05/04/2023 | Yazar: Defne Güzel
Mart ayına Newroz’da LGBTİ+ aktivistlerine saldırı, LGBTİ+ adı geçen her şeye yasak uygulamaları ve Selin Ciğerci’ye linç girişimi damga vurdu.
Türkiye’nin yavaş yavaş seçim atmosferine girdiği şu günlerde her ne kadar deprem gündemi dolayısıyla Mart ayında LGBTİ+’lara dönük hak ihlalleri medyada görece daha az yer alsa da gerçekleşen ihlaller LGBTİ+’lara dönük ayrımcılığın ve nefretin ne kadar derin olduğunu bir kez daha gözler önüne serdi.
Bilindiği üzere seçim zamanı haklar bakımından oldukça kritik bir döneme işaret ediyor. Buna karşın LGBTİ+’lara dönük ayrımcılık ve nefret tutumları bir seçim propagandası haline geldi. Propagandalara rağmen Direnişin Renkleri İzmir depremden etkilenen LGBTİ+’lara dönük ayrımcılıklara dikkat çekmek için sokağa çıktı. Öte yandan SPoD, seçim kampanyasını “Siyasi partilere, masalara, ittifaklara sesleniyoruz: Size bel bağlamıyoruz, gözümüz üzerinizde” diyerek başlattı. Mart ayı insan hakları raporlarını, eylemleri, dayanışmayı ve özgürlük taleplerini beraberinde getirdi ve LGBTİ+ haklarının tam manasıyla her yerde olduğunu gösterdi.
Mart ayında medyaya yansıyan LGBTİ+’lara dönük hak ihlalleri şu şekildeydi:
- Selin Ciğerci, Konya’daki işyeri açılışında transfobik bir grubun saldırı ve linç girişimine uğradı. Gerçekleşen saldırının ardından “Yanındakileri koruyabilmek için çırpındığını” ifade eden Ciğerci, açıklamasını “İnanıyorum ki sevgi ve hoşgörü dünyayı güzelleştirecek” diyerek noktaladı. Türkiye Kadın Dernekleri Federasyonu ve LGBTİ+ örgütleri Selin Ciğerci’yi yaşananlar karşısında yalnız bırakmadı.
- Ankara LGBTİ+ Deprem Dayanışması’nın konuk olduğu Sosyal Hizmet Günü Paneli, Kocaeli Üniversitesi’nin engellemesine maruz kaldı. Etkinlik çevrimiçi olarak gerçekleştirildi. Öte yandan Eğitim-Sen ve SHU-Der etkinlik gününde ortak bir açıklama yaparak; “Nefrete inat bizler eşit ve özgür dünyayı birlikte kuracağız, birbirimizden vazgeçmeyeceğiz” dedi.
- Diyarbakır’da Newroz’da bu yıl da LGBTİ+’lara saldırı gerçekleşti. Bir grup erkek LGBTİ+’lara ve LGBTİ+’larla dayanışanlara saldırdı, bıçak çekti, gökkuşağı bayraklarını yırtıp ezdi. LGBTİ+ aktivistlerinin dört yıldır Newroz’da saldırıya uğradığı bilgisini de hatırlamak gerekir. Saldırının ardından Diyarbakır Barosu, İnsan Hakları Derneği Amed Şubesi ve Özgürlükçü Hukukçular Derneği Amed Şubesi saldırıyı kınadıklarını açıkladı. Diyarbakır Barosu ve ÖHD Amed “Newroz ruhuna yakışmayan bu saldırılara karşı hukuki sürecin takipçisi olacaklarını” açıkladı. Ankara’daki LGBTİ+ aktivistleri de açıklama yaparken, Diyarbakır Barosu LGBTİ+ Komisyonu, Barış İçin Kültürel Araştırmalar Derneği ve Keskesor LGBTİ+ Oluşumu’nun da açıklaması medyaya yansıdı. Son olarak HPD İstanbul Milletvekili Züleyha Gülüm’de saldırıyı kınadıklarını açıkladı ve “LGBTİ+’ların uğradığı saldırıyı kabul etmiyoruz!” dedi.
- Linç girişimi, etkinlik yasağı, fiziksel saldırı gibi böylesi ihlallerin yanı sıra bir hukuksuzluk da Tekirdağ 2 No’lu cezaevinden geldi. Trans mahpus Buse Aydın’ın Bakırköy veya Gebze cezaevlerine nakledilmesi konusundaki dilekçeye 3 aydır yanıt verilmediği ve kadın bir mahpus olarak Buse’nin erkek cezaevinde kaldığı medyaya yansıdı.
