29/09/2023 | Yazar: Ali Erol
RTÜK tavsiyeli homofobik nefret söylemi serbest, Nefrete karşı Kaos GL’nin “el ele” çağrısına suç duyurusu...
LGBTİ+’lara karşı “aile” buluşması adı altında ayrımcılık ve nefret çağrısı yapan mitingin “kamu” spotları Radyo ve Televizyon Üst Kurulu (RTÜK) tavsiyesiyle yayına devam ederken, nefrete karşı Kaos GL kamu spotu tehditler üzerine yayından kaldırıldı.
Kaos GL, 29. yılını kutlarken, sosyal medya hesabından “Kamu Spotu” başlığıyla yayınlandığı video ile “Ayrımcılığa, baskıya, şiddete, nefrete karşı el ele!” çağrısı yapmıştı:“29. yaşımızda elimizi uzatmaya devam ediyoruz. Biliyoruz ki o el havada kalmadı, bundan sonra da kalmayacak. El ele büyüdük, el ele yürüdük, el ele verirsek hayat bayram olur…”
RTÜK’ün tavsiye ettiği “Büyük Aile Buluşması” mitinginin nefret videosunda, sosyal, kültürel, ekonomik ve siyasal hayata katılımıyla eşit yurttaşlık hakkı tanınmayan LGBTİ+’ların “üzeri çizilip” karalanırken, Kaos GL kamu spotunda, toplu taşımada el ele tutuşmuş bir lezbiyen çift kendilerine bakan bir erkeğin bakışlarından rahatsız olup ellerini geri çekiyor. Bunun üzerine toplu taşıma vagonundaki yolcular “ayrımcılığa, baskıya, şiddete, nefrete karşı” aynı anda “el ele” tutuşuyor.
Hükümet medyasının nefret kampanyası, ardından Marmaray tarafından “suç” duyurusu ve nihayet tehditlerle gelişen süreçte, hedef alınan “kamu spotu”, Kaos GL Derneği tarafından yayından kaldırıldı: “Maalesef, nefrete karşı videoya bile tahammülü olmayanlar; Kaos GL olarak bizim ne yazık ki alışık olduğumuz bir nefret operasyonunu tekrar devreye soktu. Bu operasyonun bu seferki hedefi sadece biz olmadık. Filmi çeken şirket ve filmde yer alan oyunculara hakaret ve ölüm tehditlerine kadar vardı iş. Uzattığımız eli tutan kimsenin kirpiğine zarar gelmesini istemeyiz. Bu sebeple videoyu yayından kaldırdık. Ancak biz elimizi uzatmaya 29 yıldır olduğu gibi devam edeceğiz. Biliyoruz ki o el havada kalmayacak…”
“Aile Buluşması” adı altında LGBTİ+’ların eşit yurttaşlık haklarına karşı iki yıldır İstanbul’da kamu desteğiyle düzenlenen mitinglerin kurumsal ayrımcılık ve nefret çağrıları ise RTÜK tarafından “tavsiye” ediliyor. İnsan Hakları Derneği, “RTÜK onaylı LGBTİ+ düşmanlığı”nın “protesto hakkı” olmayıp, “nefret suçu ve ayrımcılık” olduğunu hatırlatmıştı.
Türkiye Cumhuriyeti Devlet Demiryolları “sapkın LGBT” söylemine ortak
Türkiye Cumhuriyeti Devlet Demiryolları (TCDD), İstanbul Küçükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığı’na sunduğu suç duyurusu dilekçesiyle “kamu davası” açılmasını talep ederken, LGBTİ+ karşıtı ayrımcı nakaratları tekrar etti: “Toplumsal değerlerimize aykırı olan ve müvekkil genel müdürlükçe asla desteklenmeyen olay nedeniyle toplumumuzun hassas kesimi rahatsız edilmeye çalışılmıştır.”
TCDD Genel Müdürlüğü, “suç” duyurusu dilekçesinde, “Trenlerde izin alınarak video çekimi yapılabilmesi mümkündür. Bu videolar dizi, film veya reklam amaçlı da olabilmektedir” diyor ama hemen ardından ekliyor: “Ancak çekilen video izin verildiği gibi reklam filmi olarak değil, sözde kamu spotu olarak çekilmiş...”
