20/07/2022 | Yazar: Ali Erol
LGBTİ+’ların hak hukuk hürriyet mücadelesini hedef alan nefret siyaseti önceki yıllarda olduğu gibi Onur Ayı Haziran boyunca gene ayyuka çıktı.
Görsel: Murat Başol, Heinrich Böll Stiftung için
Homofobik ve Transfobik Nefret Söyleminin Haziran Ayı İnternet Seyrine sosyal medya ve internet ortamlarına yansımış ayrımcı nefret ifadeleri ile doğrudan üreten, yayan ve teşvik eden medya organlarından LGBTİ+’lara yönelik cinsiyetçi, transfobik ve homofobik nefret söylemlerini derledik.
Medya çalışmaları kapsamında sosyal medya mecrası ile internet medyasını izleyen Kaos GL, internet yayıncılığında dikkat çeken, sosyal medya ortamlarında öne çıkan Lezbiyen, Gey, Biseksüel, Trans ve İnterseks (LGBTİ+) odaklı homofobik ve transfobik nefret söylemi üreten ve yayan haberler ile mesajların takibini yaparak kaydını tutuyor. Cinsel yönelim, cinsiyet kimliği ve cinsiyet ifadesi ile LGBTİ+ (Lezbiyen, Gey, Biseksüel, Trans, İnterseks) varoluşlara yönelik ayrımcı yaklaşım, nefret söylemi üreten, yayan, teşvik eden, savunan ya da haklı gösteren ifadeler içeren haber ve yorumları aylık dosyalarla raporluyor.
İçişleri Bakanı’nın Haziran listesi: “LGBT gibi, sapkınlık, dayatma, cinsiyetsizleştirme…”
LGBTİ+ toplumunu sistematik olarak hedef alan İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Haziran ayı açılışını, Ankara’da, “Göç Kurulu Toplantısı”yla yaptı: “Yabancı düşmanlığı denilen, hiç de medeniyetimize yakışmayan bir kavramı, milletimize enjekte etmeye çalışıyorlar. Yanına LGBT gibi, aile yapısını çökertmek gibi başka sapkınlıkları da eklemeye çalışıyorlar.” İHA, Soylu’nun sözlerini, “(Batı) LGBT gibi, aile yapısını çökertmek gibi başka sapkınlıkları da eklemeye çalışıyorlar” ara başlığı altında aktardı.
Bakan Soylu, haziran ayının ikinci konuşmasını, Çanakkale Jandarma Eğitim Merkez Komutanlığı'nda düzenlenen Yedek Subay Temel Eğitim Mezuniyet Töreni'nde yaparken, “LGBT”yi “terör” ile birlikte telaffuz etmeyi sürdürdü: “Bize terörü dayatanlara, bize LGBT'yi dayatanlara…”
“LGBT”yi “uyuşturucu” ve “terör” ile birlikte telaffuz etmekten vazgeçmeyen İçişleri Bakanı’nın Çanakkale’de sarf ettiği hedef gösteren ayrımcı dil, Bakanlık internet sitesiyle birlikte TRTHaber, Akittv ve yerel basın tarafından da yayıldı: “Bakan Soylu: LGBT'yi dayatanlara teslim olmayacağız”
İçişleri Bakanı Soylu’nun Haziran ayı konuşmaları, AKP Gaziantep İl Danışma Meclisi Toplantısı'yla devam etti: “Amerika, Avrupa talimat vermiş. Biz cinsiyetsizleştirilecekmişiz, LGBT olacakmışız. Çok istiyorsan kendi yakınlarından ve kendi ailenden başla. Bu milletin ahlakıyla, medeniyetiyle oynama.” Yeni Şafak, Bakan’ın LGBTİ+’yı hedef alan ayrımcı dilini, “Kılıçdaroğlu’na Çok Sert Tepki: Bizi LGBTİ Yapacakmış” ara başlığıyla aktardı. Doğru Haber, “Süleyman Soylu'dan Kılıçdaroğlu'na 'sapkınlık' tepkisi!”; Aydınlık ise “Soylu'dan Kılıçdaroğlu'na 'LGBTİ' tepkisi” başlıklarıyla tekrar etti.
Vatandaşların can ve mal güvenliğini sağlayıp, her türlü tehdit ve baskıya karşı korumakla görevli olan İçişleri Bakanı, LGBTİ+'ları “vatandaş”tan görmeyip ayrımcılığa tabii tutan, nefret söylemiyle hedef gösteren, yetinmeyip “LGBT”yi de “terör” örgütleriyle birlikte telaffuz etmekte sakınca görmeyen ayrımcı dili ve söylemini senenin ilk altı ayı boyunca sürdürdü.
LGBTİ+’lara karşı kurumsal ayrımcılık ve nefret Haziran’da ayyuka çıktı
LGBTİ+’ların hak ve eşitlik mücadelesini hedef gösteren, cinsel yönelim ve cinsiyet kimliği ayrımcılığını meşrulaştıran kurumsal homofobik nefret söyleminin seyri geçen senelerde olduğu (1, 2) gibi bu Haziran ayı boyunca da ayyuka çıktı.
LGBTİ+ yurttaşları hedef alan kamu temsilcileri “vatandaş”tan saymadıkları LGBTİ+’lara karşı Onur Ayı Haziran boyunca kurumsal homofobik nefret söylemi üretip kamuoyuna yaymakla kalmadılar, en temel anayasal haklardan ifade özgürlüğü ve o ifadenin gösteri hakkını idari yasaklarla ihlal ettiler.
Devlet ve siyaset temsilcilerinin LGBTİ+’lara karşı Onur Ayı Haziran boyunca sarf ettikleri nefret söylemiyle güttükleri kurumsal ayrımcılık siyaseti sosyal medyada doğrudan hedef göstermelere varan LGBTİ+ düşmanı homofobik nefret söylemini de beraberinde getirdi.