- 8 Mart İstanbul Feminist Gece Yürüyüşü öncesi Beyoğlu Kaymakamlığı’ndan yasak kararı geldi. Taksim ve çevresine polis barikatları yerleştirilirken eylemciler barikatları aştı ve eylemi coşkuyla gerçekleştirdi. Cihangir’de “Öfkeliyiz, yastayız, patriyarkal kapitalist yıkıma karşı feminist isyandayız” ana pankartı açıldı. İzmir’de ise yüzlerce feminist Kıbrıs Şehitleri Caddesi’nde sloganlar ve pankartlarla yürüdü. Yürüyüşün ardından Türkan Saylan Kültür Merkezi önünde depremde hayatını kaybedenler için mumlar yakıldı. Mersin’de ise feministler “Yarattığınız yıkımın hesabını feministler soracak” diyerek yürüdü. Ankara’da ise feministler “İsyanımız yasımızı aşıyor, kadın dayanışması yaşatıyor” pankartıyla sokaklardaki yerini aldı.
LGBTİ+’ların ve kadınların haklarına dönük saldırılar seçim zamanının da yaklaşmasıyla tam manasıyla bir seçim vaadi haline getirildi. Haklara düşman gelişmelerle birlikte LGBTİ+ haklarına, eşitlik ve özgürlük taleplerine ilişkin gelişmeler de medyada geniş yankı buldu:
- AKP ve Yeniden Refah LGBTİ+’ların ve hakların aleyhine protokol imzaladı. Protokol metninde “Manevi değerlerimize aykırı fiillerin ve sapkınlıkların önlenmesine yönelik yasal düzenlemelere ağırlık verilecektir” ifadeleri yer aldı. Millet İttifakı üyesi ve Saadet Partisi’nin Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu da LGBTİ+’ların aleyhine açıklama yaptı. Öte yandan Kadın Partisi, HÜDA PAR ve Yeniden Refah Partisi’nin sunmuş olduğu taleplerin “hukuk nezdinde suç teşkil edecek istekler” olduğunu belirterek partiler hakkında suç duyurusunda bulundu.
- LGBTİ+’ların siyasal katılımına ilişkin hamleler ise TİP’ten geldi. LGBTİ+ aktivisti Esmeray ve LGBTİ+ aktivisti Niler Albayrak TİP’ten milletvekili aday adayı oldu. TİP’ten aday olan İrfan Değirmenci partisinin Ankara’daki toplantısında “Tarih LGBTİ+’ları yazacak” diye konuştu.
- Yeşil Sol Parti de seçim bildirgesinde nefret cinayetlerine karşı mücadele edeceklerini duyurdu. Yeşil Sol Parti aday adayı biseksüel Kürt kadın sanatçı Semyani Perizade sosyal medyada maruz bırakıldığı nefret söylemlerinin ardından “Ne yani orospular siyaset yapamaz mı?” diyerek maruz bırakıldığı nefret söylemlerine karşı dayanışma çağrısında bulundu.
Davaların seyrine geldiğimizde ise Mart ayında Pınar Selek’in beraatine sahip çıkan hak savunucularını gördük. Öte yandan:
- Ahmet Yıldız davasında adalet yine sağlanamadı. Dava 4 Temmuz 2023 tarihine ertelendi.
- AYM, 22 Mayıs 2016’da valiliğin homofobi karşıtı yürüyüşü engellemesine ilişkin toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenlemesine düzenleme hakkının ihlal edilmediğine hükmetti. Mahkeme, benzer bir kararı da Yeni Akit’in 2017 tarihli haberi için verdi.
- 25 yıldır devam eden Pınar Selek davasında yeni bir perde açıldı. 25 LGBTİ+ örgütü Pınar Selek davasına çağrı yaptı. Kağıthane Kaymakamlığı LGBTİ+ örgütlerinin çağrısını bahane ederek basın açıklamasını yasakladı. Yargıtay hukuki denetim yetkisini aşarken dava 29 Eylül tarihine ertelendi.
- Komşuları tarafından 18 yıldır sistematik olarak transfobiye maruz bırakılan Ajda Ender ise komşularının şikayeti üzerine 11 Mayıs Perşembe günü yargılanacak.
Mart ayının öne çıkan ve insan hakları literatürüne kaynaklık edecek iki insan hakları gündemlerinden biri Kaos GL’nin hazırladığı LGBTİ+’ların İnsan Hakları 2022 Raporu oldu. “Özgürlüğe yürüyelim” mottosuyla sunulan rapor LGBTİ+’ların her hak alanında 2022 yılı boyunca hak ihlaline maruz bırakıldığını ortaya koyarken Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne, Cumhurbaşkanlığı’na, uluslararası paydaşlara, Avrupa Konseyi’ne ve Avrupa Birliği’ne de tavsiyeleri sıraladı. Öte yandan 17 Mayıs Derneği ise HIV ve hak savunuculuğunun Türkiye’deki seyrini özetleyen, Zülfukar Çetin’in hazırladığı AIDS’ten HIV Aktivizmine: Dünden Kalanlar isimli sözlü tarih çalışmasını yayınladı.
Etiketler: insan hakları, kadın, medya, kültür sanat, nefret suçları, çalışma hayatı, kent hakkı, aile, siyaset, onur yürüyüşü, dava