TCDD Genel Müdürlüğü, kamu davası açılması için sunduğu suç duyurusu dilekçesinde, LGBTİ+’ları “kamu”dan ve de “vatandaş”tan saymazken, TC Anayasasının onuncu maddesinin "ve benzeri sebepler"inin LGBTİ+ yurttaşları da eşitlemediğini bildiğinden ve de TCK madde 122’nin de cinsel yönelim ile cinsiyet kimliğini kapsamadığından hareketle olsa gerek, “sözde kamu spotu”nun içeriğini baştan bilse hak hukuk hürriyet hak getire, kurumsal ayrımcılık ve nefret suçu işlemekte sakınca görmeyeceğini saklama gereği bile duymuyor.
Sosyal medyadan aktardığı “sapkın LGBT propagandası” nefret söylemine de ortak olan TCDD dilekçesi devam ediyor: “Zira her gün yüzbinlerce vatandaşımıza hizmet veren Marmaray trenlerinin toplumun hassas noktalarını rahatsız eden birtakım olaylar ile gündeme gelmesi gerçekten de endişe verici olup, kabul edilebilir bir durum değildir. Toplumsal değerlerimize aykırı olan ve müvekkil genel müdürlükçe asla desteklenmeyen olay nedeniyle toplumumuzun hassas kesimi rahatsız edilmeye çalışılmıştır. Üstelik bu kötü niyetli çalışma... Müvekkil adeta organize ve kötü niyetli bir şekilde desteklemediği, dahil olmak istemediği bir grup tarafından yanıltmıştır ve toplumun hassas kesiminin rahatsız edilmesine istemi dışında alet edilmiştir.”
TCDD’nın “sapkın LGBT”li, “sözde” kamu spotlu suç duyurusu yetmemiş olmalı kidemiryolu ve taşımacılık haberleri yapan Rayhaber isimli internet sayfası, “LGBT propagandası” nakaratının ardından, Kaos GL kamu spotu filmini bir de “kamu kurumlarının işleyişini engellemek ve toplumda LGBT propagandası yapmak suçları”ylaitham etti.
Millî Gazete, iktidarın trenine manşetten bindi: “Devlet treniyle sapkınlık taşındı”
Cinsiyetçi ve homofobik nefret söylemi üretme, yayma ve teşvik etmede birbirleriyle yarışan muhafazakâr yayın organlarından olup ama güya hükümete muhalefet adına LGBTİ+’ların en temel Anayasal haklarını bile tanımayan Saadet Partisi’nin yayın organı olan Millî Gazete, iktidarın trenine manşetten bindi: “Devlet treniyle sapkınlık taşındı”
Kaos GL’nin, “ayrımcılığa, baskıya, şiddete, nefrete karşı el ele!” çağrısı yapan “kamu spotu”nu hedef alan Saadet Partisi’nin Millî Gazete’sine “manşet” yetmedi, ilk sayfasından nefret saçtı: “TCDD’ye bağlı Marmaray’da, LGBT ifsadını övücü nitelikte bir reklam filmi çekildi. Söz konusu çalışmada sapkınlık övülürken, sapkınlığa karşı sadece sert bir bakış atan sakallı şahıs da tüm yolcular tarafından adeta protesto ediliyor. KAOS GL tarafından çekilen filmin yetkili makamlardan habersiz çekilebileceği düşünülmezken, konuya dair bir açıklama yapılması talep ediliyor.”
Karalama kampanyalarıyla kopyala-yapıştır nefret yaymada ortaklaşan hükümet yanlısı ve muhafazakâr medyanın Kaos GL Derneği’ni hedef gösteren nefret nakaratları, Millî Gazete tarafından bu kez de “kamu spotu” bahanesiyle tekrar edildi: “Ülkemizdeki LGBT sapkınlığının kurumsal bir şekilde destekçiliğini yürüten KAOS GL isimli örgüt... Marmaray’da yaşanan skandal... Ulaştırma Bakanlığı ya da Türkiye Cumhuriyeti Devlet Demiryolları...”
