25/09/2023 | Yazar: Ali Erol

LGBTİ+’ların sosyal, kültürel, ekonomik ve siyasal hayata katılımıyla eşit yurttaşlık hakkını tanımayan “aile” mitinginin nefret söylemi seyri...

“Aile” buluşması adı altında LGBTİ+’lara karşı ayrımcılık ve nefret çağrısı Kaos GL - LGBTİ+ Haber Portalı

Çizim: Aslı Alpar / Kaos GL

“Büyük Aile Buluşması” adı altında LGBTİ+’ları hedef alan nefret mitingi İstanbul Saraçhane Parkı’nda 17 Eylül’de düzenlendi.

“Aile Buluşması” adı altında LGBTİ+’ların eşit yurttaşlık haklarına karşı ikinci kez gerçekleştirilen organizasyonda bir kez daha kurumsal ayrımcılık ve nefret çağrısı yapıldı.

LGBTİ+’ların var olma hakkını tanımayan, sosyal, kültürel, ekonomik ve siyasal hayata eşit katılım taleplerine karşı kurumsal ayrımcılık ve nefret suçu çağrısıyla örgütlenen “aile” mitingi ilk kez geçen yıl Eylül ayında gene “LGBTdayatması” dezenformasyonuyla gerçekleştirilmişti.

LGBTİ+ onur yürüyüşlerini tehdit etmekten yargılanan ve ceza alan isimlerin Eylül 2021’de “Aileni ve Neslini Koru, Sapkınlığa Dur De” sloganıyla başlattığı homofobik nefret kampanyası kamu temsilcilerinin doğrudan desteğiyle Eylül 2022’de LGBTİ+ karşıtı bir nefret mitingiyle taçlanmıştı.

LGBTİ+’ları sosyal ve kamusal hayattan kovmayı hedef alan “Büyük Aile Buluşması” mitingine varan nefret kampanyası, Yesevi Alperenler Derneği tarafından “LGBT Faaliyetlerinin durdurulması ve yasaklanması” hedefiyle 2021’in Eylül ayında ilan edildi.

Anayasal haklar kapsamında Dernekler Kanunu’na göre kurulmuş LGBTİ+ örgütlerine yönelik doğrudan kurumsal ayrımcılık çağrısı yapan homofobik nefret kampanyasının ardından Eylül 2022’de Yesevi Alperenler Ocağı’nın oluşturduğu Fikirde Birlik ve Mücadele Platformu, nefret mitinglerinin ilkini “LGBTİ karşıtı Büyük Aile Buluşması” adı altında gene İstanbul Saraçhane’de düzenledi.

Yesevi Alperenler Derneği’yle Fikirde Birlik ve Mücadele Platformu’nun başkanlığını, Alperen Ocakları İstanbul İl Başkanıyken homofobik ve transfobik nefret söylemleriyle 2016 İstanbul LGBTİ+ Onur Yürüyüşü ve Trans Onur Yürüyüşü’nü tehdit etmekten yargılanan ve ‘halkı kin ve düşmanlığa tahrik’ suçundan ceza alan Kürşat Mican yürütüyor.

Dernek ve Platform’un, “sapkın LGBTİ örgütünün tüm faaliyetlerinin yasaklanması ve ceza kapsamına alınması için imza kampanyası”yla başlayan nefret kampanyasının seyri, “sapıklığı savunan STK'lar YASAKLANSIN mal varlıklarına el konulsun” çağrısıyla “Aile Buluşması” adı altında düzenlene nefret mitingleriyle gelişti.

Radyo ve Televizyon Üst Kurulu (RTÜK), Eylül 2022’deki “LGBTİ karşıtı Büyük Aile Buluşması”nı kamu spotuyla “tavsiye” ettiği gibi, Eylül 2023’te “Büyük Aile Buluşması” adıyla düzenlenen nefret mitingini de “tavsiye” etti. RTÜK’ün kararını, kurul üyesi İlhan Taşçı duyurdu: “RTÜK, İstanbul Aile Vakfı’nın Saraçhanede düzenleyeceği “LGBT propagandasına dur” toplantı duyurusunun kamu spotu olarak TV’lerde yayınlanmasına oy çokluğuyla karar verdi. Vakfın gerekçesi “Bu gidişe dur denmezse 23 Nisan ve 19 Mayıs’ı kutlayacak çocuk ve gençlerimiz olmayacak!””

LGBTİ+’ların eşit yurttaşlık haklarına karşı “aile” buluşması adı altında İstanbul’da başlayan nefret mitingleri çeşitli şehirlerle birlikte, LGBTİ+ yürüyüşlerinin 2016’dan beri yasaklandığı Başkent Ankara’da geçen sene yapıldı. LGBTİ+’ların var olma ve hayat hakkını hedef alan nefret mitinglerinin İzmir ayağının ev sahibi Vatan Partisi olurken, Batman ayağına HÜDAPAR ev sahipliği yaptı.

