02/05/2023 | Yazar: Ali Erol

LGBTİ+ düşmanlığında ortaklaşan nefret siyasetiyle nefret medyasının homofobik söyleminin Nisan bahanesi seçimler oldu. Erdoğan, Soylu, Yanık, Bahçeli ve Erbakan LGBTİ+’ları dilinden hiç düşürmedi.

Homofobik nefret söyleminin Nisan seyri: Cumhur İttifakı vites yükseltti Kaos GL - LGBTİ+ Haber Portalı

Nefret siyaseti ve nefret medyasının LGBTİ+ karşıtı ayrımcı diliyle homofobik nefret söylemi Nisan ayı boyunca seçim gündemiyle seyretti.

AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Erdoğan, LGBTİ+ yurttaşları hedef alan ayrımcı söylemini Nisan ayında seçim konuşmalarıyla sürdürdü: “LGBT ile işimiz yok... LGBT’ye karşıyız... LGBT gibi sapkın akımlar... LGBT’ciler...”

LGBTİ+ toplumunu sistematik olarak hedef alan Türkiye Cumhuriyeti İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, kısa bir molanın ardından seçim süreci vesile nefret siyaseti sahalarına geri döndü: “LGBT gibi sapkın anlayışlar... LGBT sapkınlığı... Hani LGBT+Q diyorlar ya...”

“Eşcinsel vatandaşlarımız da bizim vatandaşımız ama kamusallaşmamaları şartıyla” sözleriyle hatırlayacağımız, LGBTİ+ karşıtı ayrımcı dil ve nefret söyleminin doğrudan üreticisi hükümet temsilcilerinden olan Aile ve Soysal Hizmetler Bakanı Derya Yanık, seçim çalışmalarına “eşcinsel lobi” nakaratıyla katıldı: “Lobinin asıl talebi ise aile kavramının içerisine dahil olmak”

Homofobik nefret siyasetinin Nisan seyrine Cumhur İttifakı’ndan MHP, YRP ve HÜDAPAR da dahil olurken; LGBTİ+’lara karşı nefret siyasetini sahiplenen hükümet yanlısı medya, homofobik nefret söyleminin hem aracısı hem doğrudan üreticisi olmaya Nisan ayında da devam etti...

Homofobik ve Transfobik Nefret Söyleminin 2023 Nisan Ayı İnternet Seyrine sosyal medya ve internet ortamlarına yansımış ayrımcı nefret ifadeleri ile doğrudan üreten, yayan ve teşvik eden medya organlarından LGBTİ+’lara yönelik cinsiyetçi, transfobik ve homofobik nefret söylemlerini derledik.

Medya çalışmaları kapsamında sosyal medya mecrası ile internet medyasını izleyen Kaos GL, internet yayıncılığında dikkat çeken, sosyal medya ortamlarında öne çıkan Lezbiyen, Gey, Biseksüel, Trans ve İnterseks (LGBTİ+) odaklı homofobik ve transfobik nefret söylemi üreten ve yayan haberler ile mesajların takibini yaparak kaydını tutuyor. Cinsel yönelim, cinsiyet kimliği ve cinsiyet ifadesi ile LGBTİ+ varoluşlara yönelik ayrımcı yaklaşım, nefret söylemi üreten, yayan, teşvik eden, savunan ya da haklı gösteren ifadeler içeren haber ve yorumları aylık dosyalarla raporluyor.

Cumhurbaşkanı Erdoğan: “Bizim LGBT ile işimiz yok... Biz LGBT'ye karşıyız...”

AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, LGBTİ+ yurttaşları hedef alan ayrımcı söylemini Mart ayının ardından Nisan ayı seçim dönemi boyunca sürdürdü.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Nisan ayının ilk günü, Elazığ Afet Konutları Temel Atma ve Sosyal Konutlar Anahtar Teslim Töreni'nde konuşuyor: “Bizim LGBT ile işimiz yok... Onlar gitsinler, kendi fırıldak masalarında incik boncuk oynamaya, 'oturuyorum kalkıyorum' kavgası yapmaya, hayali makamlar ve mevkiler dağıtmaya, gökkuşağı renklerine bürünmeye devam etsinler. Bizim LGBT ile işimiz yok. Bunlar LGBT ile beraber dans etsinler.” (1, 2)

Cumhurbaşkanı Erdoğan, 24 TV, 360 ve tv4 ortak canlı yayınında gazetecilerin sorularını cevaplıyor: “‘Muhafazakarım’ diyenler, sapkın akımlarla anılıyor, sesleri çıkmıyor. Resmen teröristi, sapığı bir olmuş, parmaklarının ucunda oynattıkları bir masada devleti, milleti dinamitlemeye çalışıyorlar... Milletim ne PKK'nın peşine düşenlere ne sapkın akımların hamiliğine soyunanlara bu ülkeyi emanet etmez... yani şu sapkın akımlar dediğimiz, yani bu LGBT falan bunlara Oğuzhan Bey'in asla gözünü yumması mümkün değildi... Bizim aile yapımızda LGBT'ye yer olabilir mi, böyle bir şey söz konusu olabilir mi? LGBT konusunda hatta ne yaptık biz, Anayasa düzenlemesi içerisinde aileyi ön plana çıkardık. Bizim, Allah nasip ederse şu seçimlerden sonra gündeme getireceğimiz en önemli maddelerden bir tanesi aile olacaktır... Nasıl terörle kararlı bir mücadele yürütüyorsak, sapkın akımların toplumumuza dayatılması ile de aynı şekilde mücadele edeceğiz ve bundan taviz veremeyiz... Bir gün muhafazakâr takılıyor, sonraki gün sapkınların temsilciliğine talip oluyor...” (1, 2)

Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, Ankara Spor Salonu'ndaki “AK Parti Seçim Beyannamesi ve Milletvekili Aday Tanıtım Toplantısı”nda konuşuyor: “Bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da toplumumuzun hiçbir kesimine hayat biçimi ve kimlik dayatılmasına asla izin vermeyeceğiz... CHP faşizmi... HDP sapkınlığı... Cumhurbaşkanı Erdoğan, aile yapısını sapkın akımlardan korumanın yanında, her türlü maddi ve manevi destekle güçlendireceklerini vurgulayarak...”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Ankara Gar İstasyonu'nda düzenlenen, AKM-Gar-Kızılay Metro Hattı'nın Açılış Töreni'nde konuşuyor: “Çocukları, gençleri sapkın akımların mezesi yapmak için yanıp tutuşanlar olduğuna işaret eden Cumhurbaşkanı... Neydi bu? LGBT... AK Parti'nin de Milliyetçi Hareket Partisi’nin de ve diğer Cumhur İttifakı'nın ortaklarının LGBT diye bir derdi yok ama şu anda Millet İttifakı denilen bu zillet ittifakının böyle bir derdi var. Derdiniz yoksa açıklayın. Niye bugüne kadar açıklamadınız? Niye açıklayamıyorsunuz? Bunlar ne millîdir, ne yerlidir. Erkek ve kız evlatlarımıza göz diken bu muhalefetin yanında bunlar saf tutmuş durumdadır... Küresel bir proje olan sapkın akımları ülkemizden uzak tutmak için kararlı bir duruş iradesi duydunuz mu?" diye sordu. (1, 2)

Cumhurbaşkanı, CNN Türk-Kanal D ortak yayınında konuşuyor: “Bizim mücadelemiz, ailenin ve kadınların haklarından geriye gidiş olarak gördüğümüz sapkın akımlardır. Yani LGBT gibi sapkın akımların ülkemizde varlık göstermesine, milletimize dayatılmasına izin vermeyeceğiz...” (1, 2)

Cumhurbaşkanı, Malatya'da düzenlenen, deprem konutları temel atma ile 1442 konut, 250 köy evi ve 47 dükkânın anahtar teslim töreninde konuşuyor: “Aile kurumumuz kutsal... Kurdukları 7'li masada her gün yeni bir kavgaya tutuşan, PKK'sından FETÖ'süne tüm terör örgütlerine gülücükler dağıtan, Kandil'den kimi gün 'aferin' alan, kimi gün zılgıt yiyen, sapık ve sapkın akımlarla işbirliği yapmaktan çekinmeyen. Bizim LGBT'yle işimiz yok. Biz bu sapkın zihniyetlerle mücadele ediyoruz. Bizde kutsal aile kuruluşumuz var. Aile kurumumuz kutsal, ona laf ettirtmeyiz. Her türlü yalanı ve iftirayı fütursuzca ortaya atan bir ucube ittifak var. İşte şu anda ana muhalefetin yanındaki yavrular, yavru muhalefet, bunlar LGBT'yle ilgili bir şey söyleyebiliyor mu?” (1, 2)

Cumhurbaşkanı Erdoğan, TRT ortak yayınında konuşuyor: “LGBT masası... Bir yandan da aile yapımızı tehdit eden LGBT gibi sapkın eğilimlere karşı etkin mücadele edeceğiz. Şimdi CHP, LGBT'yi savunuyor mu, savunuyor. PKK denilen terör örgütünün parlamentodaki uzantısı LGBT'yi savunuyor mu, savunuyor. Peki, bu yedili masanın etrafındaki diğerleri buna karşı 'Biz karşıyız' diyebiliyorlar mı, ne İYİ Parti diyebiliyor ne diğer yavru ortaklar diyebiliyor. Hiçbirisi kalkıp da bugüne kadar 'Biz LGBT'ye karşıyız' diyemediler. Bu ne demektir? Kişi arkadaşının dinindendir. Ben bunlara ne diyorum? LGBT masası...” (1, 2)

Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, Denizli mitinginde konuşuyor: “CHP, LGBT'leri besleyebilir. CHP, terör örgütünün parlamentodaki uzantısı HDP'yle beraber bunlar LGBT'cidir. Bunlardan LGBT'ye aykırı bir söz duydunuz mu? İYİ Parti'den bir söz duydunuz mu? Peki masanın etrafındaki o diğer yavrucuklardan bir ses duydunuz mu? Çünkü bunlarda aile kutsiyeti diye bir şey yok. Ama biz ailemizin kutsiyetine inanıyoruz. Dünyada ve ülkemizde aile kurumunu yıkmaya, çocuklarımızı ve gençlerimizi sapkın akımların pençesine itmeye yönelik kampanyalar hız kazandı. Bu tehditlere karşı ailemizi ve evlatlarımızı, maddi ve manevi tedbirlerle koruyacağız. Ülkemizin ürettiği doğal gaz ve petrol gelirlerinden ayrılacak kaynakla kuracağımız Aile ve Gençlik Bankası bunun ilk adımı olacak.” (1, 2)

