19/11/2021 | Yazar: Ali Erol
Homofobik nefret söylemi üretme, yayma ve teşvik yayın organı Akit’in Ekim ayı ayrımcı dil ve nefret seyri
Çizim: Berrin Simavlıoğlu, KaosGL.org için stok görsel
Kaos GL, medya çalışmaları kapsamında, cinsiyetçi ve homofobik nefret söylemi üretme, yayma ve teşvik yayın organı Akit’in Ekim ayı seyrini hazırladı.
Kaos GL Derneği’nin, Medya İzleme Raporu’na göre, sistematik karalama ve nefret kampanyalarıyla LGBTİ+’ları ve LGBTİ+ örgütlerini hedef haline getiren hükümet yanlısı muhafazakâr medya organlarından Yeni Akit, ayrımcı diliyle homofobik nefret söylemini Ekim boyunca sürdürdü.
Cinsiyetçi ve homofobik dezenformasyona ortak olan, doğrudan üreten ve yayan Akit’in aylık nefret söylemi Ekim listesi, “Akit’in homofobik nefret siyaseti”, “Akit’in homofobik nefret siyaseti sınırları aşıyor”, “Akit’in kültür-sanat ve medyada nefret siyaseti” ve son olarak “Akit yazarlarından homofobik nefret “köşe”leri” başlıklarından oluşuyor.
Akit’in homofobik nefret siyaseti
LGBTİ+’ların eşit yurttaşlık hakkını inkâr yetmeyince yaftalayan, hedef gösteren, kriminalize eden, düşmanlaştıran Akit, cinsiyetçi ve homofobik söylemlerle ürettiği nefret siyasetini Ekim boyunca sürdürdü.
Hükümet destekli kurumsal homofobik söylem ve ayrımcı dile aracılık etmekle yetinmeyen Akit, muhalefete yönelik karalama kampanyası bahanesiyle nefreti doğrudan üretiyor, yayıyor ve teşvik ediyor. Akit’in manipülasyon, dezenformasyon ve provokasyonla harmanladığı cinsiyetçi ve homofobik nefret siyasetinin Ekim ayı seyrinden başlıklar şöyle sıralandı…
LGBTİ+ toplumu ve kurumlarını düşmanlaştıran Akit, ayrımcı dil ve nefret söylemini, hakaret ve hedef göstermeyle “haber” diye servis ederken, dört yıldır tutuklu olarak hapishanede tutulan Osman Kavala’ya yönelik manipülasyonunu Ekim ayında da ihmal etmedi: “FETÖ'den Osman Kavala'ya Nobel kıyağı… LGBTİ'liler için finansal olarak çalıştığı itiraf edildi”
Akit, Resul Ekrem Şahan imzalı “'5. yargı paketinde de sorunumuz çözülmezse güvenimiz sarsılacak'” başlığı altında, “Aile Mağdur Hakları Platformu” ismi altında insan haklarına ve eşitliğe karşı üretilen cinsiyetçi ve homofobik manipülasyona aracılık ediyor: “Toplumsal cinsiyet eşitliği, süresiz nafaka, LGBT gibi ‘Evrensel yalanların’…”
“Türkiye Aile Meclisi” adı altındaki kadın düşmanı, homofobik nefret ağı, “Aile Mağdur Hakları Platformu” adındaki erkekler grubundan aşağı kalacak değil ya, nasıl olsa ayrımcı dilini nefret elini tutan mı var: “Nesil soykırımı yapan eşcinsel sapkınlık, terör suçu sayılmalı! Cinsi sapıklık terör kapsamına alınmalı, faaliyetleri yasaklanmalı, mal varlıklarına el konulmalı…”