17 Eylül’de, İstanbul Saraçhane Fatih Anıt Parkı'nda ikinci kez düzenlenen nefret mitinginin çağrısını “Büyük Aile Platformu” isimli ittifak yaptı. “LGBT propaganda ve dayatması” nefret nakaratlarıyla faaliyet gösteren “Büyük Aile Platformu”, kuruluşunu, Aydınlık’ın ifadesiyle, “LGBT propagandasının yoğunlaştığı Haziran ayında” ilan etti. “Emperyalistlerin LGBT propaganda ve dayatması” nakaratını tekrar eden, “LGBT örgütlerinin tüm faaliyetlerine son verilmesi” için devleti göreve çağıran “Platform”un kuruluşu, Aydınlık ve Yeni Şafak tarafından duyuruldu.

DHA’nın, “LGBT Karşıtı 'Büyük Aile Buluşması' ikinci kez düzenlendi” paylaşımıyla geçtiği haber, ““Büyük Aile Platformu”, LGBT'yi protesto etti” ve “Düzenlenen eylemde, LGBT karşıtı dövizler açılarak videolar izletildi” diye devam ederken, fotoğraflarda, “Pedofiliyi Durdurun!” dövizleri dikkat çekti. 

Anadolu Ajansı ise RTÜK tarafından “tavsiye” edilen “kamu spotu”na yayınlarken, “Büyük Aile Platformu”nun manipülasyon ve dezenformasyon nakaratı olan “LGBT propagandası ve dayatması” sözlerine aracı oldu.

Anadolu Ajansı, 17 Eylül öncesi, “LGBT propagandasına karşı “Büyük Aile Buluşması”” başlığı altında bir kez daha “Büyük Aile Platformu”nun amacına aracı oldu: “Genelde aileyi ifsat eden hususlar, özelde ise LGBT propaganda ve dayatmasına karşı mücadele... LGBT derneklerinin ve vakıflarının kapatılması ve bununla ilgili kanun değişikliği talebi...”

“LGBT dernekleri ve vakıflarının sosyokültürel terörle ilişkili faaliyetlerde bulunduğunu” söyleyen “Büyük Aile Platformu” Genel Sekreteri, “en nihayetinde yaptığımız her işin sonunda ülkemizde LGBT propagandasının yasaklandığı bir hukuki zemine ulaşmayı, bununla alakalı kanun değişikliklerine gitmeyi arzu ediyoruz” derken, “mevzuatımızda 'toplumsal cinsiyet eşitliği' kavramı yer aldığından dolayı biz onlara bir şey söylediğimizde suç oluyor” diye de yakınıyor.

Nefret siyasetinde ortaklaşanlar

Büyük Aile Platformu, “Çocuklarımız, Ailemiz, İnsanlık İçin” sloganı ve “LGBT propagandası ve dayatmasına karşı yürüyüş” nakaratıyla örgütlenen nefret mitingine çağırıyor: “İstanbul'da LGBT terörüne geçit yok! LGBT sapkınlığına karşı BüyükAileBuluşması...”

“Büyük Aile Platformu” kurucu üyeleri arasında, adını kamuoyuna ilk kez, başkanlığını Bilal Erdoğan’ın yaptığı İlim Yayma Vakfı’nın kurumlarından Sabahattin Zaim Üniversitesi’nin “Türkiye'de Cinsiyet Algısı” araştırmasıyla duyuran İstanbul Aile Vakfı da yer alıyor.

Geçen sene gene Eylül ayında İstanbul Saraçhane’de düzenlenen LGBTİ+ düşmanı nefret mitinginin ilkinden hatırlayacağımız İstanbul Aile Vakfı’na göre, aile kurumu “millî ve manevi”, eşcinsellik ise “cinsiyetsizlik, kaos, Batılı siyasetin” dayatması!

Kendi yaptırdıkları kamuoyu araştırmasında “gençlik” grubunun “LGBT”ye “çok yüksek oranda olumlu” yaklaşmasından yakınan ve “LGBT sapkınlığı... tehdit... LGBT dayatması... LGBT propagandası...” nakaratlarını tekrar eden İstanbul Aile Vakfı, “BüyükAileBuluşması”ndan çocuk fotoğrafı paylaşıyor: “Aileye savaş açanlara geçit verme!” Aile Vakfı’nın, nefret mitinginden paylaştığı çocuklu videoda ise çocukların ellerindeki dövizlerde “Sosyal Kültürel Teröre Dur De!” ve “Pedofiliyi Durdurun!” yazıyor.

“Çocukların masumiyetini küresel çetelere teslim etme!” ile “Spor Dünyasında LGBT Dayatmasına Dur De!” ifadeleri ise “Büyük Aile Platformu” tarafından meydandan paylaşılan çocuk fotoğraflarındaki dövizlerde okunuyor.

