karşıtı organizasyon için de tekrar etti: “Diyarbakır'da cinsel sapkınlığa karşı “aileyi koru” etkinliği düzenlendi… Türkiye Aile Meclisi öncülüğünde bir araya gelen sivil toplum kuruluşları "aileyi koru" temasıyla kitlesel bir basın açıklaması düzenledi.”

Türkçe ve Kürtçe “Aileni koru ifsada dur de!” pankartının taşındığı, “cinsel sapkınlığa karşı” düzenlendiği söylenen basın açıklamasında “aileye sahip çıkılması çağrısında bulunan STK'lar” şöyle sıralanıyor: “Türkiye Aile Meclisi Diyarbakır İl Başkanı, Türkiye Aile Meclisi Güneydoğu Bölge Başkanı, Türkiye Aile Meclisi Genel Başkanı ve İTTİHADUL ULEMA Genel Sekreteri, Medrese Alimleri Vakfı Başkanı…”

Türkiye Aile Meclisi, Diyarbakır Valisi Ali İhsan Su, İl Milli Eğitim Müdürü Murat Küçükali ve İl Sosyal Hizmetler Müdür Yardımcısı Burhabettin İncedursun’u ziyaret ederek, “meselenin mahiyeti üzerinde görüş teatisinde” bulunduklarını duyurdu.

Medrese Alimleri Vakfı Başkanı, “bozguncu ve sapkın saldırılar”, “bozuk zihniyetli güruh” söylemlerinin ardından, “Bizleri cihad meydanlarında yenemeyen İslam düşmanı güçler… Topla-tüfekle bizi yenemeyenler bugün maalesef; medyayla, sosyal medyayla, internetle, dizilerle, derneklerle, hatta bir takım sözleşme ve kanunlarla, birtakım mevzuatlarla mağlup etmeye çalışmaktadır” ifadelerini sarf etti.

İstanbul Sözleşmesi, CEDAW ve benzeri pek çok sözleşmenin “asıl amacının cinsi sapkınlığı normalleştirmek ve nesilleri ifsat etmek” olduğunu söyleyen Medrese Alimleri Vakfı Başkanı, “Bu karanlık odakların piyonları meydanlarda vücutlarını pervasızca açıp yaptıkları onursuzluğa onur yürüyüşü dediler” diye devam etti. “Ülkemizdeki feminist eşcinsel güruhun örgütlenmelerine ve faaliyet göstermelerine müsamaha göstermeyiniz. Toplumu ifsat etmenin özgürlük olmayacağı hakikatinden hareketle bu meşum faaliyetleri terör kapsamına almak suretiyle kurumlarını kapatınız” diye de buyurdu.

Yeniden Refah Partisi Diyarbakır İl Başkan Yardımcısı, “Gençlik Kollarımız ve Kadın Kollarımız olarak insallah bizlerde Ulu Camii'de” çağrısı yaparken, ardından, “Yeniden Refah Partisi Diyarbakır İl Başkanlığı olarak Diyarbakır Aile Meclisi'nin Büyükdoğu Aile Buluşması'ndayız” paylaşımı geldi.

AKP MKYK Üyesi Alaattin Parlak’ın sosyal medya paylaşımı ise “Diyarbakır Aile Meclisinin Büyük Aile Buluşmasında yerimizi almaya hazırız” oldu.

Türkiye Gençlik Vakfı (TÜGVA) Diyarbakır Temsilciği, “Diyarbakır'da sivil toplum kuruluşlarının iştirakıyla oluşturulan Aile Meclisi tarafından Büyük Aile Yürüyüşüne katılım sağladık” paylaşımı yaptı. TÜGVA Diyabakır’ın sosyal medya paylaşımını, AKP Eğil İlçe Başkan Yardımcısı da sosyal medya hesabından tekrar etti.

Memur-Sen’e bağlı Diyarbakır Eğitim-Bir-Sen Şube Başkanı, sosyal medya hesabından “Diyarbakır Aile Meclisi” imzalı nefret organizasyonunun çağrısı yaptı: “KüreŞER lobinin her alanda dayattığı Toplumsal Cinsiyet Eşitliği, LGBT ve cinsiyetsizleştirme akımlarına karşı “Aileni Koru Büyük Aile Buluşması” sloganıyla yürüyoruz”

Eğitim-Bir-Sen Diyarbakır, Doğru Haber’in, “Diyarbakır'da cinsel sapkınlığa karşı "aileyi koru" etkinliği düzenlendi” haberiyle, Yeni Şafak’ın, “Diyarbakır'da sivil toplum kuruluşları 'Büyük Aile Buluşması' düzenledi: Ahlaki değerler kırmızı çizgimizdir” haberi paylaştı. Milat Gazetesi ise İLKHA’nın haberini “Diyarbakır eşcinsel sapkınlığa 'dur' dedi” başlığıyla alırken, sosyal medya hesabından “HDP’nin zoruna gidecek” eklemesi yaparak paylaştı.