Akit, bu kez de Fatma Gülşen Koçak imzasıyla, Alperen Ocakları İstanbul İl Başkanıyken homofobik ve transfobik nefret söylemleriyle 2016 İstanbul LGBTİ+ Onur Yürüyüşü ve Trans Onur Yürüyüşü’nü tehdit etmekten yargılanan ve ‘halkı kin ve düşmanlığa tahrik’ suçundan ceza alan Kürşat Mican’ın, “Yesevi Alperenler Derneği Genel Başkanı” sıfatıyla “LGBT Faaliyetlerinin durdurulması ve yasaklanması için” başlattığı “SapkınlığaDurDe” etiketli nefret kampanyasına aracılık etmeye, Eylül’ün ardından Ekim ayında da devam ediyor: “LGBT propagandaları artık yasaklanmalı… Fikirde Mücadele Platformu Başkanı Kürşat Mican Akit’e yaptığı açıklamada, LGBT sapkınlarının propagandalarının yasaklanması gerektiğini söyledi…”
Akit, Fatma Gülşen Koçak imzasıyla mikrofon tuttuğu homofobik nefrete aracı olmakla yetinmiyor, hızını alamayıp doğrudan kendisi de üretiyor: “LGBT sapkınlığı her geçen gün yaygınlaşmaya devam ediyor… kirli akım… bu rezillik… nesilleri ifsad edenler… LGBT terörü…”
Akit, sendikal gongolardan Mil-Diyanet-Sen’in homofobik nefret siyasetine aracılık ediyor: “‘Özgürlük’ adı altında erkek erkeğe, kadın kadına sapkın ilişkileri normalmiş gibi empoze ederek toplum ahlakını dinamitleyen Cumhuriyet ve Sözcü gibi laik yobaz din cahili çevreler… Sürekli öküz altında buzağı aramakla meşgul bu eş cinsel LGBT sevici laik yobazlar, kendi ahlaksızlıklarını görmezden gelerek sürekli Diyanet’e itibar suikastı düzenlemekle, cami duvarına toslayan bir fare gibi…”
Sıra İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’na gelince Akit’in manipülasyon fantezisiyle homofobik nefreti sınır tanımaz: “CHP'li İmamoğlu sokak sokak eşcinselliğin reklamını yaptırıyor! Eşcinsel sevici CHP'li İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu… LGBTİ ahlaksızlığı… Netflix… eşcinselliğin propagandası… eşcinselliğin özendirilmeye çalışıldığı… CHP'nin eşcinsel seviciliği… LGBTİ, ensest ilişkiler, evli çiftlerin metres hayatı… toplumu eşcinselliğe özendiren ‘proje’ dizi… eşcinsel ahlaksızlığın reklamı…”
Akit, muhalefet karalama bahaneli homofobik manipülasyona Zekeriya Say imzasıyla devam ediyor: “Sanal seksçi başkana Ekrem’den destek… Göreve geldiği günden beri kamunun imkânlarını eşcinsel sapkınlığı meşrulaştırmak için seferber eden ve LGBTİ üyelerini İBB bünyesine katan İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun şimdi de sanal seks bağımlısı CHP’lilere yardım ettiği ortaya çıktı…”
Akit’in homofobik nefret siyasetine bahaneye ne hacet, LGBTİ+ toplumuna “iç düşman” (1, 2, 3, 4) muamelesi çekmek için bu kez de Yavuz Selim imzası altında, “istenmeyen elçiler” konusunu vesile ediyor: “Ajan gibi çalışan elçiler casus Can Dündar’ın duruşmalarına katılıp tahliye olmasına vesile oluyor, ABD konsolosluğunda aktif görev yapan FETÖ’cülerin yargılanmamasını istiyor, Batı’ya hizmet eden vakıf, dernek görünümlü Haçlı hizmetkarlarını fonlarla ayakta tutup, LGBT sapkınlarına aleni olarak finans sağlıyorlar.”