Gaziantep Valiliği: “Sapkın etkinlikler”
Gaziantep Valiliği hukuksuz hak ihlaliyle yetinmedi, doğrudan Gaziantep Valisi Davut Gül, kişisel twitter hesabından Antep Onur Haftası’nı hedef alırken “sapkın” söyleminde bulundu: “Gaziantep’te sapkın etkinliklerin düzenleneceği paylaşımlar yapılmaktadır. Valiliğimiz tarafından verilen bir izin ve valiliğe yapılmış bir müracaat yoktur. İzin verilmesi de mümkün değildir…”
Antep Onur Haftası Komitesi, “Valiliğin keyfi yere attığı tweet, yaşamlarımızı ve hayatlarımızı riske attı” açıklaması yaptı: “Fotoğraflarımız ve isimlerimiz sosyal medyada ifşa edilmeye başlandı ve yine sosyal medya üzerinden ölüm tehditleri aldık. Bir devlet kurumunun başkanının anayasayı, yasaları ve Türkiye'nin imzası olduğu uluslararası sözleşmeleri tek bir tweet ile çiğnemesini büyük bir şaşkınlık içerisinde okuduk. Valiliğin keyfi yere attığı tweet, yaşamlarımızı ve hayatlarımızı riske attı. Valiliğe soruyoruz, hangi etkinlik "sapkınca?" Hayvan özgürlüğünü konuşacağımız cinsel şiddet ve türcülük etkinliği mi? Yoksa toplumsal cinsiyet ve göç etkinliği mi?”
Hizb-ut Tahrir’in yayın organı Köklü Değişim Dergisi, sosyal medya hesaplarından “Gaziantep “LGBT” Sapkınlığına Müsaade Etmeyecektir” çağrısı yaptı: “LGBT li sapkınlar… LGBT ahlaksızlığı… Sözde ’’onur’’ gerçekte onursuzluk olan yürüyüş ve etkinliklerle ifsadın propagandasını yapan bu güruha hiçbir Müslümanın imanı seyirci kalmaya müsade etmez… Köklü Değişim Gaziantep Temsilciliği olarak öncelikle tüm Gaziantepli Müslüman kardeşlerimize çağrıda bulunarak şehrimizde LGBT onursuzlarının “26 Haziran’da Yeşil Su Meydanında’’ yapmayı planladıkları yürüyüş vb etkinliklere karşı meydanlara çıkarak bu münkere mani olmaya davet ediyoruz…”
Müdafaa-i İslam Hareketi isimli hesabın yaydığı bir twitter paylaşımında, “Lut Kavmi Kalıntısı Artıklar” ifadesiyle Antep Onur Haftası ve LGBTİ+ toplumu, Valilik hesabı eklenerek hedef gösterildi. Saadet Partisi’nin Anadolu Gençlik Derneği Gaziantep Şubesi Vali’nin hukuksuz hak ihlaline teşekkür etti.
Vali’ye “teşekkür” eden Memur-Sen ve Eğitim-Bir-Sen Gaziantep Şube Başkanı Ahmet Gök’ün, Antep Onur Haftası’na “Asla Müsade Etmeyeceğiz!” açıklaması: “Gaziantep'te LGBTİ'yi meşru gösterecek yeni bir organizasyon hazırlığı yapılıyormuş. Bizi biz yapan değerlerimize aykırı bu tür organizasyonlarla müslüman mahallesinde salyangoz satmaya kalkan, toplumumuzun değerlerini yozlaştırmaya çalışan...”
HÜDAPAR’ın yayın organı Doğru Haber, “Vali çok net: izin verilmesi mümkün değildir” başlığı altında, asıl “haber” başka diyor: “Sayın Vali'nin açıklaması ve izin vermeyeceğiz demesi elbette çok önemli ama ondan daha önemlisi sayın valinin olayı tanımlarken kullandığı ifade. Bilindiği üzere bu sapkın dernekler kendilerini harflerle ifade ediyor. Kamuoyu yanlış bir şekilde bu kitleyi o harflerle tanımlıyor ve onlara "Lgbt" diyor. Oysa doğru tanımlama sayın valinin de kullandığı ‘Sapkın’ ifadesidir. Kamuoyu ve özellikle de basın doğru tanımlamayı yani "Lgbt” değil ‘Sapkın’ ifadesini kullanarak toplum hizmeti vermelidir.”
Çanakkale Valiliği “kamuoyuna saygı ile” duyurur!
Çanakkale’de LGBTİ+ hakları için mücadele eden Muaf Çanakkale LGBTİA+ İnisiyatifi’nin duyurduğu Onur Haftası, homofobik nefretin hedefi oldu.
Çanakkale Valiliği, twitter hesabından yaptığı yasaklama açıklamasında, “İlimizde 13-17 Haziran 2022 tarihlerinde düzenleneceği belirtilen ve sosyal medya aracılığıyla da duyurulan etkinlik, toplantı ve yürüyüş” ibaresini kullandı.
Çanakkale Onur Haftası ve Onur Yürüyüşü’ne Valiliğin getirdiği yasaklamayı, Çanakkale yerel basınından Aynalı Pazar, “Alperenler ve Tarikatlar İstedi… Valilik Yasakladı!” ifadesiyle duyurdu: “Yesevi Alperenler Teşkilatı Genel Başkanı Kürşat Mican yaptığı basın açıklaması ile LGBTİ bireylerin Çanakkale'de yapacağı onur yürüyüşünü Vali İlhami Aktaş'ın yasaklamasını istemişti. Öte yandan İFAM-Akıncılar gibi bazı tarikat önderlerinin de Çanakkale Valisi İlhami Aktaş'ı ziyaret ederek Yürüyüşü yaptırmama üzerine söz aldıklarını açıkladı. Valilikte yayınladığı açıklama ile tüm Onur Yürüyüşünü yasakladığını duyurdu!”