“Marmaray'da sapkın LGBT filmi! İzni kim verdi?” diye soran Millî Gazete, “ayrımcılığa, baskıya, şiddete, nefrete karşı el ele!” çağrısını, “sapkın LGBT propagandası” nakaratıyla karşılıyor ve güya AKP’ye muhalefet adına kurumsal ayrımcılık ve nefret suçu çağrısından vazgeçmiyor: “Sapkın LGBT destekçisi örgüt Kaos GL’nin propaganda yaptığı reklam filmi... AKP'nin sapkın LGBT derneklerinin yayılmasına AB uyum yasaları kapsamında daha önceleri yeşil ışık yaktığı biliniyor.” (1, 2, 3)
TCDD’nın, Küçükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulunup dava açılmasını talep ettiği “LGBT savunması” Millî Gazete’yi tatmin etmedi, “Devlet treniyle sapkınlık taşındı” manşetini bir kez daha hatırlatırken, neden baştan ayrımcılık yapmadın da “LGBT’ye izin” verdin hesabı sordu.
TCDD’nın “sözde kamu spotu” söylemini devralan Yeni Şafak’tan “sözde reklam”yaftası
Geleneksel nefret nakaratlarından “sapkın” ve “LGBT propagandası” hükümet medyası Yeni Şafak’a yetmeyince, Kaos GL’nin “kamu spotu” videosunu bir de “sözde reklam”yaftasıyla etiketledi: “Marmaray'daki sapkınlığa suç duyurusu: TCDD LGBT propagandası içeren sözde reklamla ilgili harekete geçti.”
TCDD’nın “sözde kamu spotu” söylemini devralan Yeni Şafak, “LGBT propagandası içeren sözde reklam filmi” etiketiyle yaftalasa da, gazetenin İnternet Yazı İşleri Müdürü, sosyal medya hesabından, Kaos GL’nin kamu spotunu “çok başarılı” bulduğunu paylaştı: “LGBT derneği Kaos GL, lezbiyenleri merkeze alan bir reklam filmi yayınladı. LGBT'nin en güçlü silahı iletişim ve bu konuda çok başarılılar. Öyle kaçak göçek değil, trene resmen çekim platosu kurmuşlar. Bu filmi Marmaray’da nasıl çektiler acaba?”
“LGBT Terör Örgütü”, “LGBT propagandası” gibi nefret nakaratlarıyla sosyal medyada sistematik olarak kurumsal ayrımcılık çağrısı yapan ve nefret söylemi saçan, kendisini “BİRKONFED Genel Başkanı Vatan Partisi Genel Başkan Danışmanı” olarak tanıtan twitterhesabı, Yeni Şafak İnternet Yazı İşleri Müdürünün paylaşımını tekrar etmesin mi: “LGBT derneği Kaos GL, lezbiyenleri merkeze alan bir reklâm filmi yayınladı. Lakin bu filmin Ulaştırma Bakanlığı ve TCDD'nin denetiminde olan Marmaray'da çekilmesi ilginç. Öyle kaçak göçek değil, trene resmen çekim platosu kurmuşlar. İzni nasıl ve kimden aldılar acaba?”
Yeni Şafak İnternet Editörünü “kaynak” gösteren nefret nakaratları da Haksöz Haberisimli siteden gelsin: “Sapkın oluşum Kaos GL”, “eşcinsel propaganda”, “sapkın reklam”, “Hükümetin bu sapkınlığa karşı bakış açısı ortada iken”
Nefret kampanyasına dahil olan sosyal medya hesaplarından biri, Haksöz Haber’in nefret nakaratlarını tekrar ediyor: “sapkın reklam”, “sapkın oluşum Kaos GL”, “eşcinsel propaganda”
LGBTİ+’ları “namussuz” ve “sapkın” ilan etmeyi sosyolojik analiz sanan, hakareti kendine hak gören, cinsiyetçi ve homofobik nefretine çektiği akademik cila “kıç despotizmi” ile “avradizm” klişelerinden ibaret olan Yeni Şafak’ın artık eski (1, 2, 3) köşe yazarlarındanErgün Yıldırım ise “Marmarayda eşcinsel+ reklamini yapan video yayınlanıyor. Kamu ahlakını dağıtan propagandayı yapmak hakkını hangi kanundan alıyorlar? Buna izin veren siyasi ve mülki amirler kimler? Deşifre edilmeli. Ki oyumuzu da ona göre kullanalım” diyor.
Nefret medyası, LGBTİ+’ları kamusaldan kovma yarışına girdi
Eskilerin anaakımı Hürriyet, DHA’dan geldiği gibi, “TCDD'den LGBT kamu spotugörüntülerine ilişkin suç duyurusu” başlığı atıp geçerken, MHP’nin yayın organı Türkgüngazetesi, Yeni Şafak’tan kopyala-yapıştır yaptı.
