06/04/2023 | Yazar: Ali Erol
LGBTİ+ karşıtı nefret söyleminin Mart seyrini “nefret siyaseti” ve “nefret medyası” başlıklarıyla izledik
Çizim: Aslı Alpar / Kaos GL
LGBTİ+ karşıtı nefret söylemini Mart ayında “nefret siyaseti” ve “nefret medyası” başlıkları altında izledik.
Homofobik ve Transfobik Nefret Söyleminin 2023 Mart Ayı İnternet Seyrine sosyal medya ve internet ortamlarına yansımış ayrımcı nefret ifadeleri ile doğrudan üreten, yayan ve teşvik eden medya organlarından LGBTİ+’lara yönelik cinsiyetçi, transfobik ve homofobik nefret söylemlerini derledik.
Medya çalışmaları kapsamında sosyal medya mecrası ile internet medyasını izleyen Kaos GL, internet yayıncılığında dikkat çeken, sosyal medya ortamlarında öne çıkan Lezbiyen, Gey, Biseksüel, Trans ve İnterseks (LGBTİ+) odaklı homofobik ve transfobik nefret söylemi üreten ve yayan haberler ile mesajların takibini yaparak kaydını tutuyor. Cinsel yönelim, cinsiyet kimliği ve cinsiyet ifadesi ile LGBTİ+ varoluşlara yönelik ayrımcı yaklaşım, nefret söylemi üreten, yayan, teşvik eden, savunan ya da haklı gösteren ifadeler içeren haber ve yorumları aylık dosyalarla raporluyor.
Cumhurbaşkanı: “LGBT gibi sapkın”
AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, LGBTİ+ yurttaşları hedef alan “sapkın akımlar” söylemini Şubat ayının ardından Mart ayında da tekrar etti.
Çankaya Köşkü'nde “A Haber, ATV, A Para ve A News ortak canlı yayını”nda konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Seçimden sonra 6284 sayılı yasayı kaldıracak mısınız?” sorusunu yanıtladı:
“Bu bir kumar. Bu oyuna gelmemek gerekir. Bu konuda kimin ne dediğine bakmıyoruz. Aile kurumunun korunması bizim önceliğimizdir. Bu konuyu bugüne kadar anayasa değişikliği dahil en açık şekilde biz savunduk. Özgürlük adıyla LGBT gibi sapkın hayat tarzlarının toplumumuza empoze edilmesine rıza gösteremeyiz. İnsanlığın ortak değerlerine zıt, sapkın akımlarla sonuna kadar mücadele edeceğiz. Toplumun temeli olan aileyi korumak tüm insanlığın görevidir. Aynı şekilde şiddet meselesi başta olmak üzere kadınlarımızın hakkına, hukukuna, onuruna yönelik hiçbir müdahaleye de izin vermeyiz. Ancak görülüyor ki gökkuşağı masası için milletimizin değerleri hiçbir anlam ifade etmiyor. Terör örgütleri gibi sapkın akımların da önünü açma, aile kurumunu delik deşik etme niyetindeler. Milletim ne bu sapkın akımlara ne de bu akımlara göz yumanlara ne de aile yapımızı parçalamaya çalışanlara inanıyorum fırsat vermeyecektir. LGBT adıyla ya da başka isimlerle bu gökkuşağı masasının kurulmasına müsaade etmeyeceğiz.”
“Adı gökkuşağı masası mıdır?” sorusu üzerine Cumhurbaşkanı Erdoğan, devam etti: “Öyle. Altılı masanın açtığınız zaman altından ne çıkıyor? Bu çıkıyor.”
Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın sarf ettiği “LGBT gibi sapkın hayat tarzları”, “sapkın akımlar”, “gökkuşağı masası” ve gene “sapkın akımlar” ifadelerine ortak ve aracı olan hükümet medyasından Sabah gazetesi, “Başkan Erdoğan'dan 6'lı koalisyona LGBT mesajı: Gökkuşağı masasına rıza yok” başlığı attı.
“Nefret kokteyli” ile “terör kokteyli”ni harmanlayan hükümet medyasından Sabah, “LGBT sapkınlığı” ifadesini tekrar etti: “Başkan Recep Tayyip Erdoğan A Haber - ATV ortak yayınında HDP ve PKK destekli koalisyon masasının LGBT sapkınlığını vadetmesiyle ilgili olarak çarpıcı ifadeler kullandı. 6'lı koalisyona 'GÖKKUŞAĞI MASASI' diyen Erdoğan "Aile kurumunun korunması bizim önceliğimizdir. Özgürlük adıyla LGBT gibi sapkın hayat tarzlarının toplumumuza empoze edilmesine rıza gösteremeyiz" dedi.”