“Çanakkale Valisi İlhami Aktaş beyefendiyi makamlarında ziyaret ettim. Şuanda dilekçe veriyorum. Sayın valimiz kesinlikle yaptırmayacaklarını söyledi. Bir hatıra fotoğrafı çekilelim dedik, şu olayı halledelim tekrar gel o zaman çekelim dedi :)” ifadesini kullanan twitter hesabının paylaşımını ve Valilik önünden fotoğrafı, Doğru Haber, “Müslüman Anadolu tepki koydu: Sapkınların o ildeki yürüyüşü iptal edildi” başlığıyla aktardı. HÜDAPAR’ın yayın organı Doğru Haber, twitter hesabından, ayrıca, “Müslümanlar tepki gösterdi, sapkınların yürüyüşü iptal edildi. Sapkınların 13-17 Haziran'da Çanakkale'de düzenlemek istediği yürüyüş, Müslümanların tepkisi sonucu iptal edildi” paylaşımı yaptı.
Çanakkale Valisine bir teşekkür de İFAM-Akıncılar’dan gelsin: “Milletimizin milli ve manevi değer ve hassasietlerine karşı duyarsız kalmadıkları için valiliğimize ve tüm yetkililerimize teşekkür ederiz.” İFAM-Akıncılar, “ŞühedamızınEmanetiÇanakkale” etiketi altında coştukça coştu: “Tag Çalışmasına Destek Verelim Fav & RT ŞühedamızınEmanetiÇanakkale, Ahlaksızlığa dur diyelim, sözde "Onur Yürüyüşü", ahlâksız, onursuz, milletimizin aile yapısına ve ahlâki değerlerine kastedenlerin düzenleyeceği “Onursuzluk Yürüyüşleri”…”
LGBTİ+’lara karşı nefrete bahane edilen Çanakkale Onur Haftası’na karşı açılan teglerden biri de “ONURsuzlukYapmaLgbt” oldu. Tege bir katkı da, Yeniden Refah Partisi Milli Siyaset Kurulu üyesi, Gazi Üniversitesi öğretim üyesinden (1, 2) geldi: “Eşcinsellik, "hayvanlara cinsel ilgi duyma" veya "çocuklara cinsel ilgi duyma" gibi cinsel bir sapkınlıktır.”
Alperen Ocakları İstanbul İl Başkanıyken homofobik ve transfobik nefret söylemleriyle 2016 İstanbul LGBTİ+ Onur Yürüyüşü ve Trans Onur Yürüyüşü’nü tehdit etmekten yargılanan ve ‘halkı kin ve düşmanlığa tahrik’ suçundan ceza alan Kürşat Mican, “Yesevi Alperenler Derneği Genel Başkanı” sıfatıyla homofobik nefret kampanyasına bu kez de Çanakkale vesilesiyle devam etti: “Yesevi Alperenlerden Çanakkale Valiliği'ne çok net LGBT uyarısı! ŞühedamızınEmanetiÇanakkale, LutKavmiOlmayacağız”
Akit’in dili kendine yaraşır: “Pisliğinizi de alın gidin! Şehitler diyarı Çanakkale’de LGBT kirliliği… LGBTİ sapkınları… şehitler diyarı Çanakkale… rezilliklerle dolu etkinlikler… söz konusu buluşmaların engellenmesi bekleniyor…”
Millî Gazete, “Çanakkale Geçilmez! Nice şehidimizin medfun bulunduğu Çanakkale’de bir grup sapkın, LGBT yürüyüşü yapmaya hazırlanıyor” manşetinin ardından, “Çanakkale’yi geçemediler… Nice şehidimizin metfun bulunduğu Çanakkale’de bir grup sapkının LGBT yürüyüşü yapmaya hazırlanmasına Millî Gazete’den sert bir tepki gelmişti” manşetiyle devam etti. Millî Gazete’nin kurumsal ayrımcılık ve nefret suçu çağrısıyla LGBTİ+ düşmanlığı gene de hükümet yanlısı medyayı tatmin etmedi: “Saadet Partisi ve Milli Gazete'nin LGBT tutarsızlığı! Manşette başka 6'lı masada bambaşka”
Söz LGBTİ+ düşmanlığından açılmışken Yeniden Refah Partisi geri kalır mı: “Atalarımızın kanıyla sulanmış Çanakkale’de, LGBT derneklernin düzenleyeceği bu yürüyüş iptal olmazsa .. Yeniden Refah Gençliği olarak aynı gün ve aynı adreste bizlerde yürüyüş hakkımızı kullanacağımızı burdan tüm yetkililere bildiriyorum.”
Çanakkale demokratik sivil toplumundan ise “Çanakkale’de Nefret Diline Yer Yok” ortak açıklaması geldi.
İstanbul Valiliği: Yollar metrolar meydanlar sanırsın sıkıyönetim!
İstanbul Üniversitesi Eşitlik Topluluğu’nun kampüste düzenleyeceği Onur Pikniği, tekbir getirerek kampüs önünde toplanan kitlenin linç tehditiyle başlayan LGBTİ+ düşmanı nefret salgını Haziran sonu Onur Yürüyüşü’ne kadar sürdü. Onur Ayı kapsamında İstanbul Üniversitesi Eşitlik Topluluğu’nun düzenleyeceği piknik öncesinde (1, 2, 3, 4, 5, 6, 7) LGBTİ+’ları tehdit eden kalabalığa kolluk müdahale etmedi. “YediHilal İstanbul Üniversitesi” isimli twitter hesabından “Ne Kampüslerimizde, ne de bu Ülkenin tek bir karışında bu sapkınlara yer yok! Beyazıt Müslümanlarındır! SapkınlığaDurDe” paylaşımı yapıldı.