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Denizli’de iftar programında konuşuyor: “Yedili koalisyonun, aile kurumunun en büyük düşmanı, sapkın akımların desteklenmesinden utanmadığını söyleyen Cumhurbaşkanı... Biz LGBT'ye karşıyız. Cumhur İttifakı, LGBT'ye karşı. CHP LGBT'ci, HDP LGBT'ci, ne yazık ki İYİ Parti de LGBT'ci. Bunların aykırı bir şey söylediğini duydunuz mu? Bu milletin asli değerlerinden taviz vermeyeceğiz. Bu milletin kutsallarından taviz vermeyeceğiz.” (1, 2)

Cumhurbaşkanı Erdoğan, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli ile Gaziantep'in Nurdağı ilçesine bağlı Belpınar köyünde, Kahramanmaraş merkezli depremlerden etkilenen Belpınar ve Mesthüyük köyleri ile Kahramanmaraş Türkoğlu Özbek köyünde yapılan köy evlerinin anahtar teslim töreninde konuşuyor: “14 Mayıs, LGBT'cilere ders verme günü olacaktır... Cumhurbaşkanı Erdoğan, AK Parti'nin, MHP'nin ve Cumhur İttifakı'nın, LGBT'ye karşı olduğunu belirterek... Peki, CHP LGBT'ye karşı mı, İP karşı mı, bunun yanında HDP karşı mı? Bunlar LGBT'ci. Bunlar bizim kutsal aile yapımıza karşı. İşte 14 Mayıs bunun için çok önemli. 14 Mayıs, LGBT'cilere, kadına şiddetin yanında olanlara ders verme günü olacaktır.” (1, 2)

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kahramanmaraş merkezli depremlerin ardından Onikişubat ilçesindeki Hanefi Mahçiçek Stadyumu alanına kurulan Baykar Konteyner Kenti'ni ziyaretinde konuşuyor: “AK Parti, MHP ve Cumhur İttifakı'nın, LGBT'nin karşısında olduğunu, ailenin kutsiyetine inandıklarını, bu nedenle aile kavramına leke sürdürmeyeceklerini ifade eden Cumhurbaşkanı... Varsın onlar LGBT'ci olmaya devam etsinler. CHP'si de olsun, İP'i de olsun, öbür tarafta HDP'si de olsun, kim olursa olsun. Biz kendimize bakacağız. Çünkü milletleri millet yapan güç, ailelerdir ve bu güçlü ailelerin içinde LGBT olmaz.” (1, 2)

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Sakarya Akyazı Recep Tayyip Erdoğan Spor Kompleksi açılış töreninde konuşuyor: “AK Parti'nin küresel güçlerin en yıkıcı silahı haline gelen sapkın akımların karşısında olduğunu ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan... Bunlar LGBT'ci, İYİ Parti LGBT'ci, HDP LGBT'ci, CHP, o da öyle. Fakat AK Parti bu işlerin tam karşısında. MHP tam karşısında. Bunun yanında Yeniden Refah öyle, Büyük Birlik öyle, HÜDA PAR öyle. Bizler Cumhur İttifakı olarak LGBT'nin tam manasıyla karşısındayız. Çünkü bizim için aile kutsaldır. Aileye toz konduramayız ama bunların öyle bir derdi yok. Onun için biz aile kurumumuza evelallah dokundurmayacağız.” (1, 2)

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Siro Batarya Geliştirme ve Üretim Kampüsü Temel Atma Töreni için geldiği Gemlik'te konuşuyor: “Gençlere, evliliğe karşı durmamaları gerektiğini söyleyen Cumhurbaşkanı... Siz bu LGBT'cilere bakmayın. Bu CHP LGBT'ci, İYİ Parti LGBT'ci, HDP LGBT'ci. Evvelallah Cumhur İttifakı kutsal ailesiyle bu yolda yürüyor. Üniversiteye yeni başlayan gençlerimize bir kez vergisiz cep telefonu ve bilgisayar alma hakkı tanıyoruz. Nasıl? 14 Mayıs'tan sonra hepsini de birer birer yerine getireceğiz.” (1, 2)

Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, “AK Parti Genel Merkez Gençlik Kolları Başkanlığınca ATO Congresium'da düzenlenen "Gençlik İçin Hemen Şimdi" programında” konuşuyor: “Bu gençlik, ne küresel emperyalistlerin oyununa gelecek, ne sapkın akımların ülkesini istila etmesine izin verecek, ne geleceğinin karartılmasına rıza gösterecek bir gençliktir. Bay bay Kemal, buradan LGBT'ci çıkmaz. HDP'de var mı? Var. İYİ Parti'de var mı? Var.” (1, 2)

Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Erdoğan, 14 Mayıs seçim çalışmaları kapsamında İzmir mitinginde konuşuyor: “Biri LGBT’nin başımızın üstünde yeri var diyor, öteki ben bunlarla nasıl bir araya gelirim diyor. Kardeşlerim bu milletin aile kurumu sağlamdır sağlam. Bu milletten LGBT’ci çıkmaz. Biz aile kurumumuzu lekeletmeyiz. Dimdik. Adam gibi adam, ailelerimiz bizim böyle.” (1, 2)

Cumhurbaşkanı Erdoğan, AKP'nin, Başkent Millet Bahçesi'nde düzenlenen “Büyük Ankara Mitingi”nde konuşuyor: “Sana kim dedi, Alevi misin, değil misin? Bizim Alevi'ye de saygımız var, her türe saygımız var. Bunu söylemene ne gerek var? Sen, Aleviliğini yaşa ama anlatmaya gerek yok... Kılıçdaroğlu ve şürekasının yönetimi altında CHP, marjinal örgütlerin, LGBT savunucularının, küreselcilerin, mezhepçilik fitnesi çıkarmaya çalışanların koçbaşı hâline geldi.” (1, 2)

İçişleri Bakanı Soylu: “Hani LGBT+Q diyorlar ya...”