“Kılıçdaroğlu LGBT için afiş bastırdı” nakaratını tekrar eden Sabah gazetesi, “LGBT Kumarına Gelmemek Gerekiyor”, “Milletimiz Fırsat Vermeyecek”, “Gökkuşağı Masasına İzin Yok”, “Kılıçdaroğlu’dan LGBT’lilere Vaat”, ““LGBT Aile Yapısını Bazma” Dedi” ile son olarak “LGBT sapkınlığı” ifadesiyle “Temel Karamollaoğlu’na Da LGBT Savunucusu Kılıçdaroğlu’nu Aday Olarak İlan Etmek Düştü” ara başlığını kullandı.
Nefret siyasetine devam eden Sabah gazetesi, bir gün sonra ise “Gökkuşağı Masası'nın LGBT dosyası kabarık! Aile yapısının altına dinamit koyacaklar” başlığı ile hem hedef göstermeye hem homofobik nefret söylemine aracılık edip doğrudan üretmeyi sürdürdü: “PKK güdümündeki HDP ile kol kola girmekten çekinmeyen altılı masa, LGBT'yi savunan görüşleri ile de dehşete düşürüyor. Başkan Recep Tayyip Erdoğan'ın "Gökkuşağı Masası" olarak tanımladığı Millet İttifakı, LGBT hareketi ve eşcinselliği savunan görüşleriyle aile yapısını tehdit ediyor. "Aile yapısını bozmaz" diyen Millet İttifakı'nın ortak adayı Kemal Kılıçdaroğlu, geçen sene billboardlara yazılar astırarak eşcinselliği yasal koruma altına alacaklarını açıklamıştı.”
Sabah’ın, “Başkan Recep Tayyip Erdoğan'ın "Gökkuşağı Masası" olarak tanımladığı Millet İttifakı” haberi, Akit tarafından, “Gökkuşağı Masası'nın LGBT dosyası kabarık! Aile yapısının altına dinamit koyacaklar” başlığı ile olduğu gibi tekrar edildi. Akit, Cumhurbaşkanı Erdoğan’nın LGBTİ+’ları hedef alan sözlerine seçtiği başlık ise “Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan LGBT sapkınlığına karşı net tavır!” oldu.
HÜDAPAR’ın yayın organı İLKHA ajansı ise “Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Özgürlük adında LGBT gibi sapkın akımların toplumumuza empoze edilmesine rıza gösteremeyiz” dedi” servisi geçerken, “Sapkın akımlarla sonuna kadar mücadele edeceğiz” ara başlığı attı.
Homofobik nefret siyasetinin Mart seyri: AKP, SP, YRP
AKP Amasya Milletvekili ve TBMM Kadın Erkek Fırsat Eşitliği Komisyonu Üyesi Mustafa Levent Karahocagil, Meclis çatısı altında, “Altılı masanın yayınlamış olduğu metnin ana fikrini söylemem gerekirse” diyor ve ardından saydırıyor: “Onlar, Avrupa'yı, ABD'yi, HDP'yi, PKK'yı, FETÖ'yü, şer odağı LGBT lobilerini memnun etmek için ellerinden geleni yapmışlar diyebilirim.”
AKP Amasya Milletvekili Mustafa Levent Karahocagil’i, Eylül 2022’de gene Meclis’te yaptığı konuşmasıyla da hatırlayalım: “Son dönemde çokça artan adına şarkıcı, sanatçı, tiyatrocu, stand-up’çı bile diyemeyeceğim zavallılar türedi ve sapık ve sapkın halleri, davranışları, konuşmaları ve paylaşımları ile gündemi meşgul ediyorlar... Sapkınlıklarını yaymak adına da reklam yüzü olan bu çıyanlar gösterilerinde LGBT bayrağı açıyor ve normalleştirme, meşrulaştırma adına propaganda yapıyorlar.”