“Büyük Aile Platformu”, LGBTİ+’ların var olma ve hayat hakkını inkâr ile hayata eşit katılım taleplerini karalama ve düşmanlaştırmada sınır tanımıyor, “BüyükAileBuluşması Basın Açıklaması” paylaşımında, “LGBT lobisinin bireysel hak ve özgürlükler arkasına saklanarak Batı ülkelerinde pedofiliye alan açma çabaları tehlikenin vahametini artırıyor” ifadeleriyle iftira atmaktan medet umuyor.

“Büyük Aile Platformu”, LGBTİ+’ların Anayasal eşit yurttaşlık hakkını inkâr yetmeyince düşmanlaştıran, homofobik nefret söylemiyle nihayet “dış güçler”le ilişkilendirip, “terör”le yaftalayan nefret siyasetinin sürdürücüsü olarak nefret nakaratlarını paylaşmaya devam ediyor: “Sosyokültürel terör”, “LGBT paçavrası”, “marjinal cinsel kimliklerin normalleştirilmesi”, “küresel emperyalist lobilerin LGBT Propaganda ve Dayatması”, “sosyo-kültürel terör”.

Büyük Aile Platformu’nun, “LGBT Propagandası” nakaratıyla üretip yaymaya çalıştığı manipülasyon ve dezenformasyon kampanyası nihayet sadete geliyor, kurumsal ayrımcılık ve nefret çağrısıyla, mevcut Anayasa’nın bile güvenceye aldığı en temel hakları hedef alıyor: “Türkiye Büyük Millet Meclisi’ni LGBT propaganda ve örgütlenmesini yasaklayacak bir yasa çıkarması için göreve davet ediyoruz. TBMM, Milletin Meclisi’dir ve halkın (1, 2) taleplerine yanıt vermelidir.”

LGBTİ+ karşıtı nefret mitingi Nevzat (1, 2, 3, 4) Tarhan’sız olur mu; Büyük Aile Platformu, Prof. Dr. Nevzat Tarhan’ın, “BüyükAileBuluşması'na özel bir video mesajla” katıldığını paylaştı. Üsküdar Üniversitesi Kurucu Rektörü Tarhan: “Cinsiyetsizlik propagandası yasaklanmalıdır bağlamında düzenlenen bu buluşmaların ne derece önemli olduğunu...”

LGBTİ+ düşmanı nefret mitinglerinin İzmir ayağından hatırlayacağımız İzmir Katip Çelebi Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Saffet Köse, daha önce sıraladığı nakaratları bir kez daha tekrarlıyor: “Bizim geleneğimizde aile ve devlet birbiri üzerinden tanımlanan iki hayati kurumdur... herkesi aile kurumuna sahip çıkmaya, LGB dayatmasına karşı tek yürek olmaya...”

Büyük Aile Platformu'nun İstanbul’da düzenlediği LGBTİ+ düşmanı nefret mitingine bir video-mesaj da Rusya’dan geldi. Aydınlık gazetesinin, “Rus siyaset bilimci ve strateji uzmanı”; Yeni Şafak’ın “Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in danışmanı” tanıttığı Alexandr Dugin, “LGBT normalleşmesine karşı buluşma”dan “çok mutlu” olduğunu söylerken, devamında “dayatma”, “liberalizm”, “cinsiyetler arası normal ilişkiyi koruma”, “normaliteyi savunma”, “bela” ve “sapkınlık” nakaratlarını sıralıyor. “Sahnede Putin’in danışmanı Alexander Dugin’in destek mesajı”nı izleten “LGBT karşıtı Büyük Aile Buluşması”nı takip eden Evrensel gazetesi ise “İktidar nefreti nasıl örgütlüyor?” başlığı altında, “Rusya’daki ‘LGBT propagandasını yasaklayan’ yasa değişikliği, Türkiye’de de benzer yasa değişiklikleri konuşulurken iktidarın sırtını dayadığı bir nokta oluyor” paylaşımı yaptı. Bianet, mitingde sıkça “LGBTİ+'ların örgütlenme ve hak savunuculuğu hakları ile dernekleri hedef alındı”ğını, konuşmacıların sıkça, “LGBTİ+ derneklerinin neden kapatılması gerektiğine dair” beyanlarda bulunduğunu aktardı.

Putin'in danışmanı Dugin’in “Rus fikri”ni hatırlayalım: “Modern Batı medeniyeti aileleri yok ediyor, sapkınlıkları, cinsiyet değişikliklerini, transseksüel operasyonları yasallaştırıyor ve hatta agresif bir şekilde dayatıyor ve hatta bu bağlamda çocukları kurban ediyor.”

