30/05/2022 | Yazar: Ali Erol

Türkiye Cumhuriyeti İçişleri Bakanlığı resmi sitesinden Bakan’ın “LGBT'ye yönelik” sözlerine ara başlık: “LGBT Denilen Sapkınlığa Müsamaha Göstermiyormuşuz”

Homofobik nefret söyleminin Nisan ayı sosyal medya seyri Kaos GL - LGBTİ+ Haber Portalı

Çizim: Aslı Alpar / Kaos GL

Homofobik ve Transfobik Nefret Söyleminin Nisan Ayı İnternet Seyrine sosyal medya ve internet ortamlarına yansımış ayrımcı nefret ifadeleri ile doğrudan üreten, yayan ve teşvik eden medya organlarından LGBTİ+’lara yönelik cinsiyetçi, transfobik ve homofobik nefret söylemlerini derledik.

Medya çalışmaları kapsamında sosyal medya mecrası ile internet medyasını izleyen Kaos GL, internet yayıncılığında dikkat çeken, sosyal medya ortamlarında öne çıkan Lezbiyen, Gey, Biseksüel, Trans ve İnterseks (LGBTİ+) odaklı homofobik ve transfobik nefret söylemi üreten ve yayan haberler ile mesajların takibini yaparak kaydını tutuyor. Cinsel yönelim, cinsiyet kimliği ve cinsiyet ifadesi ile LGBTİ (Lezbiyen, Gey, Biseksüel, Trans, İnterseks) varoluşlara yönelik ayrımcı yaklaşım, nefret söylemi üreten, yayan, teşvik eden, savunan ya da haklı gösteren ifadeler içeren haber ve yorumları aylık dosyalarla raporluyor.

İçişleri Bakanlığı: “LGBT Denilen Sapkınlığa Müsamaha Göstermiyormuşuz”

LGBTİ+ toplumunu sistematik olarak hedef gösteren İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Anayasa güvencesiyle kurulan, yasalar çerçevesinde ve devlet denetiminde çalışmalarını sürdüren LGBTİ+ kurumlarını ve eşit hak mücadelesini hedef göstermeyi Nisan ayında da ihmal etmedi.

“LGBT konusu”nu “uyuşturucu” ve “terör” ile birlikte telaffuz etmekten vazgeçmeyen İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun Nisan ayı bahanesi, ABD Dışişleri Bakanlığı’nın 12 Nisan’da yayınladığı İnsan Hakları Raporu oldu.

Amerika’nın Sesi Türkçe, “Soylu’dan ABD’ye Sert Sözler” twitter paylaşımıyla geçtiği haberde, “Trabzon Dernekler Federasyonu Gençlik Kolları’nın sahur programına katılan İçişleri Bakanı, rapordaki eleştirilerin ağırlıklı olarak FETÖ, PKK ve LGBTİ’lere karşı müsamahakar olunmaması üzerine olduğunu iddia etti” diye yazdı.

Cinsiyet, cinsel yönelim ve cinsiyet kimliği ayrımcılığına karşı Lezbiyen, Gey, Biseksüel, Trans ve İnterseks (LGBTİ+) yurttaşların haklarını da her türlü tehdit ve baskıya karşı korumakla görevli İçişleri Bakanı, “Amerika Dışişleri Bakanlığı bir dış politika raporu yayınladı” dediği sosyal medya paylaşımına gene “LGBT”yi de ekledi: “PKK ve FETÖ'ye karşı şiddetle mücadele ediyor, LGBT'ye müsamaha göstermiyormuşuz. Türkiye'nin huzurlu bir hale gelmelerinden rahatsızlarmış...”

Türkiye Cumhuriyeti İçişleri Bakanlığı ise resmi internet sitesinde, Bakan’ın sözlerini, “LGBT Denilen Sapkınlığa Müsamaha Göstermiyormuşuz” ara başlığıyla yayınladı: “ABD tarafından hazırlanan raporda LGBT'ye yönelik yazılanlara da değinen Bakanımız Sn. Süleyman Soylu, “LGBT denilen sapkınlığa, bir vesile ile kafayı yiyeceğim. Amerika şöyle istiyor. Dünyanın her yerinde erkeklerle erkekler evlensin. Kadınlar da kadınlarla evlensin. Ya siz evleneceksiniz, Lut kavmi gibi olacaksınız. Ben size ne diyeyim? Biz neymiş buna müsamaha göstermiyormuşuz. FETÖ'ye müsamaha göstermiyormuşuz. PKK'ya müsamaha göstermiyormuşuz. LGBT'ye müsamaha göstermiyormuşuz. Türkiye huzurlu bir hale gelmiş. Ve bu huzurlu hale gelmelerinden de bunlar rahatsızlanmış. Sizin bizim hakkımızda rapor yazmanız değil, biz sizin hakkınızda rapor yazarsak esas yandı gülüm keten helva" diye konuştu.”