AKP Erzurum Milletvekili İbrahim Aydemir, 8 Mart’ta, Meclis’te yaptığı konuşmayla, Saadet Partli seçmenleri ayartmaya çalışıyor: “Saadet Partisi seçmeninin yüzde doksanı Temel Karamollaoğlu’nun durduğu yerde değil. Onlar, LGBT'cilerle yürümezler. Onlar, İstanbul Sözleşmesi'nin arkasında durmazlar. Ben bunu biliyorum. Kemal Kılıçdaroğlu'nun yanında yöresinde olanlar, 'İlk yapacağımız şeylerden biri İstanbul Sözleşmesi'ne geri dönmektir.' diyor. Öyleyse Saadet Partisi seçmeni bunu yapmayacaktır. Tıpkı İYİ Parti seçmenleri gibi. İYİ Parti seçmenlerinin de kahir ekseriyeti bu devleti 'terörist' diye tarif edenlerle, ‘bu devlet yıkılmalıdır’ diyenlerle beraber yol yürümezler.”
AKP’li Aydemir, Mart ayının son haftası gene Meclis çatısı altında, “altılı masa”yı devirmek için bir kez daha kaldığı yerden devam ediyor: “LGBT’ye karşı çıktıklarını söylüyorlar. HDP’liler tam tersini söylüyor, biz onlara özgürlük vereceğiz diyor. İYİ Parti’nin Genel Başkan Yardımcısı kızlarını, evlatlarını LGBT’cilerle yürüyüşe, nümayişe gönderiyor. Biri nerede öbürü nerede bakın arkadaşlar.”
AKP Grup Yönetim Kurulu üyesi ve Erzurum Milletvekili İbrahim Aydemir’i, daha önce, gene TBMM’de düzenlediği basın toplantılarında sergilediği nefret siyasetleriyle hatırlayalım: 2002 Ocak; “Ne demek trans çocuk? Cinsel sapkınlık gibi bir çağrışımı var.” 2022 Kasım; “Kadınla, LGBT'yi bir araya getirmek ayıp bir şey. Bir belediyenin vazifesi midir bu? Sapkın anlayışlara kapıları kapatmak, aileyi korumak varken, siyasetçinin vazifesi bu olması gerekirken, bu neviden yaklaşımlar, aslında kadına, erkeğe, bütün bir topluma hakarettir.” 2023 Şubat; “LGBT diye bir heyyule, bir sıkıntılı yapılanma var. O yapılanmayı, aileyi deforme etmek için kullanan çevreler var, kullanmaya çalışan çevreler var. Onu da mutlaka ama mutlaka bertaraf etmek için anayasaya böyle bir maddenin kaydedilmesi lazım.”
Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, İstanbul Genişletilmiş İl Divan Toplantısı’nda konuşuyor: “Aile mefhumu bozulursa siz toplumu ayakta tutamazsınız. Biz aile mefhumunun dejenere edilmesine rıza gösteremeyiz. Bunu bilmek mecburiyetindeyiz. Aile bir erkek bir kadın ve çocuklardan meydana gelir. Bunu da unutmamalıyız. İki tane erkek, iki tane kadın bir araya gelmiş, 'biz de bir aileyiz'. Hadi oradan.”
Saadet Partisi Genel Başkanı’nın, “İki tane erkek, iki tane kadın bir araya gelmiş, 'biz de bir aileyiz’, hadi oradan” şeklindeki ayrımcı sözlerini Sputnik, twitter paylaşımında öne çıkarırken; TGRT Haber ise “Saadet Partisi'nden "LGBT" çıkışı! Millet İttifakı'nda kriz kapıda” paylaşımı yaptı. AHaber de, “Millet İttifakı’nda kriz” kovalamaktan geri kalmadı: “CHP'lileri kızdıracak LGBT çıkışı! Temel Karamollaoğlu: Nereden çıkardın böyle saçmalığı?”
Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, yeni yıla nefret saçarak değil yalan da olsa siyaseten sevgi söylemiyle girelim dememiş, senenin son günü, HaberTürk’ten Nihal Bengisu Karaca’ya konuşmuştu: “Bunlar bir avuç insan. Çıkardıkları yaygaraya bakarsanız insanlığın %90’ı böyleymiş gibi düşünürsünüz, ama gerçekte bir avuç insan. Aileyi tahrip ederek medeniyet inşa edemezsiniz.”