Dugin’in Ağustos ayında yayınlanan yazısını okurken hemen Perinçek’in akla gelmesi marifet sayılmaz ama Dilipak'ın komployla harmanladığı cinsiyetçi ve homofobik nefret kokteylinden o bıktırıcı nakaratlara neredeyse saydır salla sırasına kadar denk gelmek ilginç gelse de aslında ortada “yeni” bir fikir olmadığı açık olmalı: Göklerdeki babana iman eder gibi yeryüzünde de rusa biat edeceksin o da senin için askeri bir toplum inşa ederek imparatorluğu yeniden yükseltecek... E, bunun için de dönemine devrine göre hep bulunur stratejik aktüel iç-düşmanlardan birini seçmekten başka fikre ne hacet zaten...

Aydınlık köşelerinden hükümet medyasına ve de güya AKP muhalifi muhafazakâr medya köşelerine konu “LGBT” olunca ortaklaşa gönüllerden geçen: “Yeni Rus düşüncesinden Yeni Türk düşüncesine: LGBT yasağı” malum... Saadet Partisinin yayın organı Millî Gazete köşe yazarı, AB adayı olduğunu hatırlayan Hükümet’e, “LGBT”ye karşı “Rusya” önerisinde bulunuyor... Yeni Şafak yazarı, AKP’li Dağ’ın dilinden “LGBT sosyal terörizmi” nakaratını tekrarlarken, mevcut Anayasa’nın bile güvenceye aldığı hak hukuk hürriyetlere karşı “LGBT ile mücadele” adı altında “keşke Rusya kadar olabilsek. çok geç kaldık çok” diye yakınıyor...”

“Bu sefer yasa için toplanıyoruz!”, “Aileler Bu Kez LGBT'ye Karşı Yasa İçin Buluştu!” başlıklarını takip eden Aydınlık, nefret mitinginin ardından “TBMM Göreve” manşeti atarken, “Büyük Aile Buluşması” adı altında düzenlenen mitinge “kitlesel olarak katılan tek parti” olduğunu duyuran Vatan Partisi ise kurumsal ayrımcılık ve nefret çağrısını açıktan yaptı: “LGBT propagandası ve örgütlenmesi yasaklanmalıdır.” Akit, “'Sapkın LGBT'ye karşı aileler görevini yaptı, sıra devlette!'” diye ekliyor.

Ayrımcılık ve nefret nakaratı olarak “LGBT örgütlenmesi yasaklanmalıdır” çağrısını tekrar eden Vatan Partisi, “aile” buluşmasına devam ediyor: “LGBT propagandasını yasaklamak yetmez, LGBT örgütlenmesi de yasaklanmalıdır. LGBT dernekleri derhal kapatılmalıdır! Rusya, Macaristan gibi ülkeler yasakladı sıra bizde...” Vatan Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek, tekrar ediyor: “LGBT propagandası ve örgütlenmesi yasaklansın... Vatan Partisi olarak yalnız propagandası değil LGBT örgütlenmesi de yasaklansın diyoruz. Türk Ceza Kanunu'na göre kamunun ahlakına, kamunun değerlerine karşı dernek kurulamaz. Mesela insanların birbirine sadakatsizlik göstermesi için sadakatsizlik derneği kuramazsın.”

Anadolu Ajansı da, hazır gündem devam ederken, “TBMM'ye "Fenerbahçe'nin saha dizilişinin değiştirilmesi" başvurusu” başlığı altında, TBMM Dilekçe Komisyonun’dan “ilginç” ve de “dikkat çekici” taleplerden seçmece yapsın: “Bazı vatandaşlar LGBT propagandasına karşı kamu kurumlarının koordineli olarak mücadele etmesini ve eşcinselliğin hukuk alanında suç olarak yer almasını talep etti.”

“Saraçhane'den Beyazıt'a sessiz yürüyüş”e, Anadolu Ajansı, “ses” olmasın mı: “Türkiye'de acilen bu yasal tedbirlerin hayata geçirmesi ve LGBT örgütlerinin tüm faaliyetlerine son verilmesi istenen açıklamada, "Türkiye Büyük Millet Meclisi'ni LGBT propaganda ve örgütlenmesini yasaklayacak bir yasa çıkarması için göreve davet ediyoruz. TBMM, milletin meclisidir ve halkın taleplerine yanıt vermelidir." denildi.”

LGBTİ+’ların varoluş hakları ile anayasal eşitlik taleplerini “propaganda” söylemiyle yaftalayan ve LGBTİ+ karşıtı gongolardan olan KADEM, yönetim kurulu üyeleriyle birlikte “küresel LGBT dayatmasına karşı durmak ve toplumsal farkındalık oluşturmak amacıyla” üyesi olduğu “Büyük Aile Platformu”nun düzenlediği “BüyükAileBuluşması”na katıldığını duyurdu. KADEM’in, sosyal medya paylaşımında bahsettiği, “8 Mart 2020'de ilan ettiğimiz Kadın Haklarına Dair İlkeler Bildirgesi'nde söylediği” ise “cinsel yönelimler”i “mücadele edilmesi gereken alanlar” arasında saymasından ibaret.