LGBTİ+ toplumunu sistematik olarak hedef alan Türkiye Cumhuriyeti İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, kısa bir molanın ardından seçim süreci vesile nefret siyaseti sahalarına geri döndü.

İstanbul 2. Bölge'den AKP milletvekili adayı olan İçişleri Bakanı, AKP İstanbul Bahçelievler İlçe Başkanlığı ziyaretinin ardından bir kafede vatandaşlarla sohbet ediyor: “14 Mayıs’ta sadece ana muhalefetin ve diğer muhalefetin ağzı kapatılmayacak. Allah’ın izniyle Amerika’nın da Avrupa’nın da bütün kötülüklerin de ağzı kapanacak. Bu milletin çocuğu olmak için bu milletin temel değerlerine sahip çıkıp LGBT gibi sapkın anlayışlarla aile yapımızı ortadan kaldırmak için çaba sarf etmeyeceksiniz.”

İçişleri Bakanı Soylu, İstanbul Sultangazi Yayla Mahallesi’nde konuşuyor: “Hak Muhammed Ali'nin yolunda, erkeği erkekle, kadını kadınla evlendirmek var mı? Peki, Hak Muhammed Ali'nin yolunda yok da bu niye LGBT'yi Türkiye'ye getirmek istiyor? Çünkü Amerika istiyor, Avrupa istiyor diye. Aile yapımızı, gençlerimizi elimizden almak için istiyor... Tayyip Erdoğan gitsin diyenler LGBT gelsin diyenler...”

İçişleri Bakanı, İstanbul Fatih Balat’ta konuşuyor: “Türkiye bir Türkiye Yüzyılı yolculuğuna çıkıyor, buna bu millet karar verecek. Kandil'in desteklediği adaylar mı? LGBT'nin desteklediği adaylar mı? Yoksa milletin değerlerinin desteklediği adaylar mı?”

AKP İstanbul milletvekili adayı İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, partisinin İstanbul Bayrampaşa’daki sahur programında konuşuyor: “Bize gitsinler diyorlar. Biz gideceğiz de kim gelecek? Aile yapımızı bozmak isteyen her belediyede acaba bir LGBT bürosu kursak da bu milletin aile yapısını bozsak diye çaba harcayan ve özellikle LGBT'ye karşı yapılacak her şeye iktidara gelince yasak edileceklerini ifade eden ya o zaman ilk önce kendi evinden başla kardeşim. Bu milletin huzuruyla, ailesiyle, aile yapısıyla ne uğraşıyorsun ya? Kendi evinden başla. Madem aynı cinslerin evliliğini istiyorsun, kendi evinden başla. Bu milletin başına niye musallat oluyorsun. Müslümanlığımıza, inancımıza, değerlerimize, milliyetimize, geleneğimize niye musallat oluyorsun ya? Madem bu işe meraklısın. Hadi belediyeleri yapsalardı ya. Öyle fırsat vermeyiz. Biz gideceğiz. Bu LGBT'ciler gelecek. Aynı cinslerin evlenmesini isteyenler gelecek. Tövbe estağfurullah ya.”

AKP İstanbul milletvekili adayı Soylu, kendi kullandığı Togg aracı ile Esenler Dörtyol Meydanı'na geliyor ve Esenler Dörtyol Meydanı'nda bulunan Yeşiller ve Sol Gelecek Partisi (Yeşil Sol Parti) standına dönerek konuşuyor: “Kılıçdaroğlu, 'Biz LGBT'yi Türkiye'ye götüreceğiz' diyor. Ya Kılıçdaroğlu, ey CHP'liler, bu ülkeyi ayakta tutan aile yapısıdır. Bugün birliğimizin, beraberliğimizin teminatı, aile yapısıdır. Ne yapacaklar biliyor musunuz? Allah muhafaza, erkekle erkeği evlendirecekler. LGBT kadınla kadını evlendirecekler. Bu sapkınlıktır. Dün akşam çıkmış diyor ki 'Ben Hak Muhammed Ali'nin yolundayım.' Hak Muhammed Ali'nin yolu ne zamandan beri erkekle erkeğin, kadınla kadının evli olduğunu söylüyor. Bunlar Amerika'nın, Avrupa'nın tezgahlarıdır. Bu tezgaha gelmemeye bu meydandan söz vermeliyiz.”