DHA, İçişleri Bakanlığı internet sitesinin de kullandığı “LGBT Denilen Sapkınlığa Müsamaha Göstermiyormuşuz” ara başlığını servis ederken, TRT Haber, Bakan’ın, “LGBT'ye müsamaha göstermiyormuşuz” sözünü, “Raporda LGBT'ye yönelik yazılanlara da değinen Soylu” sunumuyla aktardı.

Hürriyet, Bakan’ın sözlerinden “LGBT Denilen Sapkınlığa Müsamaha Göstermiyormuşuz” ara başlığını iki ayrı haberinde tekrar ederken, İçişleri Bakanı’nın LGBTİ+ haklarını tanımayan sözleri Trabzon yerel basınında (1, 2) da olduğu gibi aktarıldı.

Millî Gazete ile Cumhuriyet gazetesi, LGBTİ+ haklarına karşı Bakan’ın “Erkeğin Erkekle, Kadının kadınla Evlenmesini İstiyorlar” sözlerinde ortaklaşırken, Furkan Haber’in ise “Soylu’dan ABD’ye: Sizin hakkınızda rapor yazarsak o zaman yandı gülüm keten helva” başlığı altında “‘Erkeğin erkekle, kadının kadınla evlenmesini istiyorlar’” ara başlığını tercih etmesi dikkat çekti.

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun Trabzon Dernekleri Federasyonu Gençlik Kolları Başkanlığı tarafından Gaziosmanpaşa'da düzenlenen sahur programında sarf ettiği sözleri, “Soylu yine LGBTİ+'ları hedef gösterdi” (1, 2, 3, 4, 5, 6, 7) paylaşımıyla aktaran basın organları da oldu: Tele1 TV, KRT, soL, T24, Duvar, Tükenmez Haber, BirGün.

LGBTİ+’lara karşı homofobik nefret siyaseti

LGBTİ+’lara karşı homofobik nefret siyasetini sahiplenen hükümet yanlısı muhafazakâr medya homofobik nefret söyleminin hem aracısı hem yeniden ve doğrudan üretici olmayı Nisan ayında da sürdürdü. Kamu temsilcilerinin ayrımcılık yasağı ve eşitlik ilkesini gözetmeyip LGBTİ+ yurttaşlara yönelik ayrımcı bir dille sarf ettikleri nefret söylemi ile gongo’ların kurumsal ayrımcılık ve nefret suçlarına çağrıya varan eylem ve söylemleri hükümet yanlısı medya aracılığıyla yayılmaya devam etti.

LGBTİ+ toplumu ve kurumlarını düşmanlaştıran, manipülasyon, dezenformasyon ve provokasyonlarıyla hak savunucularına, LGBTİ+’lara ve örgütlerine saldıran, nefret söylemini doğrudan üreten, yayan, okurlarıyla takipçilerini teşvik eden hükümet yanlısı ve muhafazakâr medyanın homofobik nefret siyaseti Nisan ayı boyunca şöyle seyretti…

Hak hukuk hürriyet hak getire; Hürriyet köşe yazarı Abdulkadir Selvi’nin homofobik nefret siyasetinin Nisan ayı hedefinde İYİ Parti Genel Başkan Yardımcısı Bahadır Erdem vardı. Akit Yazı İşleri Müdürü de olan Ali Karahasanoğlu’nun muhalefet karalama bahaneli homofobik nefret siyasetiyle hep aynı nakaratları tekrar ettiği “köşe”lerinde karşılaştığımız “eşcinsel destekçisi Bahadır Erdem” söylemini sürdüren Hürriyet yazarı Selvi, Akit’ten güya hallice bir dille İYİ Parti Genel Başkan Yardımcısı’nı hedef alırken arada LGBTİ+’ları ve haklarını harcamakta sakınca görmedi.