Uluslararası Siirt Turizm ve Tanıtım Derneği (USTTAD) Derneği de, “LGBT ve benzer sapık akımlara dikkat çekmek ve bu tür sapkınlıkların propagandasının önlenmesini sağlamak amacıyla” İstanbul Saraçhane meydanında düzenlenen “Büyük Aile Buluşması” mitingine katıldı. Dernek Başkanı Abdullah Gümüş de “tehlike”ye dikkat çekip, “LGBT’ye Dur De!”mesin mi: “Toplumsal cinsiyet eşitliği adı altında meşrulaştırılmaya ve normalmiş gibi gösterilmeye çalışılan bu tür akımlar küresel güçlerin ülkemizin geleceğini karartmayı amaçlayan birer oyunundan başka bir şey değildir. Bizde dernek olarak bu tehlikeye dikkat çekmek amacıyla düzenlenen mitinge katılım sağladık.”

“LGBT tehdidine karşı kayıtsız kalamayız” diyen bir diğer “sivil toplum” kuruluşu da Niğde’den yola çıktı İstanbul’daki nefret mitingine katılmak için. Niğde Sivil Toplum Platformu’nun, İstanbul’a hareket etmeden önce Niğde Belediyesi önünde Cumhuriyet Meydanı’nda tekrarladığı nakaratlar: “insanlığın varoluşunu tehdit eden, çocuk ve gençleri hedef alan LGBT propagandası ve dayatması... batıdan fonlanan ve LGBT propagandasını yayan derneklerin faaliyetleri... sosyal medya ve dijital platformlar...”

Sendikal-gongo Memur-Sen, “Milli İrade Platformu” üyesi kuruluşlar olarak, “Büyük Aile Buluşması”na davet etti, katıldı ve destekledi: “LGBT Propagandası Yasaklanmalıdır”

LGBTİ+ yurttaşların en temel Anayasal haklarını “propaganda & dayatma” manipülasyonu ve dezenformasyonuyla inkâr eden nefret mitingine HÜDAPAR (1, 2) ve Yeniden Refah Partisi (1, 2, 3) de katıldı.

Vatan Partisi’nin gazetesi Aydınlık, “Büyük Aile Buluşması’na AK Parti’den destek” başlığı altında, “AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hamza Dağ, Büyük Aile Buluşması’nı önemsediklerini ve desteklediklerini” aktarırken, Dağ’ın, bir kez daha, “LGBT’yi “sosyal terörizm” olarak “tanımlamasına” aracılık etti. AKP Genel Merkez Kadın Kolları’ndan Oya Eronat, “LGBT dayatması” nakaratıyla devam etti: “Eşcinsellerin ‘onur yürüyüşü’ ya da ‘onur’ duymasına anlam veremiyorum. Bunlar dünya nüfusunu azaltma projelerinden biridir. Ülkemizin içine bu nifakı sokmak ve gençleri farklı yönelimlere yönlendirmek amacıyla yapılan çalışmaların sonucudur. Bir insanın cinsel tercihi farklıysa da bunu eline bayrak alarak göstererek, dolaşmasına gerek yok.”

AKP Manisa Milletvekili ve AKP Grup Başkanvekili Bahadır Yenişehirlioğlu, “LGBT dayatması” nakaratına devam (1, 2) ederken, “Büyük Aile Buluşması'na vatandaşlarımızın ilgi göstermeleri istiyorum” diyor: “LGBT SAPKINLIĞINA NET MESAJ... LGBT’nin propagandasının yasaklanması gerektiğini düşünüyorum.”

Konya’da Belediye Başkanı ve Milletvekili eşliğinde LGBTİ+ düşmanı nefret yürüyüşüne çağrısından hatırlayacağımız AKP Grup Başkanvekili ve Ankara Milletvekili Dr. Leyla Şahin Usta, İstanbul’da ikincisi düzenlenen nefret mitingini de mesajsız bırakmadı: “Nesillerimizin sapkınlığa yönlendirilmesi ve aile düzeninin bozulmasına yönelik her türlü eylemin karşısında olacağız.”

Hükümet medyasının “aile” albümünden ayrımcılık ve nefret nakaratları

Hükümet medyası, LGBTİ+’ların var olma ve hayat hakkını hedef alan “aile” mitinginin “LGBTdayatması” dezenformasyonuna ilkinde olduğu gibi ikincisinde de aracı oldu.  