HÜDAPAR’ın yayın organı Doğru Haber, Diyarbakır’da düzenlenen LGBTİ+ düşmanı nefret organizasyonunu “Aileni Koru İfsada Dur De!” başlığıyla manşetine taşırken, Diyarbakır Söz gazetesi, “Sapıklığı değil Ailemizi koru!” başlığı attı.

Diyarbakır Barosu LGBTİ+ Hakları Komisyonu ve Kadın Hakları Merkezi ise hafta sonu Diyarbakır’da yapılan LGBTİ+ karşıtı nefret mitinginin ardından on kurumun ortak imzasıyla bir açıklama yaptı.

Yerel (1, 2) basının, “Diyarbakır’daki STK’lardan LGBTİ+ karşıtı yürüyüşe tepki!” başlığıyla aktardığı açıklama şöyle: “Devletin, Anayasa’nın 10. maddesinde düzenlenen eşitlik ilkesi gereği cinsel yönelim ve cinsiyet kimliği temelli ayrımcılığı önleme, nefret politikalarıyla mücadele etme yükümlülüğünü bir kez daha vurguluyor, nefret yürüyüşlerinin ise Anayasa’nın 34. maddesi ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 11. Maddesinde yer alan toplantı ve gösteri yürüyüşü hakkının kapsamında olmadığını hatırlatıyoruz. Nefrete karşı LGBTI+ların yanında olduğumuzu ve nefret suçlarını kınadığımızı kamuoyuna duyuruyoruz.”

Kayseri LGBTİ+ karşıtı yürüyüşün ardından bir dahaki sefere “Vatan, Millet için daha geniş katılım” temenni edildi 

Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, Ekim ayını LGBTİ+’lara açıp LGBTİ+’lara kapamasının ardından, Kasım ayının başında, ATV-AHaber-APara ortak canlı yayınında, “Vatandaşlarımız yürüyüşlerle haklı taleplerini dile getirdiler. Bunlar yaygınlaşacak” mesajı vermesiyle seyreden süreçte LGBTİ+ karşıtı nefret mitinglerinin sonuncusu hafta sonu Kayseri’de yapıldı.

Kayseri Melikgazi Belediye Başkanı Dr. Mustafa Palancıoğlu, yürüyüşten, “Aileyi korumak vatanı korumak kadar değerlidir!” paylaşımı yaptı: “Kayseri Gönüllü Kültür Kuruluşlarının düzenledigi "Aileni Koru" yürüyüşüne katıldık. Milletçe gençlerimizin ahlâkını, ailemizin dini ve geleneksel kodlarını yıkmayı hedefleyen her faaliyetin karşısında olduğumuzu göstermeliyiz. Çünkü aile korunursa birliktelik de güçlenir.”

Belediye Başkanı’nın, “Kayseri Gönüllü Kültür Kuruluşları” imzalı, “Aileni Koru! İnsanı Koru! Neslini Koru! Vatanı Koru! İnsanlığı Koru!” pankartlı ve bayraklı yürüyüşten paylaştığı fotoğraflarda LGBTİ+ karşıtı dövizler okunuyor: “Lut kavmi istemiyoruz!”, “LGBT İnsan Hakkı İhlalidir!”, “LGBT Eşcinsellik Cinsiyetsizliğe Hayır!”, “Aileni ve neslini koru, sapkınlığa Dur De!”, “LGBTliler Birer Ajandır ve Vatana İhanetten Yargılanmalıdır!”

Belediye Başkanı’nın yürüyüşten paylaşımını cevaplayan bir sosyal medya kullanıcısı ise “duyuru ve tertibat olmayışı”ndan dert yandı: “Sayın başkanım, böyle mühim bir organizasyonda sizi görmek mutluluk verdi.Ancak, gerekli duyuru ve tertibat(ses sistemi vb.) olmayışı/eksik olması can sıkıcıydı.Ayrıca, en azından yerel medyada yeterince yer verilmemesi ne üzücüydü.”

Kayseri Büyükşehir Belediyesi, Bem-Bir-Sen Kayseri Şube Başkanı da, Belediye Başkanı’nın yürüyüş paylaşımını, “Vatan, Millet için daha geniş katılımlı programlarda biraraya gelmek temennisiyle, Sayın Başkanımıza ve tüm katılımcılara teşekkür ediyorum” notuyla aktardı.

Bir başka sosyal medya takipçisi ise Belediye Başkanı’nına, “İyiki varsınız başkanım devlet millet Yanyana olduğu sürece ailelerimize zarar veremeyecek bu alçaklar” yorumu yaptı ve Başkan’ın yürüyüşten fotoğraflarını, “Ailene sahip çık KAYSERİ… LGBT bu topraklarda barınamamalı…” notuyla paylaştı.