Akit’in homofobik nefret siyaseti sınırları aşıyor
Akit’in cinsiyetçi ve homofobik nefret yayınında sınırları aşan başlıklar Ekim ayında şöyle listelendi…
“Yavru Vatan’da neler oluyor? KKTC’de sapkın eşcinsellere hizmet eden skandal yasa tasarısı… Yavru Vatan Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde (KKTC) sapkın eşcinsel çiftlerin çocuk sahibi olabilmelerinin önünü açan yasa tasarısı KKTC Resmi Gazete’sinde bugün yayımlandı.”
Taliban, Akit’in içini rahatlattı: “Taliban ABD ve Avrupa’ya çağrıda bulundu: Kadınların eğitimi için bakın neyi şart koştular! Taliban yönetimi maddi sıkıntı yaşıyor. ABD ve Avrupa’ya dondurulan milyarlarca dolarlık rezervini kullanabilmek için çağrıda bulunan Taliban, insan haklarına saygı göstereceğini, ama buna LGBT sapkınlarının dahil olmayacağını duyurdu.”
Akit’in kültür-sanat ve medyada nefret siyaseti
Akit, kültür-sanat, spor, eğitim ve medya alanında cinsiyetçi ve homofobik sansür savunuculuğuna devam ederken, ayrımcı uygulamalar ile homofobik nefret siyasetine de aracılık ediyor.
“İrem Derici sahneye eşcinsel sapıkların renklerinden oluşan paçavra ile çıktı!”
“Bu ahlaksızlığa kim dur diyecek? İrem Derici sahneye eşcinsel sapıkların renklerinden oluşan paçavra ile çıktı! İstanbul Büyükşehir Belediyesi'ne ait Harbiye Cemil Topuzlu Açıkhava Tiyatrosu'nda konser veren İrem Derici, sahneye eşcinsel sapkınların renklerinden oluşan paçavrayı taşıdı.”
“Nihal Yalçın, Türk aile yapısını yerle yeksan eden, LGBT’li sapkınların önünü açtığı söylenen İstanbul Sözleşmesi’ne sahip çıkmayı da ihmal etmedi.”
Türkiye gazetesi köşe yazarı Salih Uyan, “Bilincin altını üstüne getirecek bir yazı!” başlıklı köşe yazısında, toplumsal cinsiyet eşitliği savunusu ile LGBTİ+’ların varoluş ve eşitlenme mücadelesini “din, cinsiyet ve aile”yi hedef alan, “anormali normalleştirecek bazı stratejiler” diye dezenforme etmesini Akit pek sevmiş olmalı ki “haber” diye olduğu gibi aktarıyor: “Bilincin altını üstüne getirecek yazı! Cinsiyetsizlik ve eşcinsellik için çocuklarımıza bakın neler yapıyorlar!”
Akit, ayrımcılığa karşı hak haberciliğinden ve eşitlikten ne anladığını belli ediyor: “Sözcü dünyadaki eşcinsel lobiden fon yardımı mı alıyor… Sözcü, eşcinsel olduğunu açıklayan Josh Cavallo'yu adeta kanatları altına aldı. Eşcinsel lobilerin sözcüsü gibi davranan gazete Cavallo'yu parlatarak topluma ahlaksızlığı normal bir durum gibi göstermeye çalıştı. Adeta eşcinsel lobilerden fonlanıyormuşcasına haberi köpürten Sözcü, sitesinde bu ahlaksızlığı taçlandırdı. Eşcinselliği şirin göstermeye çalışan Sözcü topluma bilinçaltı mesaj vererek ahlaksızlığı körükledi.
Akit yazarlarından homofobik nefret köşeleri
Nefret söylemi üretme, yayma ve teşvik yayın organı Akit’in Ekim ayı köşelerinden, aynı zamanda Yazı İşleri Müdürü de olan Ali Karahasanoğlu, muhalefet karalama bahaneli homofobik nefret siyasetiyle hep aynı nakaratları tekrar ediyor: “İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı, gaylerin, lezbiyenlerin destekçisi Ekrem İmamoğlu’na geçti ise.” “Eşcinsel destekçisi Bahadır Erdem’i toplantıya yollayan İyi Parti’ye ne diyeceksiniz? Partiniz kurulurken ortaya çıkan bir tane erkek yok muydu ki.. Eşcinsel destekçisini toplantıya yolluyorsunuz?”