“İstanbul'da 'Büyük Aile Buluşması': LGBT dayatmasına karşı ikinci kez toplanıyorlar” manşeti atan Yeni Şafak, LGBTİ+’ların en temel haklarını hedef alan nefrete “aracı” olmak yetmediğinde, doğrudan üretti, yaydı ve teşvik etti: “Sapkınlığa karşı aile dayanışması... LGBT sapkınlığına karşı...” Yeni Şafak, “Büyük Aile Buluşması”nın “LGBT Propagandası Yasaklanmalıdır” sloganıyla gerçekleştiğini yazdı.

Yeni Şafak, “LGBT dayatması”, AHaber ve Sabah gazetesi, “LGBT terörü”, TRT Haber, “LGBT propagandası” nakaratlarına aracılık ettiler veya doğrudan üretip yaydılar.

LGBTİ+’ların temel insan haklarına saldıran “Büyük Aile Buluşması” isimli nefret yürüyüşüne önceki seneden daha düşük bir katılım olunca aynı saatlerde “Nefrete değil, hayata ses ver” diyenlerin kaosGL.org internet gazetesinin Youtube kanalında buluşması hükümet medyasının hem sosyal medyasını hem manşetlerini belirledi.

Kaos GL Youtube kanalının “Büyük Hayat Buluşması”na katılan siyasetçiler, akademisyenler, gazeteciler, ruh sağlığı uzmanları ve hak savunucularını hedef alan Aydınlık, “Küresel dayatmanın savunması 'solculara' düştü” servisi yaptı. Aydınlık, manşetten devam etti: “Saraçhane’de emperyalizmin kültürel saldırılarına karşı Büyük Aile Buluşması düzenlenirken, aynı saatlerde Avrupa Birliği'nden fonlanan KaosGL 'Büyük Hayat Buluşması' yaptı. Burada konuşmacılar Saraçhane'deki katılımcıları hedef aldı.”

Vatan Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek de, partisinin kitlesel katıldığı “Büyük Aile Buluşması”nı bırakıp, Kaos GL Youtube kanalının “Büyük Hayat Buluşması” canlı yayınını karalamak için konuştu: “Kaos GL adlı örgüt, Büyük Aile Platformu (BAP)'nun İstanbul Saraçhane Meydanı'nda düzenlediği ‘Büyük Aile Buluşması’nı hedef aldı. Buluşmayla aynı saatlerde, Youtube yayını üzerinden aynı saatlerde kısasa kısas bir etkinlik yapıldı. “Solcu”, “anti-faşist”, “insan hakları savunucusu” diye tanıtılan isimler çevrimiçi yayına katılarak LGBT dayatmasının sözcülüğünü yaptı... Tüm Türkiye’nin gözü İstanbul Saraçhane’de yapılan Büyük Aile Buluşması’ndayken, Batı destekli Kaos GL, ‘Büyük Hayat Buluşması’ düzenledi.” Kaos GL Youtube kanalının “Büyük Hayat Buluşması” yayınını, Vatan Partisi’nin Ulusal Kanal’ı da izledi: “4 saat 50 dakika süren yayında...”

İstanbul’da, “aile buluşması” adı altında ikincisi düzenlenen nefret mitingini “LGBT propagandası ve dayatması”, “sapkınlık”, “LGBT terörü” nakaratlarıyla servis eden Yeni Şafak, ardından, Kaos GL Youtube kanalının “Büyük Hayat Buluşması”na geçti: “CHP'li Tunç Soyer LGBT'lilere arka çıktı, sapkınlığına karşı 'Büyük Aile Yürüyüşü'ne katılan ailelere kin kustu: “Bu nefret söylemi ve korku iklimi kabul edilebilir değil.”

Yeni Şafak sosyal medyası, Kaos GL Youtube kanalından “Büyük Hayat Buluşması” yayınını izlemeye devam ediyor: “CHP’li İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Soyer, LGBT’liler için belediye bünyesinde daire başkanlığı kurduklarını söyledi: “İzmir’deki LGBT bireyleri için bir kapı var; İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne açılan. Her türlü talepleri için gelebilirler. Biz emirlerinde ve hazırız.””

Yeni Şafak yazarı devam ediyor: “Tunç Soyer, Büyük Aile Yürüyüşü’ne karşı LGBT’lilerin etkinliğine katıldı. Ailelerin buluşması için “nefret söylemi” demiş. Yani tam bir LGBT’li gibi konuşmuş. Hezeyanları bir yana açıkçası bir belediye başkanı olarak rengini belli etmesini takdir ettim. Duruşunu, tavrını, siyasetini net şekilde ortaya koymuş.”