Millî Görüş geleneğinden bir diğer temsilci Yeniden Refah Partisi, kadın ve LGBTİ+ düşmanlığıyla harmanladığı heteroseksist nefret siyasetini Mart ayında da sürdürdü: “Fatih Erbakan, TRT yayınına çıktı, 'LGBTİ', 'CHP zihniyeti', 'FETÖ', 'PKK' deyip ekledi: Karşı blokta bütün sol, komünist, sosyalist, ateist fraksiyonların bir araya geldiklerini gördük...” TRT’ye çıkan Yeniden Refah Partisi Genel Başkanı Fatih Erbakan, Saadet Partisi’ne karşı, “Masayı dağıtmak yerine destek olmaları milli görüşün neresine sığdırılabilir? Böyle bir yapının içerisinde bulunmalarını yadırgıyoruz. Partimizi kurmamızın sebebi de onların milli görüşü temsil edememesi”nden başka edecek başka bir lafı olmadığından sözü gene “LGBT”ye getirdi: “Millet İttifakı'nın en büyük partisinin genel başkanına soruluyor, 'LGBT’nin Türk aile yapısına zararı var mı?' 'Ne münasebet Türk aile yapısına bir zararı yoktur' diyor.”
LGBTİ+ derneklerine karşı sistematik nefret söylemi saçan ve kurumsal ayrımcılıkla nefret suçuna çağrı yapan Yeniden Refah Partisi Genel Başkanı Fatih Erbakan’ın geleneksel nefret siyaseti nakaratlarından olan “İktidara geldiğimizde LGBT derneklerini kapatacağız” sözlerini Mart ayında bir kez de Yeniden Refah Partisi Gençlik Kolları Başkanı Melih Güner paylaştı: “LGBT derneklerini kapatacağız. Ahlakı bozan tv dizilerini kaldıracağız. Cinsiyet ameliyatlarını SGK kapsamından çıkaracağız. Helal 4’ün, haram 5’ten büyük olduğunu öğreten bir eğitim sistemi inşa edeceğiz.”
Gençlik Kolları Başkanı Melih Güner’in, “Cumhur İttifakı’na katılım şartı” olarak duyurduğu ve daha sonra sildiği twitter paylaşımı, Yeniden Refah Partisi Gençlik Kolları Genel Başkan Yardımcısı tarafından olduğu gibi yaygınlaştırıldı. Akit ise Melih Güner’in, “LGBT derneklerini kapatacağız” tweetini, “Yeniden Refah Partisi'nden seçim vaatleri!” ifadesiyle aktardı.
LGBTİ+ düşmanı kurumsal ayrımcılıkla nefret suçuna çağrı nakaratlarından “LGBT dernekleri kapatılsın” söylemine Mart ayında, sendikal gongo’lardan Mil-Diyanet Sen de devam etti: 1, 2
Hükümet medyası: Homofobik nefret söyleminin hem aracısı hem üreticisi
LGBTİ+’lara karşı nefret siyasetini sahiplenen hükümet yanlısı medya, homofobik nefret söyleminin hem aracısı hem doğrudan üreticisi olmaya Mart ayında da devam etti.
Kamu temsilcilerinin ayrımcılık yasağı ve eşitlik ilkesini gözetmeyip LGBTİ+ yurttaşlara yönelik ayrımcı bir dille sarf ettikleri nefret söylemi ile gongo’ların kurumsal ayrımcılık ve nefret suçlarına çağrıya varan eylem ve söylemleri hükümet yanlısı medya aracılığıyla yayılmaya devam ediyor.
LGBTİ+ toplumu ve kurumlarını düşmanlaştıran, manipülasyon, dezenformasyon ve provokasyonlarıyla hak savunucularına, LGBTİ+’lara ve örgütlerine saldıran, nefret söylemini doğrudan üreten, yayan, okurlarıyla takipçilerini teşvik eden hükümet yanlısı ve muhafazakâr medyanın aracı olduğu homofobik nefret siyaseti Mart ayında şöyle seyretti…
Akit’in Mart ayı nefret siyaseti şu başlıklar altında seyretti: “Yavaş'ın anketinde 'homo' seçeneği!”, “TÜsiAD’dan Kadınlar günü’nde sapkınlık propagandası”, “Sapkınlık savunucularına geçit yok!”, “Asıl soru şu: Saadet Partililer 'Cinsel yönelime özgürlük' vaadinde bulunan birine oy atarken besmele çekecek mi?”, “Milli Görüş tabanı tepkili: Saadet Partisi Genel Merkezine LGBT bayrağı da asılacak mı?”, “Kemal Kılıçdaroğlu'nun LGBT sevdası yine gündemde!”, “Yurt dışı fonlu 11 LGBT derneği, eşcinsel sapkın Selin Ciğerci için ortak bildiri yayımladı”, “Karamollaoğlu, eşcinsel sapkınların Kaos GL adlı haber internet sitesinde hedefe kondu”, “Sözde muhafazakar muhalifler bu utanç size yeter! 7'li koalisyon LGBT'nin de desteğini aldı”, “Azgın azınlığın kadın istismarı... eşcinsel sapkınlı...”, “Nevruz kutlamalarında LGBT bayrağı açanları, Amed Spor taraftarları dövdü”, “HDP kendisine oy veren Kürtlere karşı eşcinsellerin safında”