İçişleri Bakanı, Bulgaristan Türkleri Kültür ve Hizmet Derneği tarafından Fatih'te bir otelde düzenlenen iftar programında konuşuyor: “LGBT diye bir şey tutturmuşlar, aile yapımızı bozacaklar. İnsanları cinsiyetsizleştirmeye çalışıyorlar. Biz anlamıyor muyuz? Yabancı bütün televizyon dizilerinde onları özendiren, onları anlatan, onların normal olduğunu ifade etmeye çalışan bir anlayış ortaya koyuyorlar.”

İçişleri Bakanı ve AKP İstanbul 2. Bölge Milletvekili Adayı Süleyman Soylu, Sultangazi'de AKP İlçe Seçim Koordinasyon Merkezi'nin açılışında konuşuyor: “Ailelerimize saldırıyorlar, ailelerimize, LGBT denilen bir sapkınlıkla erkeği erkekle, kadını kadınla evlendirmek için Avrupa'nın, Amerika'nın ortaya koyduğu ve filmler üzerinden televizyon üzerinden neslimizin aklını çalmaya çalıştıkları bir tehdit ve bir tehlikeyle karşı karşıyayız.”

AKP İstanbul milletvekili adayı İçişleri Bakanı, İstanbul Bayrampaşa'da, Kastamonu Küre Derneğinin bayramlaşma programında konuşuyor: “Bizi ayakta tutan aile yapımızdır. LGBT'yi getirip kadınla kadının, erkekle erkeğin evlenmesini Türkiye'ye dayatmak var mı?”

AKP İstanbul milletvekili adayı Soylu, Üsküdar'da Şalpazarı Federasyonu Hemşehri Buluşması'nda konuşuyor: “Nedir bu 'LGBT' diye bakıyoruz. Beni bağışlayın bu bayram gününde, 'cinsiyetsuzluk', yani erkek erkek olmayacak, kadın kadın olmayacak, erkek erkekle evlenebilecek, kadın kadınla evlenebilecek. Tövbe Yarabbi, tövbe estağfurullah. İlk önce İçişleri Bakanı olduğumda hatırlıyorum. Beşiktaş Belediyesinin önünde LGBT bayrağı astılar. Dedim 'Tövbe estağfurullah, bu nedir acaba? Başka bir şey midir?' Beşiktaş Kaymakamı'nı aradım, 'Sana 15 dakika müddet, o bayrak oradan inecek.' Allah'a yemin olsun ki yaşadığımız ve yönettiğimiz bu ülkede LGBT ile ilgili aile yapımızı ortadan kaldırmaya adım atanlara bir tek müsaade eden namerttir, bu kadar açık ve net. Biz, bugün ayakta duruyorsak aile yapımızla beraber ayakta duruyoruz. Bu kadar badirelere karşı dik duruyorsak, aile yapımızla beraber ayakta duruyoruz. O kadar çok meraklıysalar kendi çocukları var, kendi aileleri var, oradan başlasınlar bakalım.”

İçişleri Bakanı, İstanbul Kağıthane’de, “Sivil Toplum Kuruluşları Buluşması”nda konuşuyor: “Biz, bu seçimde hep beraber bir karar vereceğiz. “Tayyip Erdoğan gitsin” diyenler, Türkiye’yi ne noktaya getirecekler, onun kararını vereceğiz. Erkeğin erkekle, kadının kadınla evlenip evlenmemesinin kararını vereceğiz.”

İçişleri Bakanı ve İstanbul 2. Bölge Milletvekili Adayı Süleyman Soylu, İstanbul Gaziosmanpaşa’da, Gaziosmanpaşa Belediye Başkanı Hasan Tahsin Usta’nın eşlik ettiği STK Başkanlarıyla kahvaltıda konuşuyor: “Tayyip Erdoğan gitsin de kim gelsin? Benim ülkemde erkekle erkeğin, kadınla kadının evlenmesini istemiyorum arkadaş. Ben istemiyorum. Billboardlara asıp da biz cinsel yönelimin bütün tercihlerini yerine getireceğiz demek var ya, erkekle erkeğin kadınla kadının, daha öte giderek midenizi bulandırmak istemem. Hani LGBT+Q diyorlar ya onun içerisinde hayvanla insanın evlenmesi de var. Yani bunlar tamamen Amerika'nın ve Avrupa’nın güdümüne girmişler.”

İçişleri Bakanı ve AKP İstanbul Milletvekili adayı Süleyman Soylu, seçim çalışmaları kapsamında İstanbul Beyoğlu’nda katıldığı “Gençlik Buluşması”ndan konuşmasını twitter’da paylaştı: “14 Mayıs, sadece Cumhurbaşkanımızın, Cumhur İttifakı'nın seçimi değildir. 14 Mayıs, gençlerin seçimidir. Ya TOGG'a, İHA'ya, SİHA'ya, Yavuz Sultan Selim Köprüsü'ne... oy vereceksiniz. Yada eski Türkiye'ye, terörün bu ülkenin başına musallat edildiği, LGBT sapkınlığının hüküm sürdüğü bir Türkiye'ye oy vereceksiniz...”