İstanbul LGBTİ+ Onur Haftası, Beyoğlu ve Kadıköy Kaymakamlığı tarafından yasaklandı. İstanbul LGBTİ+ Onur Yürüyüşü gününde yollar, sokaklar, metrolar, meydanlar da İstanbul Valiliği tarafından kapatıldı. Beyoğlu Kaymakamlığı’nın yasak kararı internet sitesinde yayınlanmazken; polisler Beyoğlu Kaymakamlığı’nın yasak kararını etkinlik mekânlarına elden bildirdi. Kendisini Müdafaa-i İslam Hareketi olarak tanımlayan ve LGBTİ+'ları hedef gösteren grubun İstanbul LGBTİ+ Onur Yürüyüşü'ne karşı linç çağrısı ise herhangi bir yasakla karşılanmadı.
İstanbul LGBTİ+ Onur Yürüyüşü’nün yapılacağı tarih olan 26 Haziran gününe “TaksimCamine” çağrısı, “Anadolu Neferleri” twitter hesabından tekrar edildi. “LGBTİ sapkınlığına karşı seferberlik ilân eden Müslüman Anadolu evlatları Taksim’de toplanıyor! Anadolu Neferleri, LGBT’li sapkınlara karşı 26 Haziran’da öğle namazı sonrası Taksim’de toplanılacağını açıkladı” paylaşımı yapan “Baran Dergisi” twitter hesabının ardından, “AnadoluNeferleri” hesabından, “Geçtiğimiz günlerde LGBT sapkınlarının Taksim’de yürüyüş yapmasını engellemek adına çağrı yapmıştık. Beyoğlu ve Kadıköy kaymakamlıklarının yürüyüşe izin verilmeyeceği yönündeki kararlarının ardından, LGBT sapkınlarının yürümesine asla müsaade edilmeyeceği ve müsterih olmamız gerektiği tarafımıza bildirilmiştir. Maksadın hasıl olmasından dolayı Pazar günü Taksim’de olmayacağımızı tüm Müslümanlara duyuruyoruz” paylaşımı geldi. Sabah gazetesi ise “sivil toplum örgütleri” diye saydığı ve “gençlik örgütleri” olarak adlandırdığı “Türkiye Gençlik Vakfı (TÜGVA), Genç İnsani Yardım Vakfı (İHH), ÖNDER İmam Hatipliler Derneği Genç, Genç Öncüler, İUDER İstanbul Üniversitesi İÜ Mezunları Mensupları Derneği ve Genç Hareket” diye sıraladığı yapıların “26 Haziran Pazar günü Taksim'de olmayacağız” açıklamasını, twitter hesabından, “LGBT Hareketi’nden yeni provokasyon: Gençlik örgütlerinden LGBT’nin çağrısına tepki” paylaşımıyla duyurdu.
İstanbul LGBTİ+ Onur Yürüyüşüne karşı “26HazirandaTaksimCamine” etiketi altında yapılan nefret çağrısından vazgeçtiklerini söyleyen Müdafa-i İslam Hareketi’nin açıklamasını Akit, “Sapkınlar diretirken Müslümanlardan 'itidal' çağrısı! Erdem Özveren Yeni Akit aracılığıyla seslendi” başlığıyla verdi.
LGBTİ+ düşmanı homofobik nefret nakaratları Hizb-ut Tahrir’in yayın organı Köklü Değişim tarafından da tekrar edildi: “Sapkın LGBT… LGBT’li sapkınlar… ahlaksızlık… onursuzluk yürüyüşü… LGBT tuzağı… fıtrat düşmanları… ahlaksızlıklar güruhu…”
AK Parti İstanbul Üniversitesi Teşkilatı twitter hesabından: ““Onur Pikniği” adı altında planan ve ahlaki değerlerimizle bağdaşmayan bu provakatif etkinliğe…”
Anadolu Gençlik Derneği: “Batı’dan ithal edilmiş, insan fıtratına ve toplumsal düzene aykırı… ahlaksızlık…”
İstanbul Üniversitesi Genç Düşünce Kulübü: “Kavram fahişesi, ırz düşmanı, namus ve ahlak yoksunu, ne idiğü belirsiz…”
Yeni Şafak: “Beyazıt’ta LGBT tahriki… İstanbul Üniversitesi’nde eşcinsellerin kurduğu Eşitlik Topluluğu BÜLGBTİ… Sapkınların pikniği… LBGT’liler… Sapıklığı yaymaya çalışıyorlar… Sapkınlığa tepki gösteren vatandaşlar…”, “İstanbul Üniversitesi'ndeki izinsiz LGBT eyleminde 26 kişi gözaltına alındı… İstanbul Valiliği, İstanbul Üniversitesi (İÜ) İletişim Fakültesi önünde izinsiz eylem düzenleyen ve uyarılara rağmen alandan ayrılmayan 26 kişinin gözaltına alındığını bildirdi… Fakülte önünde toplanan çok sayıda Müslüman, LGBT etkinliğine karşı tepkilerini sürdürdü: 'Sapkınlığın karşısında fıtratın yanındayız’… LGBT gösterilerine izin vermeyen gençler…”
Baran Dergisi “sapıklar”, Köklü Değişim “sapkınlık”, Millî Gazete “LGBT'li sapkınlar”, Star “LGBT'nin kirli provokasyonu… sapıklık…”, İslami Analiz “sapkınların pikniği” nefret nakaratlarını tekrar etti.
Ankara ODTÜ Onur Yürüyüşü kampüse giren polisin (1, 2) saldırısına uğrarken, İzmir Valiliği ile Eskişehir Valiliği şehirlerindeki Onur Yürüyüşlerini yasakladılar. Millî Gazete, Eskişehir Valiliği’nin yasaklama kararına pek sevindi: “Sapkın dernekler yürüyüş yapacaktı: O şehirde 15 gün her şey yasak!”
LGBTİ+’lara karşı homofobik nefret siyaseti
LGBTİ+’lara karşı homofobik nefret siyasetini sahiplenen hükümet yanlısı muhafazakâr medya homofobik nefret söyleminin hem aracısı hem yeniden ve doğrudan üreticisi olmayı Haziran ayında da sürdürdü. Kamu temsilcilerinin ayrımcılık yasağı ve eşitlik ilkesini gözetmeyip LGBTİ+ yurttaşlara yönelik ayrımcı bir dille sarf ettikleri nefret söylemi ile gongo’ların kurumsal ayrımcılık ve nefret suçlarına çağrıya varan eylem ve söylemleri hükümet yanlısı medya aracılığıyla yayılmaya devam etti.