Hürriyet yazarı Selvi, “Bahadır Erdem’in Yükselişi” ara başlığı altında, güya İYİ Parti’nin iç işleyişini irdeliyor: “HDP’ye yönelik sıcak mesajları ile ön plana çıkan, en son LGBT yürüyüşüne çektiği video ile destek veren Bahadır Erdem’in Hukuk ve Adalet Politikaları Başkanlığı’na getirilmesi…” Hürriyet yazarı Nisan ayındaki ikinci yazısında homofobik nefret siyasetine devam ediyor: “HDP’ye ve LGBT’ye yönelik sıcak mesajları ile ön plana çıkan, Bahadır Erdem’in genel başkan yardımcılığı görevine getirilmesi…”

Hürriyet köşe yazarı Abdulkadir Selvi, daha önce de, “Diyanet İşleri Başkanı camide hutbe okurken LGBT’ye mi soracak?” buyurmuş, “mevzu”nun hak hukuk hürriyet meselesi olduğunu görmezden gelmeyi tercih etmişti. Hükümet sözcülüğüne soyunan Selvi, devlet sözlüğündeki tanımıyla “marjinal gruplar” tabirini kullanmıştı. İstanbul Sözleşmesi’ne karşı cinsiyetçi, transfobik, homofobik nefret söylemi üretme, yayma ve teşvik etmede birbirleriyle yarışan muhafazakâr yayın organları köşelerine de dahil olan Selvi, “İstanbul Sözleşmesi ele alındığında… Tüm kutsal dinlerce sapkınlık olarak tarif edilen eşcinsellik meşrulaştırılıyor, normalleştiriliyor ve yaygınlaştırılıyor” diye yazmıştı.

Daha önce de homofobik nefret siyasetinin hedefi olmuş olan İYİ Parti Genel Başkan Yardımcısı, Hukuk ve Adalet Politikaları Başkanı, Hukukçu Bahadır Erdem, “LGBT hakları insan haklarıdır” ve “Devlet LGBT’yi Onursuzlaştıramaz” cevabı vermişti. Erdem, maruz bırakıldığı nefret siyasetinin homofobik nakaratları Nisan ayında da devam ederken, karalama kampanyasına karşı bir kez daha, twitter hesabından, “33 yıldır İstanbul Üniversite’sinde, bugün her biri hakim, savcı ve avukat olan 40 bin öğrenciye Vatandaşlık Hukuku’nu öğretmiş bir hoca olarak benim nazarımda tüm vatandaşlar eşittir” cevabı verdi.

Seksist ve homofobik ayrımcılık ve nefret suçunu iş edinen muhafazakâr gongo’lardan “Türkiye Aile Meclisi” isimli erkekler grubunun Nisan ayındaki aracısı Akit oldu: “Aile Meclisi harekete geçti: Toplumu cinsiyetsizleştirmek isteyen ve eşcinselliği meşrulaştıran DSÖ, Türkiye'den defol! Türkiye Aile Meclisi, Türkiye Aile Birliği ve Nefes Platformu; Dünya Sağlık Örgütü'nün eşcinselliği meşrulaştırmaya çalışan hamlelerine karşı protestolara başlayacak.”

Sendikal gongolardan Mil-Diyanet Sen Genel Başkanı Celaleddin Gül, sendikal faaliyet haline getirdiği “sapkın” söylemiyle LGBTİ+ derneklerine karşı nefret kampanyasına Nisan ayında da devam etti. Ayrımcı dil, cinsiyetçi ve homofobik nefret söylemi sanki serbest değilmiş gibi “Faiz, zina, eşcinsellik haram! Hutbeler yargının konusu olmaktan çıkarılsın” çağrısına geçen sendikal gongo, “İstanbul Sözleşmesi'nin iptal edilmesi için verdiğimiz mücadeleyi, uzantısı olan 6284'ün iptali ve LGBT derneklerinin kapatılması için de vereceğiz. Bu sapkın dernek ve örgütler kapatılıncaya kadar mücadelemiz devam edecektir” buyuruyor. Sendikal gongo başkanı kurumsal ayrımcılık ve nefret suçu çağrısına devam ediyor: “Çıkarılacak ‘Manevi ve Ahlaki Kalkınma Yasası’ ile toplumu ifsat eden LGBT ve benzeri tüm örgütlerin faaliyetleri yasaklanacak, gençliğimizin milli ve manevi duyguları daha fazla dumura uğratılmasının önüne geçilmiş olacaktır.”