LGBTİ+’ların Anayasal eşit yurttaşlık hakkını inkâr yetmeyince düşmanlaştıran, homofobik nefret söylemiyle nihayet “dış güçler” ve “terör”le ilişkilendiren nefret siyasetinin “LGBT terörü” söylemi, “LGBT sosyal terörizimdir” nakaratına uyarlayan AKP Genel Başkan Yardımcısı Hamza Dağ da, Kaos GL Youtube kanalının “Büyük Hayat Buluşması”na katılan İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer’i ve hâliyle LGBTİ+’ları hedef aldı: “İzmir’de kronik problemler almış başını gidiyor. Şehrin başındaki kişi bu sorunlara odaklanmak yerine sürekli LGBT dayatmasını bu şehrin gündemine sokmaya çalışıyor. Sizden beklenilen emperyalizmin yeni aparatı sosyal terörizme destek değil, İzmir’e hizmettir.” AKP’li Dağ, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı’na karşı “konu” fark etmeden bir kez daha tekrarlıyor: “Sosyal Terörizm LGBTİ akımı...”

AKP İzmir Milletvekili, TBMM Kadın Erkek Fırsat Eşitliği Komisyon Üyesi Şebnem (1, 2 Bursalı: “LGBT'ye hizmet, değerlerimize nefret...”

AKP Gençlik Kolları Başkanı ve İzmir Milletvekili Eyyüp Kadir İnan: “Nefret söylemi dediğin kavram talimatla ve fonlanarak geleceğimizi hedef alıp sapkınlığı savunmaktır. LGBT ile mücadele her bir vatandaşın özgürlüğüdür. Hepimizin özgürlüğüdür!”

İzmir Büyükşehir Belediyesi AKP Grup Başkanvekili Av. Özgür Hızal: “LGBT dayatmasına hizmet...”

AKP İzmir Milletvekili, AKP Yerel Yönetimler Başkan Yardımcısı Ceyda Bölünmez Çankırı: “LGBT sapkınlığı...”

Ülkü Ocakları Genel Başkan Yardımcısı A. Deniz Güzelay: “Allah’ın düzenine savaş açanla savaşacağız!!”

Vakit, Akit derken Milat köşe yazarı ve genel yayın koordinatörü olan Serdar Arseven’in, İstanbul Saraçhane’den sosyal medya paylaşımı “sapkın akımlar” oldu.

Star yazarı, “sosyokültürel terör” nakaratını tekrar ederken, Yeni Şafak yazarı, “sosyokültürel terör” ve “LGBT propagandası” nakaratlarıyla yetinmedi, Anayasa’nın güvenceye aldığı çalışma hakkı ile İş Kanunu’nun ayrımcılıklara karşı güvenceye aldığı eşit davranma ilkesine yani LGBTİ+’ların çalışma hakkına da karşı çıktı: “Çalışma hayatında eşcinselleri ve partnerlerini istihdam etme dayatmasına dur densin...”

Cumhuriyet gazetesi, “İktidar destekli miting” dedi ve “İstanbul'da LGBTİ+ karşıtı protesto: Miting, kamu spotu ve artan propagandaya rağmen sönük geçti”ğini yazdı: “Günlerdir kamu spotu ve iktidara yakın medyadaki ilanlarla çağrı yapılan LGBTİ+ karşıtı 'Büyük Aile Buluşması' mitingi sönük geçti. Kumanya da verilen mitingin katılım bir öncekine kıyasla daha az olduğu gözlendi.”

Halktv, “Günlerdir Çağrı Yapılan LGBTİ Karşıtı Miting Sönük Kaldı”; Evrensel, “Sahneden sıklıkla on binlerce kişinin toplandığı vurgusu yapılsa da sayı birkaç binle sınırlı kaldı. Mitinge katılanlar da kalabalığın geçen yıla göre az olduğunun farkındaydı” diye yazdı.

Evrensel, devam etti: “İktidarın tüm hedef gösterme ve perdeleme çabasına karşın, miting katılımcılarının kendisiyle benzer hayat koşullarını yaşayan, sefalete mahkûm edilen LGBT’lerle ortaklaşacak çok daha fazla noktası vardır.”

Manipülasyona gelmeyenler, dezenformasyonu görenler

Büyük Aile Platformu tarafından 17 Eylül’de İstanbul’da Saraçhane meydanında ikincisi gerçekleştirilen “Büyük Aile Buluşması” adlı organizasyonu, Yetkin Report, “Büyük Aile Buluşması ve ithal komplo teorileri” başlığıyla gördü.

Yetkin Report sitesinde yayınlanan, Özlem Tuzcuoğlu tarafından yapılan değerlendirmede, “Anti-LGBT toplantıya katılım beklenenden daha düşük oldu”ğu belirtilirken, “katılımcıların kendileri ile yapılan röportajlarda ifade ettikleri komplo teorileri sosyal medyada gündem yarattı” denildi.