LGBTİ+ toplumu ve kurumlarını düşmanlaştıran, manipülasyon, dezenformasyon ve provokasyonlarıyla hak savunucularına, LGBTİ+’lara ve örgütlerine saldıran, nefret söylemini doğrudan üreten, yayan, okurlarıyla takipçilerini teşvik eden hükümet yanlısı ve muhafazakâr medyanın aracı olduğu homofobik nefret siyaseti Haziran ayı boyunca şöyle seyretti…
Tek sendikal faaliyeti “sapkın” söylemiyle LGBTİ+ derneklerine karşı nefret kampanyası yürütmek olan sendikal gongolardan Mil-Diyanet Sen Genel Başkanı Celaleddin Gül, Onur Ayı Haziran boyunca gene coştu. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı’nın üye sayısı az olan sendikalara yönelik kullandığı “merdiven altı sendikalar” ifadesine alınan sendikal gongo sözcüsü, “LGBT derneklerinin kapatılması için İçişleri Bakanlığı’na dilekçe” vermelere doyamadı. HÜDAPAR’ın yayın organı Doğru Haber’in “sapkın dernekler” söylemiyle katıldığı “dilekçe” eyleminin ardından, “Eşcinsel LG..T derneklerinin kapatılması için İçişleri Bakanlığı'na verdiğimiz dilekçe ve basın açıklamasına haber bülteninde 10 saniye yer vermeyen sözde bizim mahallenin kanalı!!! ATV” paylaşımıyla yakınan sendikal gongo sözcüsü, Anadolu Gençlik Derneği ile “Mil-Diyanet Sen'in başlattığı "LGBT Örgütleri Kapatılsın" kampanyasına destek olan sivil toplum kuruluşları”na “teşekkür” etti. Mil-Diyanet Sen hesabından ise “Twitter, LGBT derneklerinin kapatılmasına ilişkin İçişleri Bakanlığı'na vereceğimiz dilekçeyi beklemeden Genel Başkanımızın hesabını askıya aldı ve kısıtladı. Zannediyorlar ki geri adım atacağız. (Önce Ahlak ve Maneviyat) LGBTsapkınlıktır” paylaşımı yaptı.
Onur Ayı Haziran’la yükselen homofobik nefret salgınına dahil olan İstanbul Üsküdar merkezli, kendisini “Sivil Toplum Hareketi Derneği” olarak tanıtan bir hesap, twitter’daki “LGBT” etiketi altında, “Bu ülkenin örf adet ananelerine aykırı ne türlü oluşum dernek vakıf var ise derhal kapatılmalı. İsmi LGBT ya da her ne ise karşıyız” paylaşımı yaparken ekledi: “Lut kavmi, fuhşiyat, azgın…”
Yeniden Refah Partisi Genel Merkez Gençlik Kolları, GençRefah, “26Haziran” paylaşımı: “LGBT ahlaksızlığına geçit vermeyeceğimizi haykırmak için 81 ilimizde eş zamanlı basın açıklamamızı gerçekleşrireceğiz.”
Yeniden Refah Partisi Kocaeli İl Gençlik Kolları Başkan Yardımcısı, Onur Ayı Haziran’la artan nefret salgınından eksik mi kalsın, zeka parıltısı saçmasın mı: “İnsan hem müslüman olup hem LGBT'yi hoş göremez. LGBT'ye saygı duyabilmesi için Lut kavminden haber veren ayetleri inkar etmesi gerekir. İnkar eden de müslüman olmaz. Bu kadar basit bir konuyu bile izah etmek zorunda oluşumuzun sebebi muhataplarımızdaki zeka problemidir.”
Yeniden Refah Partisi Gençlik Kolları Genel Başkanı: “LGBT dernekleri kapatılsın. Hiç bir faaliyetine izin verilmesin. İstanbul Üniversitesinde düzenlenmek istenen “onur haftası”adı altında LGBT etkinliklerine müsade edilmemesi için Rektörlük ve Üniversite içerisindeki tüm Stk ları göreve davet ediyorum.”
Yeniden Refah Partisi Çarşamba Kurucu İlçe Başkanı, avukatmış, “Milli Görüş var olduğu sürece LGBT sapkınlığına asla geçit vermeyeceğiz!” buyuran Dr. Fatih Erbakan’ın nakaratlarını tekrar ediyor: “Türkiye'de eşini aldatanlar derneği veya zinâkârlar derneği kurulamayacağı gibi, LGBT 'liler derneği de kurulamaz. İktidara gelir gelmez eşcinselliği yaygınlaştıran bütün LGBT derneklerini ve benzeri dernekleri kapatacağız.”
“LutKavmiOlmayacağız” etiketinin de açıldığı Onur Ayı Haziran’da yükselen nefret salgınında twitter paylaşımları şöyle seyretti: “Her yıl Haziran ayının sonunda dünya genelinde ve bizim ülkemizde de kutlanan pride(onur yürüyüşü) adında gerçekleşen , ahlaksızlık yürüyüşüne de izin verilmemeli.”, “Biz "İslâm Devrimi"nin önünü açsınlar diye 20 yıldır bekleyeduralım, onlar "Ahlâksız Devrim"in önünü çoktan açmışlar meğer!”, “LGBT’yi seven, saygı duyan, koruyan, destek olan MÜSLÜMAN olamaz.Kur’an’ın açık bir ifade ile bildirdiği bir hükmü kabul etmemek kafirliktir.”
Yesevi Alperenler Derneği Genel Başkanı: “Tüm STK’larımız bir an evvel bu sapkın lgbt örgütünün ülkemize, milletimize, ailemize ve nesillerimize verdiği zararı gündemlerine almalı, örgütsel faaliyetlerinin ve propaganda faaliyetlerinin durdurulması için hep birlikte hareket etmeliyiz.”