Yeni Şafak, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nü kutluyor: “Çocuk Sanat Atölyeleri merkezini basıp LGBT paçavrası astılar”. Yeni Şafak’ın Mart ayı nefret siyasetinden başlıklar: “Ya büyük Türkiye ya vesayet... LGBT SAPKINLIĞINI KORUMA VAADİ... Cumhur İttifakı, aileyi dinamitleme potansiyeli olan İstanbul Sözleşmesi’ni lağvetme kararı alırken, Kılıçdaroğlu, “cinsel yönelim özgürlüğü” kılıflı vaatler içeren pankartlarla LGBT sapkınlığına kol kanat geriyor”, “Kılıçdaroğlu’nun “aile yapısını bozmaz” dediği LGBT için ortağı Karamollaoğlu’ndan “saçmalık” tepkisi”, “Karamollaoğlu'ndan CHP'yi ayaklandıracak LGBT çıkışı: İki erkek bir araya gelmiş 'biz bir aileyiz' diyor haydi oradan”, “HDP'nin LGBT'li vekil aday adayı sosyal medyada tepki çekti... 14 Mayıs'taki Cumhurbaşkanlığı seçimine sayılı günler kala, Yedili Masa skandallarına bir yenisini daha ekledi. Terör örgütü PKK'nın siyasi uzantısı HDP'nin vekil aday adayı Semyani Perizade'nin LGBT'li olduğu ortaya çıkınca sosyal medyada tepki çekti”, “Uganda'da LGBT yayını yapmak suç kapsamına giriyor: Hapis öngören yasa tasarısı meclisten geçti... Afrika ülkesi Uganda'da parlamento, eşcinsellik karşıtı tasarıyı onayladı. Cumhurbaşkanı Museveni de imzalayıp yasalaştırırsa ülkede eşcinsellik suç kapsamına alınacak.”
Hükümet medyasından Takvim’in Mart ayı nefret siyaseti başlıkları: “Yıkıma, kaosa, sapkınlığa aday! FETÖ'sü PKK'sı LGBT'si HDP'si... Tekmili birden Kılıçdaroğlu'na destek için harekete geçti”, “7'li koalisyonun vekil adaylarının toplumun değerlerine ne kadar yabancı olduğu tek tek deşifre oluyor... HDP ve Yeşil Sol Parti'nin milletvekili aday adayı şarkıcı Semyani Perizade'nin LGBT üyesi olduğu ortaya çıktı”, “Terörün siyasi uzantısı HDP'nin Yeşil Sol adayı sapkın LGBT'li Semyani Perizade çıktı!”
HÜDAPAR’ın yayın organları nefret siyasetinde geri mi kalsın: “CHP ve HDP/PKK zihniyetinin cinsi sapkınlığa meşruiyet kazandırma çabaları... İnsanlığın hilkat ve fıtratına aykırı olan, Allah'ın lanetlediği sapkın eşcinselliğe CHP ve HDP/PKK'liler ile destekçilerinin "demokrasi ve özgürlük" adı altında meşruiyet kazandırma çabaları devam ediyor 1, 2”
Trans iş kadını Selin Ciğerci’nin, babasının memleketi olan Konya’da, açılışını yapacağı güzellik merkezi önünde toplanan bir grup tarafından tekbirli linç girişimine uğramasının muhafazakâr nefret medyasına yansımaları: “KONYA’DA MÜSLÜMANLAR SAPKINLIĞI PROTESTO ETTİ... Konya'da Müslümanlar, nesilleri ifsat eden sapkınlığa karşı bir araya geldi. Yöneticiler, Batı’dan ithal sözleşmeler ve uyum yasalarıyla sapkınlığa meşruiyet kazandırmaya çalışıyor- Köklü Değişim”, “Konya'da, gerçek adı 'Hasan' olan ve ameliyatla kadına dönüştüğünü iddia eden eşcinsel Selin C.’nin açmaya hazırlandığı güzellik salonu, kalabalık bir grubun tepkileri sonrası iptal edildi- Daily Islamist”, “Gerçek adı Hasan olan ve halk dilinde "dönme" diye tabir edilen eşcinsel Selin Ciğerci takma adlı şahısı Konya'da güzellik merkezi açılışında gören halk "Konya'dan defol!" protestolarıyla şehirden kovdu- Misvak”