Cumhuriyet Kadınlar Derneği (CKD), “Disney'in LGBT saldırısını püskürteceğiz !” adı altında, cinsiyetçi, transfobik ve homofobik nefret kampanyası yürütüyor: “LGBT hareketinin amacı bellidir… Cinsiyetinden başlayarak kendine yabancılaşmış, ailesine, toplumuna, milletine yabancılaşmış, mutsuz ve uyuşmuş nesiller yaratarak milli devletleri ufalamak ve emperyalist hegemonyayı sürdürmek.” CKD Genel Başkanı Tülin Oygür, “iş”ini tanımlıyor: “Emperyalizmin zehirli oku LGBTQ hareketine kapısını açan Disney’e Türkiye’nin kapısını kapatacağız!

“DisneyLGBTdayatıyor” etiketli homofobik nefret kampanyasında, Cumhuriyet Kadınlar Derneği’nden bir diğer isim Işıl Çetin, devam ediyor: “Kirli emelleriniz hakkettiği çöplükte yerini alacak. Ey Emperyalist Batı, "Toplumsal Cinsiyet İdeolojiniz" ile birlikte çökececeksiniz. Safsatalarınızla çocuk istismarını meşrulaştıramayacaksınız.”

Cumhuriyet Kadınları Derneği’nin “Türk Milleti çocuklarını LGBT saldırısına yedirmeyecektir” başlıklı dezenformasyon ve karalama kampanyasını Aydınlık gazetesi, “CKD'den Disney'e tepki: Çocuk istismarına geçit vermeyeceğiz” diye sundu.

Aydınlık gazetesi ve Vatan Partisi’nin Ulusal Kanal’ın, homofobik nefret ve karalama kampanyasına katkısı “CKD uyuşturucu ve LGBT'ye savaş açtı” başlığıyla geldi. Aydınlık, “çocukları eşcinselliğe özendiren ve kültürel yabancılaşmaya yol açan yayınların engellenmesi” için RTÜK’e çağrıyı, “LGBTİ: Çürümüş Batı’nın Silahı” başlığı ile aktardı.

Aydınlık, söz konusu homofobik nefret kampanyasının sosyal medya twitter’dan aldığı uyarıları ise “Pedofili ve ensesti eleştirdiler hesapları kilitlendi” çarpıtmasıyla servis etti.

“DisneyLGBTdayatıyor” etiketli homofobik nefret kampanyasına muhafazkâr medyadan da katkı geldi: Millî Gazete, “Eşcinsellik propagandasıyla çocukları zehirleyen Disney yasaklansın!”; İslami Analiz ise “TGB Başkanı: Çocuklarımızı eşcinsellik propagandası ile zehirlemelerine izin vermeyeceğiz, Disney yasaklansın” başlığını kullandı ve “Kemalist çizgisiyle bilinen Türkiye Gençlik Birliği’nden süregelen eşcinsel propagandalara karşı mücadele çağrısı yapıldı” diye de ekledi.

HÜDAPAR’ın yayın organları Doğru Haber ile İLKHA’nın Bingöl Üniversitesi Gelişim Psikolojisi Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Dr. Mahsum Avcı’yı aracı ederek yaydığı ayrımcı dil ve nefreti saçtığı ifadeleri şöyle sıraladı: “cinsel sapkınlık”, “sapkın cinsel yönelimler”, “sapkın içerik”, “sapkın davranış”, “sapkın cinsellik”

Tarlabaşı Toplum Merkezi (TTM) hükümetle medyasının nefret ablukasında!

Kaos GL Derneği’nin Medya İzleme Raporu’na göre, sistematik karalama ve nefret kampanyalarıyla LGBTİ+’ları ve LGBTİ+ örgütlerini hedef haline getiren hükümet yanlısı muhafazakâr medya organlarından olan Milat isimli yayın, İstanbul’da faaliyet gösteren sivil toplum örgütlerinden Tarlabaşı Toplum Merkezi’ne yönelik 2021 Haziran ayında başlattığı nefret yayını kapatma davasına kadar vardı.