Genç Ve Çocuk Hakları derneği Başkanı: “Müslüman Türkiye ülkesinde escinsellik normallestiriliyor gözümüzün içine soka soka uyuyoruz eyyyyy Müslüman halk diyanet başkanı nerede,tv lerdeki hocalar nerede sus puslar,böylemi sizlerin Müslümanlik lari ,kahretsin sizi Rabbim”
İl Özel İdare İHO Beden Eğitimi Öğretmeni: “Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin kuruluşundan kale vazifesi gören bir yer olan Çanakkale'yi bilerek seçmişler.
Ecdada sırf hakaret etmek için bu yürüyüşü yapacaklar. Buna engel olmak için her şeyi yapmalıyız.”, “Bizim için can veren Ecdadımıza sahip çıkalım. Bu yürüyüşü engelleyelim.”
AK Parti Üsküdar Tanıtım ve Medya Başkanlığı Komisyon Üyesi: “"Aile temellerine dinamit koymanıza izin vermeyeceğiz." Allah'ın lanetlediği bir kavme asla saygı duymayacağız.”
Köklü Değişim Yazarı: “Bu ahlaksızlığı ve alçaklığı üreten ve Allah’a isyanın adı olan, insanı şeytanlaştıran bu laik demokratik sistem ve onun acı meyvesi olan özgürlükler düşüncesi hayatımızdan sökülüp atılmadığı sürece bu iğrençlikler asla son bulmaz.”
Düşünen Adam: “Bu ciddi bir konu ülkemde LGBT istemiyorum.Önceden gizli olan sapıklıklarıno şimdi caddelerde çoluğun çocuğun içinde el ele tutuşarak afişe ediyorlar .Çok geçmeden bu iğrençliğe dur demeliyiz.”
Cübbeli Ahmet Hoca: “İsmailağa Câmiamızın fıtrata muhâlif akımlarla “sapkın akımlar” mücâdele sadedinde neşretmiş olduğu bu tebliği dikkate almaya yöneticilerimizi davet ediyoruz.” Cübbeli, Aziz Mahmûd Hüdâyi Vakfı'nın “LGBT lobili uyarısına” da “gönülden katılıyor” olduğunu paylaştı ve yaydı.
AKP Milletvekili Ahmet Hamdi Çamlı: “İstanbul ABD konsolosluğundaki bu resim foto montaj mı? Yoksa inanılır gibi değil. Bir devlet sapkınlığın,fuhşiyatın, fahişeliğin bayrağını temsilcilik binasına nasıl asar!? "Tanrıyı kıyamete zorlamak"gibi bir misyonu bir devletin üstlenmesi gibi birşey!”
Akit yazarı Abdurrahman Dilipak: “Demekki fahişeliğin bayrağı da varmış. O zaman o bayrağı sahiplenenler belli iken, birileri bunu kendi üzerine alır ki!?”
Anayasal güvenceyle kurulmuş LGBTİ+ kurumlarına karşı “nefret kokteyli”ni “terör kokteyli”yle kararak servis eden siyaseti sürdüren AKP’li Metin Külünk, LGBTİ+ yurttaşlara karşı düşmanlığı alışkanlık haline getirdi: “Onursuzların” yürümesine izin vermek bu milletin ve devletin onuruna en büyük saldırının önünü açmaktır.”, “Sözde özgürlük ve insan hakları kisvesi adı altında tüm sapkın ilişkilerin normalize edilmesi ve ailenin yok edilerek cinsiyetsiz, zürriyetsiz, hastalıklı…”
Gelecek Partisi Kurucusu Abdullah Güzeldülger: “LGBT bu topraklarda istediğiniz iklimi bulamayacak, sapkınlığı normalleştirme çabalarınızı kınıyorum. Onur bunun neresinde , global oyunlara bu gişe kapalı hanım efendi”
HÜDAPAR Genel Merkezi: “İğrenç fiillerinin ve faaliyetlerinin aile, nesil, toplum ve ülke için barındırdığı tehlikelerin farkına varan bazı devletler sapkın faaliyetleri ülkelerinde yasakladığı halde, Türkiye’de bu sapkın faaliyetlerin yasal güvence altında olması ülkemiz için büyük bir utançtır. Bu sinsi tehlikeye karşı acilen tedbirler alınarak her türlü sapkın faaliyet ve organizasyon yasadışı ilan edilmeli, İstanbul Sözleşmesi’ne istinaden çıkarılmış olup sapkınlara alan açan yasalar bir an önce lağvedilmelidir.”
Türkiye İnsan Hakları Kurumu (TİHEK) Başkanı Süleyman Arslan, “insanhakları”: “Kürtaj, hukuken geçerli olmayan gerekçelerle yapıldığında yaşamhakkı ihlalidir. Hukukun da nasıl insan elinde oyuncak olduğunu görüyoruz. Şükür ki, haksız yere anne karnında öldürülen çocukların hesabını soracak Rableri / Rabbimiz var” paylaşımı yaparken, Yeni Şafak ekliyor: “ABD’de Yüksek Mahkeme kürtajı anayasal bir hak olmaktan çıkardı. Mahkemenin en kıdemli üyesi Clarence Thomas, eşcinselliğin serbest bırakılmasına dair alınan kararları da gözden geçireceklerinin sinyalini verdi.”