Aile Bakanı’ndan “eşcinsel lobi” nakaratı: “Lobinin asıl talebi ise aile kavramının içerisine dahil olmak”

“Eşcinsel vatandaşlarımız da bizim vatandaşımız ama kamusallaşmamaları şartıyla” sözlerinden (1, 2) hatırlayacağımız, LGBTİ+ karşıtı ayrımcı dil ve nefret söyleminin doğrudan üreticisi hükümet temsilcilerinden olan Aile ve Soysal Hizmetler Bakanı Derya Yanık, “eşcinsel lobi” nakaratını bu kez de seçim vesilesiyle tekrar ediyor:

“Son 50 yılda eşcinsel lobileri çok sistematik bir şekilde yol alıyorlar. Lobinin asıl talebi ise aile kavramının içerisine dahil olmak. Türkiye olarak aile kavramımızın içerisine dahil olmaya çalışan bu yapıyla mücadele etmeyi önemsiyor ve zorunlu görüyoruz.”

Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Derya Yanık, TGRT Haber’e konuşuyor: “Eşcinsel lobilerine korkunç paralar akıyor! Eşcinsel lobilerinin dünyada kadın hakları mücadelesini sabote ederek aldıkları bir mesafe var!”

TGRT Haber, “Eşcinsel lobileri Türkiye'de mesafe aldı mı?” diye soruyor, Aile Bakanı’nın cevabı için “LGBT Açıklaması: Aileyi Korumakta Kararlıyız” ara başlığı atıyor ve devam ediyor: “Maalesef son 50 yılda dünyada eşcinsel lobilerinin çok sistematik bir yol alışları söz konusu. Son geldiğimiz noktada bu lobilerin amacı aile kavramının içerisine dahil olmak. Bu lobilerin arkasında çok ciddi bir finansal destek var. Korkunç para akıyor. Lobiler, özellikle kadın haklarını sabote ediyor. Eşcinsellik normalleştirilmeye çalışılıyor. Eşcinsel akımlara karşı aileyi korumakta kararlıyız.”

Homofobik nefret siyasetinin Nisan seyri: MHP, YRP, HÜDAPAR

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, seçim sürecinde, Türkgün Gazetesi’ne konuşuyor: “LGBT ittifakına milli ahlakımızla, milli varlığımızla direnip inşallah rezil oyunu bozacağız.”

Türkgün Ankara Temsilcisi, “LGBT İttifakı dediniz” diyor, Bahçeli, “Aynen öyle” diyerek devam ediyor: “Kılıçdaroğlu’nun LGBT sempatisi yeni değil. İYİ Parti’nin içinde bile LGBT destekçileri var ve biliniyor. Kılıçdaroğlu’nu destekleyenler LGBT’ye özgürlük çağrısı yapmadı mı? Yeşil Sol Parti seçim beyannamesine bunu almadı mı? Aldı. Her şey ortada. Saklayacak, gizleyecek ve üzerini örtecek bir şey kalmadı.”

LGBTİ+ derneklerine karşı sistematik nefret söylemi saçan ve kurumsal ayrımcılıkla nefret suçuna çağrı yapan Yeniden Refah Partisi Genel Başkanı Fatih Erbakan’ın geleneksel nefret siyaseti nakaratlarından (1, 2) olan “İktidara geldiğimizde LGBT derneklerini kapatacağız” söylemine Nisan ayı tekrarı bu kez de seçim süreci vesile: “İstanbul Sözleşmesi’nden çıkılması noktasında, LGBT sapkınlığına karşı uyanık olunması noktasında...”

Yeniden Refah Partisi Genel Başkanı Fatih Erbakan, İstanbul Küçükçekmece’de partisinin seçim irtibat bürosunun açılışında “LGBT” konuşması yapıyor: “Bir defa bunlar toplumu kökünden çürütecek ve yıkımına sebep olacak olan bir sapkınlık, LGBT'nin destekçisi ve savunucusudurlar. Nereden çıkartıyorum? LGBT karşıtı miting yapıldığı günün akşamından daha birkaç saat geçmeden, HDP Genel Merkezi açıklama yayınlıyor. Diyor ki, 'LGBT'ye karşı çıkmak bir nefret suçudur. (1, 2) Bir insanlık suçudur. Kimse LGBT'ye karşı çıkamaz.' Düşünebiliyor musunuz? İYİ Parti'nin Genel Başkan Yardımcısı, Amerika'da LGBT yürüyüşüne katılıyor. ‘Buradaki arkadaşlarımızla muhteşem bir gün yaşıyoruz' diye mutluluğunu ifade ediyor. Sayın Kılıçdaroğlu'na televizyonda 'LGBT Türk aile yapısına zarar verir mi' diye soruyorlar? ‘Ne münasebet efendim? Neden versin? Herkesin kendi özel hayatı, Türk aile yapısına zarar falan vermez' diyor. Soruyorlar televizyonda, çok affedersiniz, 'Eşcinsel evliliklerle ilgili ne düşünüyorsunuz, eşcinsellerin resmi olarak evlenmesiyle ilgili ne düşünüyorsunuz?' Diyor ki; 'Gayet normal, herkesin kendi tercihi ama toplum henüz buna hazır değil.' Bu zihniyetteki insanların cumhurbaşkanı veya cumhurbaşkanı yardımcısı olduğunu bir düşün.”

Fatih Erbakan, partisinin, İstanbul Beyoğlu Kulaksız seçim irtibat bürosunun açılışında yaptığı konuşmada nefret siyaseti nakaratlarını sayıyor: “PKK, FETÖ, LGBT, dış güçler, bütün sol, sosyalist, komünist, ateist unsurlar bir araya toplanmışlar ve yedili masayı destekliyorlar. Dolayısıyla bizim de bu yapının karşısında olmak bir vazifemizdir. Bu nedenle de Yeniden Refah Partisi olarak Cumhur İttifakı'nın içerisinde yer aldık.” Erbakan aynı nakaratları bu kez de Şanlıurfa’da tekrar ediyor: “Şu 7'li masanın destekçileri kim? PKK, PYD, YPG, FETÖ, LGBT lobileri, dış güçler.”