On beş yıldır İstanbul Tarlabaşı’nda çocukların ve kadınların bir araya gelebilecekleri güvenli alanları kurmak için çalışan Tarlabaşı Toplumunu Destekleme Derneği’ne açılan dava sürecinde, derneği bir yıldan uzun süredir hedef gösteren Milat muhabiri Özlem Doğan'ın cinsiyetçi ve homofobik nefret kampanyası da devam etti. Milat muhabiri Özlem Doğan, twitter hesabından, “TTMKapatılsın” etiketiyle dava öncesi hedef göstermeyi sürdürürken, gazetesi Milat da aynı çağrıyı kurumsal twitter hesabından güya “haber” diye tekrar etti.

Milat muhabiri twitter hesabından devam ederken kendinden geçtiği görüldü: “Gideceksin Tarlabaşı Toplum Merkezi, gideceksin! Hem de topunuz, pılınızı pırtınızı toplayıp gideceksiniz. Maskeniz düştü, herkes sizin gerçek yüzünüzü gördü. 14 Nisan’da benzerlerinizi etrafınızda toplamanız da yetmeyecek.”

Milat ise “Ünlü isimler, çocuklara ve gençlere ahlaka aykırı davranışlar ve eşcinsellik aşılayan Tarlabaşı Toplum Merkezi’nin kapatılmasını istedi. Yurtdışından fonlanan, CHP ve HDP tarafından desteklenen merkezin kapatılma davasının ilk duruşması 14 Nisan’da görülecek” twitter paylaşımıyla davaya davet etti.

Hükümet medyasından Sabah, “kapatma davasına davet” paylaşımını, “Çocuklara "LGBT" propagandası skandalı!” başlığı altında yaparken, destek, Vatan Partisi yayın organlarından geldi.

Ulusal Kanal, “Tarlabaşı Toplum Merkezi’ne kapatma davası, Çocuklara LGBTİ ve PKK propagandası yapılıyordu” servisini tercih ederken, Aydınlık, “İstismarcı dernek hakim karşısında” başlığı ve “Tarlabaşı Toplum Merkezi’nin 8 Mart kutlaması. Dövizde, “Patronsuz, pzvk. bekçisiz bir dünya” yazıyor” resim altıyla devam ediyor: “Çocuklara yönelik LGBT ve PKK propagandası yapan Tarlabaşı Toplum Merkezi, hakim karşısına çıktı.” Aydınlık, Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu Derneği'ne açılan dava ile devam ediyor: “HDP kuyrukçuluğuyla bilinen, LGBT derneklerinin düzenlediği çürüme yürüyüşlerinde başı çeken Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu Derneği…”

Milat muhabiri, “Küçücük çocuklara +18 sapkınlık aşılayan PKKsever Tarlabaşı Toplum Merkezi’nin yarın ‘ahlakdışı faaliyet’ten fesih davası var. 18. Asliye Hukuk Mahkemesi’nden bu melanet merkezini kapatma kararı çıkmasını ümit ediyoruz” paylaşımı yaptığı dava kasım ayına ertelenirken, davetine gelenleri, “Bu beş inançlı dava insanının varlığı (fotoğrafta olmayan dört kişi dahil) barikatın öbür tarafındaki Tarlabaşı Toplum Merkezinin çer çöplerini tir tir titretti. Suratları beş karış fısıldayıp durdular” paylaşımıyla takdim etti. Ardından, Milat muhabiri Özlem Doğan, Akittv’ye, “Bizim birimiz, onların yüz kişisine bedel” diye konuştu. Özlem Doğan’ın “TTMKapatalınsın” çağrısıyla dava öncesi gelenlerle ilgili paylaşımları ise şöyle devam etti: “Gölgemiz dahî korkutmaya yeter renklerin ardına gizlenen karanlıkları.” (1, 2, 3)

#LezbiyenGörünürlükGünü

Nisan ayında, “LezbiyenGörünürlükGünü” etiketi twitter’ın Türkiye gündeminde üst sıralara yükseldi. En çok kullanılan etiketler arasına üçüncü sıradan giriş yapan #LezbiyenGörünürlükGünü paylaşımlarından Kaos GL’nin twitter hesabına “Gidin doktora görünün” ve “Nesliminizi sizden korusun” gibi “tepki”ler gelirken, “Lezbiyen”i hedef alan nefret söylemlerini derledik…

“Lezbiyen örgütü günümüz terör örgütlerden daha da bir kötü örgüttür dolayısıyla eşcinselliği Allah lanetlemiştir. Lgbt dünya üzerinde tanınmış bir terör örgütü olarak görülmesi lazım burada eşcinselliği lanetlediği mi de belirtmek istiyorum...”