Belediye Başkanı Palancıoğlu, sosyal medyan yaptığı “Hayırlı Haftalar Melikgazi” paylaşımının görselini de “Aileni Koru” yürüyüşünden seçti.

Kayseri Gönüllü Kültür Kuruluşları Derneği tarafından düzenlenen “Büyük Aile Yürüyüşü” programına, HÜDAPAR Kayseri İl Başkanı da katıldı.

Kayseri Gönüllü Kültür Kuruluşları Derneği, “Aileyi Koruma Yürüyüşü”ne, “dünyada olduğu gibi, ülkemizde de yaygınlaşan evlenmeme, aileyi kurmama, Nikahsız birliktelikler, cinsiyetsizlik, eşcinsel evlilik talepleri ve hızla artan boşanmalar insanımız ülkemiz ve devletimizin geleceği açısından, eğer tedbir alınmaz  ve  zamanında müdahale edilmez ise geleceğimizi tehdit eden akımlardır” ifadeleriyle çağrı yaptı.

Kayseri Erkam Eğitim Gençlik Spor ve İzcilik Kulübü, “çağrı”ya katıldı ve ardından “yürüyüş”ten fotoğraflar paylaştı. Aynı paylaşımlar, Seyyid Burhaneddin Hz. Hizmet Vakfı (1, 2) tarafından tekrar edildi.

Anadolu Ajansı’nın, servis ettiği “Kayseri'de "Meşru Aile İnsanlığın Temelidir" yürüyüşü yapıldı” haberi Kayseri Anadolu Haber, Kayseri’de Bugün, Kayseri Günlük ve Kayseri Deniz Postası’nda yayınlandı.

Kayseri İmam Hatip Mezunları Derneği (KİMDER) Başkanı, Anadolu Ajansı’nın aktardığına göre, yürüyüşün ardından Cumhuriyet Meydanı’nda konuştu, “LGBT, eşcinsellik, cinsiyet eşitliği, cinsiyetsizlik talepleri, Allah'ın koyduğu fıtrata aykırı, nesil ve insanlığı bozucu akımlardır” diye buyurdu ve “bunları şiddetle kınıyor ve reddediyoruz” diye de ekledi: “Devletimizden beklentimiz, ailenin kadın ve erkekten meydana geldiği kuramı içerisinde ve nikahla taçlanan aile düzeninin Anayasa ve kanunla garanti altına alınmasıdır.”

Kayseri yeren basınından Yeni Doğan Haber köşe yazarı Abdulaziz Öztürk, Ekim ayının sonunda, “Kayseri’de Büyük Aile Yürüyüşü Ne Zaman Olacak” diye sormuştu: “Anadolu’nun kalbi Kayseri’de halk arasında sık sık gündeme gelse de ne siyasetin ne de Sivil Toplumun hala gür bir sesi çıkmadı. Covid-19’a gösterdiğimiz duyarlılık ve hassasiyetin de LGBT’ye karşı gösterilmesi başta siyasilerimizin ve STK başkanlarımızın en önemli hatta ilk görevi olmalıdır.”

Hızını alamayan Kayserili köşe yazarı, “LGBT Küresel Bir Terör Örgütüdür” söylemiyle devam ederken, “Bu tehlike ekonomiden ve işsizlikten daha büyük bir tehlikedir. Çünkü fitne ve fesat virüs gibi çok hızlı yayılır” demiş, “Acaba bizim STK’lar LGBT’ye ne zaman hayır diyecek?” sorusunu tekrar etmişti.

Türkiye Diyanet Vakfı Kayseri Erkek Öğrenci Yurt Müdürü olarak faaliyet gösterdiğini söyleyen köşe yazarı, “FETÖ ve PKK gibi LGBT de bir terör örgütüdür. Bu örgütle mücadele ancak devletimizin eli ve yapacağı yasal düzenlemeler ile olacaktır” derken, nihayet, Kasım ayının başında, “Lut Kavmine Karşı Kayseri Büyük Aile Buluşması” başlıklı yazısında, “İstanbul, Konya ve Ankara’dan sonra diğer illerde de yapılacak olan “Büyük Aile Buluşması””nın, “Kayseri’de 100’lerce STK ve halkımızın katılımıyla düzenlenecek” haberini vermişti: “Büyük Aile Buluşmaları ile İslam Ümmeti biraraya gelerek Sapkın Lut Kavmine dur diyecek Kayseri! Milletimizin kalıcı bir çözümü dile getirip Anayasada ki ahlakı korumaya, nesli korumaya yönelik yasanın işletilmesi ve AB’nin sözleşmeleriyle toplumumuzun dini, milli ve manevi değerleriyle örtüşmeyen maddelerinin fesh edilmesi beslendikleri kaynakları bitirecektir.”


Etiketler: insan hakları, medya, nefret suçları
İstihdam