Gazeteci Nevşin Mengü de, sosyal medya hesabından, İstanbul Saraçhane'deki “LGBTİ karşıtı mitinge katılanlarla” yapılan bir röportaj paylaştı ve ekledi: “Ülkede dezenformasyon ve yalan haberlerin ne kadar yıkıcı sonuçları olabileceğini görüyoruz. Mitinge katılanlar LGBTİ lerin hayvanlarla sevişeceğinden tutun da çocuklara okulda porno izletileceğine kadar inanılmaz yalanlara inanmış durumda. Bu videoda konuşan kişi, bankadan kredi çekerken, insanlara, LGBTİ ler konusunda konuşmamaya dair sözleşme imzalatıldığına inanıyor”

Yetkin Report sitesi, devam ediyor: “Büyük Aile Platformu kimlerden oluşuyor? Anti-LGBT propaganda ile komplo teorileri nasıl yanyana geldi? Bu komplo teorilerinin kaynağı ve etkileri hakkında neler biliniyor?”

“Büyük Aile Platformu: Yesevi Alperenler ve Cumhuriyet Kadınları Elele” ara başlığı altında ekliyor: “Muhafazakarların LGBT karşıtı olması şaşırtıcı değil TGB benzeri ulusalcı kesimlerin LGBT haklarına sıcak bakmamaları da yeni bir durum değil.”

“Cumhuriyet Kadınları Derneği’nin burada ne işi” olduğunu açıklayan Yetkin Report, Vatan Partisi’ni hatırlatıyor, derneğin, ““cinsel yönelimler” dahil edildiği için İstanbul Sözleşmesi’nden çıkılmasını savunan, MÜSİAD’a ziyaret gerçekleştiren ve Anti-LGBT söylemleri benimseyen bir dernek halini aldı”ğını belirtip, ekliyor: “Bu hali ile derneğin TGB ile birlikte BAP’a dahil olması hiç de şaşırtıcı değil. Bu sayede platform ilk bakışta “sağ ve sol görüşlerden bağımsız, sadece aile’nin korunması için mücadele eden” bir oluşum görüntüsü kazanıyor.”

“Anti-LGBT propaganda”nın; “cinsiyet eşitliği, LGBT hakları, azınlık hakları gibi konularda gerçekleştirilen progresif politikalara karşı son yıllarda gittikçe güçlenen tepkinin bir parçası” olduğunu belirten Yetkin Report, “Yeniden Refah Partisi ve komplo teorici söylemler” ve “İthal komplo teorileri” ara başlıklarıyla devam ediyor: “Türkiye’ye komplo teorileri daha çok yabancı dillerdeki propaganda kanallarından çevrilen metinler aracılığı ile geliyor. Bu durum BAP bileşenlerinden Dünya Çocuk ve Aile Koruma Derneği/Platformu’nun websitesinde açık olarak görülebilir. Sitedeki haberlerin neredeyse tamamı güvenilirliği şüpheli yabancı kaynaklardan doğrudan çevirilerden oluşuyor... Bu çeviri-propaganda, yabancı dili olmayan okuyucuların “haber”in kaynağına ulaşarak doğrulama yapmasını neredeyse imkansız hale getirdiği için dezenformasyon için ideal. Bunun yanı sıra metnin ve bilginin tek kaynağı olan çevirmen saygı duyulan bir otorite halini alıyor.”

“Komplo teorileri ve Batı’da aşırı-sağ’ın yükselişi” ara başlığıyla devam eden yetkin Report, “Batı ülkeleri, özellikle Amerika son yıllarda bu komplo teorileri ve bu teoriler aracılığı ile radikalleşen aşırı-sağ militan grupların yarattığı iç karışıklıklarla uğraşıyor” diyor: “Özellikle “çocukları, aileyi korumak” kisvesi altında yayılan Anti-LGBT propaganda, sıradan vatandaşların komplo teorileri dünyasına girmesine aracı oluyor.”

Yetkin Report’tan Özlem Tuzcuoğlu, “Neden yayılıyor? Türkiye risk altında mı?” diyor ve devam ediyor: “Teorilerin yayılmasının arkasında 3 temel motivasyon yatıyor: Maddi çıkar, Politik çıkar, psikolojik sebepler... LGBT karşıtı söylemleri olan bir politikacı, LGBT bireylerle ilgili sansasyonel teori ve “haber”leri paylaşarak kendisine olan desteği arttırmayı planlıyor... komplo teorilerine giriş özelliği taşıyan Anti-LGBT söylemlerin muhafazakar kesimin tekelinden çıkıp BAP gibi platformlar aracılığı ile ulusalcı/CHP sempatizanı kesime doğru hareket etmesi endişe verici...”

Not: Bu dizide, internet ortamı ile sosyal medyadan yapılan alıntıların yazım hatalarına dokunulmuyor; olduğu gibi alınıyor.


Etiketler: medya, nefret suçları
İstihdam