“Görünürlük değil de, Tedavi günü yapın bence. Mübarek Ramazan da tedavi olursunuz.”, “#LezbiyenGörünürlükGünü ruh hastaları. Ahlaksızlık diz boyu.”, “Rabbim belanızı versin”, “Sapkınlara ve sapıklara gün çok. Çocuklarınızı bu sapkınlardan uzak tutunuz. Çünkü onlar ürüyerek değil türüyerek çoğalıyorlar.”

“Nefretimiz kişilere değil işlenilen günaha. Allah'ın lanetledini bende lanetliyorum. #LezbiyenGörünürlükGünü yok olsun.”,

“Boktan bi günmüş iğrenç”, “Müslüman Görünümlü Dinsizler Bu Mübarek Ramazan Ayında Tag Açmış İĞRENÇSİNİZ VE REZİLSİNİZ”

“Ebeveynler, çocuklarına cinsel eğitim vermek zorundalar. Çocuk bir şeyleri tespit etme aşamasına geldiği zaman; yönelim, eğilim, tercih şu an ne deniyorsa ona maruz kalabiliyor. Seks odaklı düşünen bir dünya yarattılar. big bang!”, “Birkaç sene öncesi kızım bana gelip "anne benim bir sevgilim var" dese Ben ona nasıl bir tavır sergilerdim emin değilim Ama şu asırda belkide bunu duyduğumuza şükredeceğiz evladım normal bir insan diye.”

Sapıklar”, “Tanrının lanetledigi hiç birşeyi hoş görmem.. iğrencsiniz.”, “Dinci yobazlardan ne kadar nefret ediyosam bu sapıtmışlardan da o kadar nefret ediyorum lut kavminin evlatlarıylarmış aynen doğru ama sonları nasıldı onuda hatırlayın”

“Ulan sapıklık yapıyosunuz bari gününü koymayın ne biçim insanlarsınız. Kimsenin cinsel tercihi kimseyi ilgilendirmez taki yatak odasını ortaya dökene kadar. Sen yatak odanı ortaya dökersen bana müdahale hakkı verirsin. Sonra çıkıp sanane filan diyemezsin”

“Okeye dördüncü aranıyordu. Oda lezbiyenler. Allah'ım bunlar hangi kafada yaşıyorlar. Hiç lezbiyen hayvan gördünüz mü, göremezsiniz. Hiç Bir Öküzün bir buzağı cinsel obje olarak saldırdığını gördünüz mü göremezsiniz. Ne pislik varsa biz insanlarda. Utanın”

“dünyada savaş açlık bir sürü gündem varken cinsiyetçiliğiniz... Tiksiniyorum. Bu sadece hastalık ve sapkınlık.”, “Niye günü var ki onu anlamıyorum. Ne yaşıyorsan git yaşa, insanların gözlerine sokmaya ne gerek var ki...”, “Dünyada ve ülkemde bunca sorun varken, kişisel sapkın tercihlerinizi yaşayın ne yaparsanız yapın. Ancak; bir toplumun hassasiyetlerine saygı duymak zorundasınız..!”

“bu tarz gün ilan edenleri en ağır şekilde cezalandırmak gerekir. artı kullandıkları semboller.. gökkuşağı kullanamaz sevemez olduk ya.. lud kavmi hani helak olmuştu bitmemiş hala.”