LGBTİ+ karşıtı yayıncılıkta Akit yetmeyince atağa geçen Yeni Şafak, karalama kampanyasıyla düşmanlaştırdığı LGBTİ+ kurumlarına yönelik manşet serisinin ardından bu sene de Onur Ayı Haziran’ın kapanışını “LGBT Dosyası”yla taçlandırmaya karar vermiş: ““Eşcinsellik doğuştandır" yalanı nasıl ortaya çıktı?”, “LGBT aktivizmi politik bir harekettir”
“Prof. Dr. Nevzat Tarhan”, “Prof. Dr. Zeki Bayraktar”, “Dr. Mustafa Merter”, “Prof. Dr. Sefa Saygılı”, “Prof. Dr. Ahmet Akın” ve “Dr. Şöhret Karaduman” isimlerini, “uzman ve cesur 6 bilimsel isim” diye sunan Yeni Şafak’ın teşvik ettiği “okur”larından, mikrofon tuttuğu “bilimsel isim”leri doğrulayan ve destekleyen “yorum”lar geldi: “sapkın insanlar kendilerine kılıf arıyor boşu boşuna araştırma taraştırmaya gerek yok konu belli sapık Lut kavmi gibi helak olurlar umarım”, “İslam ve Müslüman Türk'e yönelik BİR GAVUR OYUNU CİNSEL SAPKINLIK‼️”, “zeki bayraktar hoca adamdir ya analizleri isabetli ve givenilir bilimseldir.on numara adamdir”, “Tum bunlar Kureselci cetenin dunya nufusunu azaltma ve tam kontrol icin desteledigi ,fonladigi operasyonlardan bir operasyondur,.Devlet bu ise SERT BIR SEKILDE dur demeli HATTA YASAKLAMALI.Aile dagildi mi ne millet kalir ne devlet Allah[cc] coluk cocugumuzu korusun,amin...”, “Bu pislikleri toplumdan tamamen temizlemeliyiz.. ancak tv ekranlarında özendirilen film vb ne varsa derhal yasaklanmalıdır”, “Lut kavminin neden helak olduğunu unutmayın”, “Bu sapkınlara ve onları kullananlara hiçbir şekilde müsamaha edilmemelidir !”
Bu arada, Yeni Şafak’ın “uzman, cesur ve de bilimsel” isimlerinin (1, 2) nefret nakaratlarına, Homofobiye Karşı Ruh Sağlığı Girişimi tarafından 12 sene önce cevap verilmişti: “Gerektiğinde bilimsel bir yetkiyi kullanarak, gerektiğinde dini hassasiyetleri öne sürerek, gerektiğinde ideolojik kökenlere gönderme yapan zihniyet, sebep olduğu cinayet/ler nedeniyle hiçbir vicdani sorumluluk hissetmediği gibi nefret ve ayrımcılık saçmakta hiçbir sakınca görmemektedir.”
Haziran ayının homofobik nefret “köşe”leri
Homofobik nefret söylemiyle bendini aşıp “köşe”lerine sığmayan, LGBTİ+’ları düşmanlaştırarak hedef gösteren gazete yazılarını okumaya devam ediyoruz…
LGBTİ+ toplumuna, kurumlarına ve kişilere karşı cinsiyetçi ve homofobik dezenformasyona ortak olan, doğrudan üreten, yayan ve teşvik eden muhafazakâr ve hükümet yanlısı medya organlarından köşe yazılarını Haziran ayı boyunca Yeni Şafak, Millî Gazete, Haber7, Akşam, Doğru Haber, Milat, Türkiye Gazetesi, Aydınlık, Karar, Star, Yeni Akit ve yerel basın (Malatya Son Söz, Konya Yeni Haber, Yeni Konya, Yeni Kocaeli, Özgür Kocaeli, Afyon Kent Haber, Afyon Haber, Haber Tire, Risale Haber) yazarlarından derledik…
““Homofobik” denilme kaygısından kurtulan Yeni Şafak yazarı yeni hedefini ilan ediyor: “LGBT sapkınlığına karşı harekete geçip güçlü tepkiler ortaya kocayacağız””, “Millî Gazete yazarı niye değişsin: “Sosyal afetler, fuhuş, lgbt”den “ateist, terörist, eşcinsel”e nefret söylemi saçmaya devam”, “Haber7, Halis Özdemir: “Domuz etinin kasaplık sayılması, cinsiyet eşitliği (insanların eşitliği değil) gibi”, “Akşam yazarından, “çoluğu çocuğa kasteden eşcinsellik tasallutu”na karşı tedbir önerileri”, “Doğru Haber yazarından hükümete LGBTİ+ önerisi: Kapatın, tedavi edin, terörden yargılayın gerekirse vatandaşlıktan atın…”, “HÜDAPAR’ın Doğru Haber yazarı, “LGBT rezaleti”ne karşı okurlarını “protesto ateşini” yakmaya çağırıyor”, “Milat’ın ak sakallı dedesi ağzına aldığı “onur” kelimesini nefretiyle kirletirken kurumsal ayrımcılık ve nefret suçu çağrısı yapıyor”, “Türkiye Gazetesi’nin akademisyen yazarı “Cuma Divanı”nında çarpıtmaktan çekinmiyor: “Tehlikeyi görelim lütfen!””, “Aydınlık yazarından LGBTİ+’ya “emperyalizmin ajanı” nakaratı”, “Karar’ın ak sakallı yazarı, “Onur Yürüyüşü”ne “pervasızlık” derken bir de soruyor: “Birbirimizin dilini nasıl anlayacağız, nasıl anlaşacağız?””, “Star yazarının “inanç ve ahlak”ına homofobik nefret söylemi serbest”, “Yerel basından homofobik nefret köşeleri”, “Akit’in homofobik nefret köşeleri”
Akit’in homofobik nefret siyasetinin Haziran seyri
Akit, Haziran ayı boyunca yürüttüğü nefret siyasetiyle, LGBTİ+’ları ve toplumsal cinsiyet eşitliğini hedef alırken, “haber” adı altında kurumsal ayrımcılık ve nefret suçu çağrısı yapmakla yetinmedi, LGBTİ+’ların en temel haklarını doğrudan hedef alan “sapkınlar” söylemine aracılık etti.