Daily Islamist twitter hesabının, “Üsküdar Üniversitesi Öğretim Üyesi Sinan Canan: “İslam’da eşcinsellik haram değildir. Cinsel yönelimler haram olamaz. Bu konuda hiçbir kanıt getiremezsiniz”” paylaşımına cevap veren Üsküdar Üniversitesi Kurucu Rektörü Nevzat Tarhan, Sinan Canan’ın Üsküdar Üniversitesinden ayrıldığını duyurdu ve devam etti: “Üsküdar Üniversitesi’nden ayrılmıştır, uzmanlık alanı fizyolojisidir ve kendisi hekim değildir, ilahiyatçıların cevap vermesi gerekir, ifadelerinin hiç bir bilimsel karşılığı yoktur. Kişisel görüştür. Maksadını aşan ifade olabilir. Cinsel kimlik bozukluğu klinik patolojidir kişi isterse tedavi edilir, eşcinsellik ise cinsel yönelim olup bir tercihtir, psikolojinin konusu değildir. İnsanların yanlış yapma özgürlüğü vardır, bizim vazifemiz sadece uyarıdır…”
Akit, “Bu adam üniversitede genç eğitiyor! Sinan Canan: Eşcinsellik haram değildir” başlığıyla hedef alırken, Sinan Canan ise “özür” açıklaması yaptı.
Kaos GL’den aylık nefret söylemi takibi
Kaos GL, sosyal medya ortamları ile internet yayıncılığında cinsel yönelim, cinsiyet kimliği ve cinsiyet ifadesi ile LGBTİ+ varoluşlara yönelik ayrımcı yaklaşım, homofobik ve transfobik söylem içeren haber ve gelişmeleri takibe alıyor.
Böylece Kaos GL, internet yayıncılığında dikkat çeken, sosyal medya ortamlarında öne çıkan Lezbiyen, Gey, Biseksüel, Trans ve İnterseks (LGBTİ+) odaklı homofobik ve transfobik nefret söylemi üreten ve yayan haberler ile mesajların aylık takibini ve irdelemesel kaydını tutuyor.
Ayrımcı, ırkçı, homofobik, transfobik unsurlar taşıyan ifadelere nefret söylemi denilmektedir. Bir gruba ya da o gruba üyeliği nedeniyle bir kişiye yönelik düşmanlıktan kaynaklanan ve o gruba yönelik düşmanlığı gösteren veya cesaretlendiren ifade biçimleridir. Nefret söylemi, nefret suçuna teşvik ya da eşlik edebileceği için, bu iki kavram birbiriyle bağlantılıdır.
Nefret söylemi, Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi tavsiye kararında, “nefret biçimlerini yayan, teşvik eden, savunan ya da haklı gösteren her tür ifade biçimi” olarak tanımlanıyor: “Cinsel yönelim veya cinsiyet kimliği temelli ayrımcılık Avrupa Konseyi standartlarıyla bağdaşmaz.”
“Nefret söyleminin genellikle toplumda azınlık durumunda olan gruplara yönelik gerçekleştiği düşünüldüğünde, yaygınlaşması sonucunda zaten genellikle görünmez olan bu gruplar çoğunluk grupların bu tarz yaklaşımları ile muhatap olmamak adına daha da fazla oranda görünmez hale gelmektedirler. Nefret söylemine yönelik devlet tarafından aktif bir karşı koyuş ortaya konulamadığı durumda ve ifade özgürlüğü adına bu tür ifadeler koruma gördüğünde, bu durum devletin hoşgörüsüzlüğe ve nefrete karşı azınlık grupların korunması yerine bu tür görüşlerin yayılmasını tercih ettiği anlamına gelecektir.”
Lezbiyen, Gey, Biseksüel, Trans ve İnterseks (LGBTİ+) terimleri ile tanımlarını, LGBTİ+’lara yönelik ayrımcılık ideolojileri ve anlamlarını, insan hakları ve ayrımcılıkla ilgili terimler ve tanımlarını ve daha fazlasını, Kaos GL Derneğince yayınlanmış “LGBTİ Hakkında Sıkça Sorulan Sorular ve Cevapları” kitapçığında bulabilirsiniz.
Not: Bu dizide, internet ortamı ile sosyal medyadan yapılan alıntıların yazım hatalarına dokunulmuyor; olduğu gibi alınıyor.
Etiketler: insan hakları, medya, nefret suçları