Cumhur İttifakı ortağı HÜDAPAR, 2023 seçim vizyonu açıklarken neden Meclis’te olmaları gerektiğini sıralıyor: “sapıklığın propagandasının suç kapsamına alınarak yeni nesillerin zararlı akımlardan korunması için... ailenin sapkın anlayışlara karşı korunup güçlendirilmesi için... genel ahlaka ve aile yapımıza aykırı yayınlara karşı toplumu korumak için...”

Hükümet medyası: Homofobik nefret söyleminin hem aracısı hem üreticisi

LGBTİ+’lara karşı nefret siyasetini sahiplenen hükümet yanlısı medya, homofobik nefret söyleminin hem aracısı hem doğrudan üreticisi olmaya Nisan ayında da devam etti.

Kamu temsilcilerinin ayrımcılık yasağı ve eşitlik ilkesini gözetmeyip LGBTİ+ yurttaşlara yönelik ayrımcı bir dille sarf ettikleri nefret söylemi ile gongo’ların kurumsal ayrımcılık ve nefret suçlarına çağrıya varan eylem ve söylemleri hükümet yanlısı medya aracılığıyla yayılmaya devam ediyor.

LGBTİ+ toplumu ve kurumlarını düşmanlaştıran, manipülasyon, dezenformasyon ve provokasyonlarıyla hak savunucularına, LGBTİ+’lara ve örgütlerine saldıran, nefret söylemini doğrudan üreten, yayan, okurlarıyla takipçilerini teşvik eden hükümet yanlısı ve muhafazakâr medyanın aracı olduğu homofobik nefret siyaseti Nisan ayında şöyle seyretti…

Yeni Şafak’ın Nisan ayı nefret siyasetinden başlıklar: “LGBT dayatmasına karşı tavrını net bir şekilde ortaya koyan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Bizim aile yapımızda LGBT’ye yer olabilir mi?” diyerek muhalefetin bu konu hakkındaki sessizliğine dikkat çekti.”, “Cumhurbaşkanı Erdoğan: Bizim LGBT ile işimiz yok”, “Cumhurbaşkanı Erdoğan 'aile' kavramının altını çizdi: Yavru muhalefet LGBT'ye hiçbir şey söyleyemez”, “Cumhurbaşkanı Erdoğan: Terör örgütünün parlamentodaki uzantısı HDP ile LGBT'cidir”, “Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan Yedili Masa'ya LGBT tepkisi: "Bunlar her zaman LGBT'ye destek veren insanlar””

Yeni Şafak, kamu temsilcilerinin LGBTİ+’ları düşmanlaştıran nefret siyasetine aracı ve ortak olmakla kalmıyor, doğrudan üretiyor ve yayıyor: “Ne ararsan var... PKK’ya “terör örgütü” diyemeyenden LGBT savunucusuna, şehit ifadesinden rahatsız olandan özerklik vaadinde bulunana kadar birçok isim listelerde yer aldı.”, “LGBT savunucusu Gökçe Gökçen CHP'den ilk sırada aday oldu... LGBT'lilere verdiği destekle bilinen...”, “İYİ Parti'nin seçim beyannamesinde sapkınlığa yasal güvence vaadi: Saadet Partisi ne diyecek?”, “Akşener'den LGBT vaadi”, “Aileyi korumak için... AK Parti yeni dönemde de aileye vurgu yapıyor, ailenin bütünlüğünü koruyup geliştirmeyi vadediyor. Yeni evlilikleri teşvik etmek için çiftlere 2 yılı geri ödemesiz 150 bin lira faizsiz kredi verilecek. Buna mukabil 7’li Masa’daki bazı partiler LGBT’yi teşvik ediyor. CHP’li bazı belediyeler LGBT’liler için özel merkez bile kurdu. Türkiye İşçi Partisi listelerinde 3 LGBT’liye yer verdi... Sapkınlıkları meşru gösterme girişiminde bulunan CHP’nin sicili bir hayli kabarık... Cinsel sapkınlığa yasal güvence vadediyorlar...”, “Bakan Yanık'tan LGBT tepkisi: Eşcinsel lobiyle mücadele etmek zorundayız”

Hükümet medyasından Star, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, “AK Parti LGBT’ye karşı mı? MHP LGBT’ye karşı mı? Cumhur İttifakı LGBT’ye karşı mı? Peki CHP LGBT’ye karşı mı? İP karşı mı bunun yanında HDP karşı mı bunlar LGBT’ci. Bunlar bizim kutsal aile yapımıza karşı, işte 14 Mayıs bunun için çok önemli” sözlerini twitter’da paylaşmalara doyamadı 1, 2, 3

Star, “CHP'nin pusulası yönünü şaşırdı! Atatürk düşmanları, PKK ve LGBTİ seviciler listeye girdi”, “7'li koalisyonun kaos modeli! Bakanlık için işaret edilen isim LGBT ve terör destekçisi çıktı” başlıkları altında nefret siyasetini sürdürdü.