HÜDAPAR’ın yayın organı Doğruhaber, “Toplu taşımada sapkınlık reklamı!” başlığı altında nefret kampanyasına ortak oldu: “Sapkınlık destekçisi Kaos GL”, “sapkın ilişkilerin reklamı”, “kamusal alanda açıkça sapkınlık reklamı”, “aile kurumunu tehdit eden biroluşumun sapkın ilişkilerin reklamı”
Hükümet medyasından Takvim’i, “LGBT propagandası” nakaratı keser mi, kesmedi: “TCDD harekete geçti! LGBT terörüne karşı suç duyurusu”, “aile yapısını hedef LGBT terörü”, “sapkınlığın propagandası”, “sözde film”, “KAOS GL isimli LGBT'li terörü savunucuları”. Hızını alamayan Takvim, “Kamu Davası Açıldı” ara başlığını attı bile.
“TCDD trenindeki LGBT reklamının nasıl çekildiği ortaya çıktı” başlığı altında İslami Analizadlı siteden nefret nakaratları: “LGBT propagandası”, “LGBT sapkınlığının öncüsü KAOS GL”, “sapkınlık”, “sapkınlığa karşı sert bir bakış atan sakallı şahıs”
Kaos GL’nin, “ayrımcılığa, baskıya, şiddete, nefrete karşı el ele!” çağrılı “Kamu Spotu”nu, “Utanç verici LGBT ahlaksızlıgı…” başlığı ile gösteren Timeturk isimli site, ayrımcılık ve nefret suçuna çağırıyor: “LGBT içerikli bir reklam filmi”, “LGBT illetini zorla insanlara kabul ettirmeye çalışıyorlar”, “İnsan neslini ifsat etmeye çalışanlarla mücadele, her anne ve babanın sorumluluğunda olmalıdır. Aksi takdirde sonuçlar oldukça kötü olabilir.”
Millî Gazete’nin “devlet treninde sapkınlık” haberine bir kopyala-yapıştır da Yeni Devirgazetesinden geldi: “LGBT sapkınlığını öven reklam filmi”, “LGBT ifsadı”, “sapkınlık”, “Ülkemizdeki LGBT sapkınlığının kurumsal bir şekilde destekçiliğini yürüten KAOS GL isimli örgüt”
Tek sendikal faaliyeti “sapkın” söylemiyle LGBTİ+ derneklerine karşı nefret kampanyası yürütmek olan sendikal gongolardan Mil-Diyanet Sen Genel Başkanı Celaleddin Gül de eksik kalmasın, hemen ihbar etsin da: “BUNU DA MI GÖRECEKTİK..! (Kaos GL) adlı LGBT derneği Ulaştırma Bakanlığı ve TCDD’nin denetiminde olan Marmaray’da bir reklam filmi çekip yayınladı. İslam’a Bin yıl sancaktarlık yapmış aziz milletimizin vergileriyle yapılan Marmaray’da LGBT reklam filminin çekilmesine müsaade eden yetkililer hakkında ivedilikle işlem yapılmalıdır.”
Yeşil Gazete, nefret kampanyasının seyrini, “Homofobide son nokta: Ölüm tehditleri nedeniyle kaldırılan videoya bir de TCDD’den suç duyurusu” başlığıyla görürken, Kaos GL’nin “Nefrete karşı el ele” kamu spotuna yönelik suç duyurusuna ilişkin Yeşil Sol Parti İstanbul Milletvekili Özgül Saki ise ayrımcılığın suç olduğunu hatırlatıyor: “İktidar LGBTİ+’lara saldırırken TCDD de bu nefret trenine atlamaktan geri durmamış. İktidar tarafından beslenen dernek, yapı ve platformlarca halkın bir kesimini diğer kesimine karşı kine, nefrete teşvik eden, LGBTİ+ düşmanı paranoyayı körükleyen kamu spotları yayınlanmasını suç olarak görmeyenler; ayrımcılığa karşı mesaj içeren, birarada yaşamı savunan bir tanıtım filminden suç unsuru yaratmaya çalışıyor. Tüm kamu kurumları gibi TCDD de herkese ayrımcılık yapmadan eşit hizmet sunmakla yükümlüdür.
Etiketler: insan hakları, medya, nefret suçları