Kaos GL Derneği’nin Medya İzleme Raporu’na göre, sistematik karalama ve nefret kampanyalarıyla LGBTİ+’ları ve LGBTİ+ örgütlerini hedef haline getiren hükümet yanlısı muhafazakâr medya organlarından Yeni Akit, ayrımcı diliyle homofobik nefret söylemini 2022’nin Haziran ayında da sürdürdü.
Akit, cinsel yönelim ve cinsiyet kimliği ayrımcılığına bahane, LGBTİ+’ların varoluşunu ve eşit haklarını tanımayan nefret siyasetinin nakaratlarını, Haziran ayı boyunca, “haber” adı altında şöyle sıraladı:
“LGBT kirliliği”, “LGBTİ sapkınları”, “LGBTİ'li sapkınlar”, “eşcinsel sapkınlar”, “yurt dışından fonlanan LGBTİ'li sapkınlar”, “hadlerini aşarak toplumda meşrulaşmaya çalışan eşcinseller”, “kendilerini sevgi pıtırcığı gibi lanse eden sapkın homolar”, “Allah’ın yüce kitabında lanetlediği eşcinselliği normalleştirmeye çalışan LGBTİ’li sapkınlar”, “şuurlu gençler tarafından tekbirlerle protesto edilen eşcinsel ahlaksızlar”, “duyarlı müslümanlar… eşcinsel sapkınlar… sapkınlar… sapkınlar… sapkınlara geçit vermeyen grup”, “toplumun sinir uçlarına dokunan eşcinsel sapkınlar”, “LGBT’li soysuzlar”, “kemalizmin tuvalet fırçası LGBT'li”, “sapıklar ve sapkınlar güruhu”, “ib.eler”, “onursuzlar”, “zehir saçan eşcinsel sapkın”, “dinimizin lanetlediği eşcinsel sapkınlığı”, “LGBT isimli sapkın örgüt”, “LGBT’li eşcinsel sapkınlar”, “gayr-i insani eşcinsel ilişki”, “mide bulandıran eşcinsel sapkın”, “sapkın LGBTİ üyeleri”, “eşcinsel ve sapkın LGBT dernekleri”
“Sapkınların rezil etkinlikleri”, “gayr-i ahlaki sözde onur yürüyüşü”, “eşcinsel sapkınların sözde onur haftası yürüyüşü”, “LGBT’li sapkınların sözde onur haftası”, “LGTBİ'li sapkınlara karşı seferber olma”, “sapkınlıkla topyekün mücadele”, “onursuzluk illeti”, “sapkın piknik”, “sözde ‘onur haftası’”, “homo pikniği”, “LGBTİ sapkınlarının ahlaksız etkinliği”, “seküler sapkınlık”, “ahlaksızlık”, “ahlaksız pankartlar”, “cinsel sapkınlık”, “sapkınlık propagandası”, “eşcinsel hayat tarzı”, “sapkın yaşam”, “homoluk propagandası”, “LGBT propagandası”, “LGBT paçavrası”, “eşcinsel sapkınları temsil eden paçavra”, “sapkınlığı temsil eden paçavra”, “gökkuşağı renklerinden oluşan LGBTi paçavrası”, “yurt dışı fonlu eşcinsel sapkınlık projesi”, “cinsiyet değiştirme propagandası”, “transseksüel ideoloji”
Cinsiyetçi ve homofobik dezenformasyona ortak olan, doğrudan üreten ve yayan Akit’in aylık nefret söylemi Haziran listesi, “Akit hedef aldığı LGBTİ+ kişi ve kurumlarına karşı her ay ayrımcılık ve nefret suçu işliyor”, “Akit’in homofobik nefret siyaseti Haziran listesi”, “Akit’in homofobik nefreti sınırları aşıyor”, “Akit’in kültür-sanat ve medyada nefret siyaseti” ve son olarak “Akit yazarlarından Haziran ayı homofobik nefret köşeleri” başlıklarından oluşuyor.
Kaos GL’den aylık nefret söylemi takibi
Kaos GL, sosyal medya ortamları ile internet yayıncılığında cinsel yönelim, cinsiyet kimliği ve cinsiyet ifadesi ile LGBTİ+ varoluşlara yönelik ayrımcı yaklaşım, homofobik ve transfobik söylem içeren haber ve gelişmeleri takibe alıyor.
Böylece Kaos GL, internet yayıncılığında dikkat çeken, sosyal medya ortamlarında öne çıkan Lezbiyen, Gey, Biseksüel, Trans ve İnterseks (LGBTİ+) odaklı homofobik ve transfobik nefret söylemi üreten ve yayan haberler ile mesajların aylık takibini ve irdelemesel kaydını tutuyor.
Ayrımcı, ırkçı, homofobik, transfobik unsurlar taşıyan ifadelere nefret söylemi denilmektedir. Bir gruba ya da o gruba üyeliği nedeniyle bir kişiye yönelik düşmanlıktan kaynaklanan ve o gruba yönelik düşmanlığı gösteren veya cesaretlendiren ifade biçimleridir. Nefret söylemi, nefret suçuna teşvik ya da eşlik edebileceği için, bu iki kavram birbiriyle bağlantılıdır.
Nefret söylemi, Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi tavsiye kararında, “nefret biçimlerini yayan, teşvik eden, savunan ya da haklı gösteren her tür ifade biçimi” olarak tanımlanıyor.
Lezbiyen, Gey, Biseksüel, Trans ve İnterseks (LGBTİ+) terimleri ile tanımlarını, LGBTİ+’lara yönelik ayrımcılık ideolojileri ve anlamlarını, insan hakları ve ayrımcılıkla ilgili terimler ve tanımlarını ve daha fazlasını, Kaos GL Derneğince yayınlanmış “LGBTİ Hakkında Sıkça Sorulan Sorular ve Cevapları” kitapçığında bulabilirsiniz.
Not: Bu dizide, internet ortamı ile sosyal medyadan yapılan alıntıların yazım hatalarına dokunulmuyor; olduğu gibi alınıyor.
Etiketler: insan hakları, medya, nefret suçları, din/inanç, siyaset