Sabah, “7'li koalisyon LGBT hakları masasına dönüştü!” başlığı altında sürdürdüğü nefret siyasetinde AHaber ile ortak yayında: “7'li koalisyon ilk günden beri LGBT'lilere kucak açtı... LGBT'liler, Meral Akşener'e teşekkür ziyaretinde bulundu. Kılıçdaroğlu LGBT vaatlerini billboardlara astırdı. HDP bir LGBT'liyi milletvekili adayı olarak gösterdi”

HÜDAPAR’ın yayın organı Doğru Haber: “Cumhurbaşkanı Erdoğan: Biz sapkın zihniyetlerle mücadele ediyoruz!”, “Cumhurbaşkanı Erdoğan: Biz LGBT’nin karşısındayız!”, “İYİ Parti'nin seçim beyannamesinde sapkınlığa yasal güvence vaadi”

Akit’in Nisan ayı nefret siyaseti şu başlıklar altında seyretti: “6'lı masanın LGBT çıkmazı... LGTB’li sapkınlar... LGBT sapkınlığı... LGBT'yi meşrulaştıran İstanbul Sözleşmesi...”, “Müslümanlara kan kusturan ve listesinin ön sıralarına FETÖ’cülere, PKK sevicilerine ve LGBTİ destekçilerine peşkeş çeken CHP... LGBT’lilerle, PKK sevicilerle ve FETÖ ağzıyla konuşanlarla yan yana... aile yapısını hedef alan LGBTİ destekçileriyle, HDP ve FETÖ’yle birlikte...”, “CHP ve HDP/PKK zihniyetinin LGBT'ye meşruiyet kazandırma projeleri”, “Meral Akşener'den skandal hamle! Sapkınlar bayram edecek”, “Cumhurbaşkanı ve hükümet üyelerini tehdit eden Akşener, homolara ‘selam’ çaktı”, “Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan sapkınlığa geçit yok! 'Bunlar LGBT'ci'”, “Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan 'sapkınlıkla mücadele' mesajı!”, “Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan çok sert LGBT mesajı!”, “Saadet destekli Mansur, LGBT sorusuna hayır diyemedi... Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş, LGBT sapkınlığına arka çıkacak açıklamalarda bulundu.”

Kaos GL’den aylık nefret söylemi takibi

Kaos GL, sosyal medya ortamları ile internet yayıncılığında cinsel yönelim, cinsiyet kimliği ve cinsiyet ifadesi ile LGBTİ+ varoluşlara yönelik ayrımcı yaklaşım, homofobik ve transfobik söylem içeren haber ve gelişmeleri takibe alıyor.

Böylece Kaos GL, internet yayıncılığında dikkat çeken, sosyal medya ortamlarında öne çıkan Lezbiyen, Gey, Biseksüel, Trans ve İnterseks (LGBTİ+) odaklı homofobik ve transfobik nefret söylemi üreten ve yayan haberler ile mesajların aylık takibini ve irdelemesel kaydını tutuyor.

Ayrımcı, ırkçı, homofobik, transfobik unsurlar taşıyan ifadelere nefret söylemi denilmektedir. Bir gruba ya da o gruba üyeliği nedeniyle bir kişiye yönelik düşmanlıktan kaynaklanan ve o gruba yönelik düşmanlığı gösteren veya cesaretlendiren ifade biçimleridir. Nefret söylemi, nefret suçuna teşvik ya da eşlik edebileceği için, bu iki kavram birbiriyle bağlantılıdır.

Nefret söylemi, Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi tavsiye kararında, “nefret biçimlerini yayan, teşvik eden, savunan ya da haklı gösteren her tür ifade biçimi” olarak tanımlanıyor: “Cinsel yönelim veya cinsiyet kimliği temelli ayrımcılık Avrupa Konseyi standartlarıyla bağdaşmaz.”

“Nefret söyleminin genellikle toplumda azınlık durumunda olan gruplara yönelik gerçekleştiği düşünüldüğünde, yaygınlaşması sonucunda zaten genellikle görünmez olan bu gruplar çoğunluk grupların bu tarz yaklaşımları ile muhatap olmamak adına daha da fazla oranda görünmez hale gelmektedirler. Nefret söylemine yönelik devlet tarafından aktif bir karşı koyuş ortaya konulamadığı durumda ve ifade özgürlüğü adına bu tür ifadeler koruma gördüğünde, bu durum devletin hoşgörüsüzlüğe ve nefrete karşı azınlık grupların korunması yerine bu tür görüşlerin yayılmasını tercih ettiği anlamına gelecektir.”

Lezbiyen, Gey, Biseksüel, Trans ve İnterseks (LGBTİ+) terimleri ile tanımlarını, LGBTİ+’lara yönelik ayrımcılık ideolojileri ve anlamlarını, insan hakları ve ayrımcılıkla ilgili terimler ve tanımlarını ve daha fazlasını, Kaos GL Derneğince yayınlanmış “LGBTİ Hakkında Sıkça Sorulan Sorular ve Cevapları” kitapçığında bulabilirsiniz.

Not: Bu dizide, internet ortamı ile sosyal medyadan yapılan alıntıların yazım hatalarına dokunulmuyor; olduğu gibi alınıyor.


Etiketler: insan hakları, medya, nefret suçları, siyaset
nefret