Ekim ayı Akit “köşe”lerinde saydırma sırası Hacı Yakışıklı’da: “Büyükelçi efendiler görünüşte “Kavala” diyor ama gerçekte; “Akdeniz’den çekilin, Libya’dan çıkın, YPG’yi rahat bırakın, LGBT faaliyetleri yayılsın, TÜGVA’lar kapanıp Siyonist kulüpler açılsın, yerli otomobil TOGG’u askı edin, yerli silahlar yerine ithal alın…” gibi istekler arkasından gelmeye devam edecek!”
Haftanın gündemi, konusu her gün ama her gün “köşe” dolduran Akit yazarlarından Abdurrahman Dilipak için fark etmiyor. Nefret nakaratlarını komployla harmanlarken, hep aynı cinsiyetçi ve homofobik söylemle tekrar ettiği yazılarıyla LGBTİ+ ve kadın karşıtlığına devam ediyor.
“Biliyorsunuz LGBT dediğinizde uluslararası sözleşmeler, AB Hukuku ve bizdeki yasalar açısından “Toplumsal cinsiyet” açısından, hatta nüfus cüzdanı ve pasaportlarımızda yazılan şekli ile “Gender” kimliğinin tahtında müstetir “Pozitif ayırımcılık” uygulanan, ama İngilizce olarak LGBT’nin her harfinin ifade ettiği anlam, pozitif ayırımcılık konusu edilirken, bu kelimelerin Türkçe karşılığının ve kutsal kitaplardaki ifade ve karşılığının telaffuzunun “edepsizlik” olarak tanımlandığı bir ülkede yaşıyoruz.”
“Artık Lanzarote (1, 2, 3, 4) var, çocuklarınız 15 yaşında, cinsel yönelim ve deneyimle, kendi cinsel tercihlerini, özgürce belirleyebilirler. Onun bu kendi bedenini tanıma sürecinde onun özgür iradesine saygı duymazsanız, çocuğunuzu sizden alabilirler.”
Akit yazarlarının cinsiyetçi ve homofobik nefret nakaratlarıyla doldurdukları Ekim ayı “köşe”lerinin tamamına buradan bakılabilir.
Muhafazakâr iktidarın mainstream’i…
Nefret söylemi üretme, yayma ve teşvik etmede iktidarın “yaygın medya organı” halini almış olan Akit’in aylık nefret söylemi listesi, LGBTİ+’lara (Lezbiyen, Gey, Biseksüel, Trans, İnterseks) yönelik ayrımcı dil, cinsiyetçi, transfobik ve homofobik nefret söylemleri içeren “haber” ve “köşe” yazılarının takibi ve kaydından oluşuyor.
Nefret söylemini doğrudan üreten, yayan, okurlarıyla takipçilerini teşvik eden muhafazakâr medya organlarından Akit, iktidarın yaygın medya organı olmasından kaynaklı rahatlıkla ayrımcı dil ve nefrette sınır tanımıyor.
En son savcılığın, “ifade özgürlüğü” bahanesiyle, LGBTİ+’lara yönelik nefretini görmezden gelmesinin getirdiği güvence ve iktidara yakınlığın sağladığı ayrıcalık ile homofobik hoyratlığını iyice arttıran Akit, LGBTİ+’ların hak ve eşitlik mücadelesini hedef gösteren, cinsel yönelim ve cinsiyet kimliği ayrımcılığını meşrulaştıran Devlet kaynaklı kurumsal homofobik nefret söyleminin de ayyuka çıkmasıyla “köşe” yazıları ve “haber” adı altında hazırladığı nefret yayınını sürdürüyor.
Etiketler: insan hakları, medya