“edepsizliğin ve ahlaksızlığın günüde ayı da her şeyini bir gün temizliyeceğiz bu ülkede edepsizliğe ve ahlaksızlığa izin vermeyeceğiz”, “Kurandan bir haber olan toplum diyanetin gerçekleri gizlemesi vs vs lanet edilmiş haddi aşan kafirler Allah’ın azabı sizi bekliyor”

“Vallahi de billahi de kör bıçakla kesesim var ama onlarda olmayan bir şey var bizde “Allah korkusu””

Nisan ayının homofobik nefret “köşe”leri

Homofobik nefret söylemiyle bendini aşıp “köşe”lerine sığmayan, LGBTİ+’ları düşmanlaştırarak hedef gösteren gazete yazılarını okumaya devam ediyoruz…

LGBTİ+ toplumuna, kurumlarına ve kişilere karşı cinsiyetçi ve homofobik dezenformasyona ortak olan, doğrudan üreten, yayan ve teşvik eden muhafazakâr ve hükümet yanlısı medya organlarından köşe yazılarını Nisan ayı boyunca Hürriyet, Star, Türkiye, Milat, Diriliş Postası, Akit ve yerel basın yazarlarından derledik:

“Hak hukuk hürriyet hak getire; Hürriyet yazarından homofobik nefret siyaseti”, “Nasıl olsa bedava diye Türkiye Gazetesi yazarı homofobik nefret söylemini sürdürüyor”, “Milat köşe yazarı, homofobik nefret yaygaracılığı için bir de “doktora” yapmış”, “Diriliş Postası yazarının köşesi sanki Dilipak’ın nefreti komployla harmanladığı köşelerinden kopyalanmış gibi”, “Yerel basının “güzel ahlak” akan köşeleri”, “Akit’in Nisan ayı homofobik nefret nakaratları”

Akit’in homofobik nefret siyasetinin Nisan seyri

Akit, Nisan ayı boyunca yürüttüğü nefret siyasetiyle, LGBTİ+’ları ve toplumsal cinsiyet eşitliğini hedef alırken, “haber” adı altında kurumsal ayrımcılık ve nefret suçu çağrısı yapmakla yetinmedi, doğrudan LGBTİ+’ların hayat haklarını da hedefleyen “sapkınlar” söylemine aracılık etti.

Akit, cinsel yönelim ve cinsiyet kimliği ayrımcılığına bahane, LGBTİ+’ların varoluşunu ve eşit haklarını tanımayan nefret siyasetinin nakaratlarını, Nisan ayı boyunca, “haber” adı altında şöyle sıraladı: “sapkın dernekler”, “ahlaksız dernekler”, “sapkınlığı meşrulaştırmak”, “eşcinsel sapkınlar”, “ahlaksız faaliyet”, “LGBT sapkınlığı”, “eşcinsellik sapkınlığını yaygınlaştırma”, “terör örgütü ve LGBTİ propagandası”, “cinsiyetsiz toplum zırvalığı”, “cinsiyetsiz toplum safsatası”, “LGBT’li eşcinsel sapkınların yürüyüşü”, “LGBT projesi”, “LGBT sevici”, “LGBT gibi sapkın akımlar”, “ahlak dışı ilişki”, “LGBTİ'li sapkınların savunuculuğu”, “LGBTİ sapkınlarının paçavrası”

Cinsiyetçi ve homofobik dezenformasyona ortak olan, doğrudan üreten ve yayan Akit’in aylık nefret söylemi Nisan listesi, “Akit, nefret söylemiyle kardığı karalama kampanyasını “haber” sanıyor”, “Akit’in homofobik nefret siyaseti Nisan ayı seyri”, “Akit’in kültür-sanat ve medyada nefret siyaseti” ve son olarak “Akit yazarlarından homofobik nefret “köşe”leri” başlıklarından oluşuyor.

Kaos GL’den aylık nefret söylemi takibi

Kaos GL, sosyal medya ortamları ile internet yayıncılığında cinsel yönelim, cinsiyet kimliği ve cinsiyet ifadesi ile LGBTİ+ varoluşlara yönelik ayrımcı yaklaşım, homofobik ve transfobik söylem içeren haber ve gelişmeleri takibe alıyor.

Böylece Kaos GL, internet yayıncılığında dikkat çeken, sosyal medya ortamlarında öne çıkan Lezbiyen, Gey, Biseksüel, Trans ve İnterseks (LGBTİ+) odaklı homofobik ve transfobik nefret söylemi üreten ve yayan haberler ile mesajların aylık takibini ve irdelemesel kaydını tutuyor.

Ayrımcı, ırkçı, homofobik, transfobik unsurlar taşıyan ifadelere nefret söylemi denilmektedir. Bir gruba ya da o gruba üyeliği nedeniyle bir kişiye yönelik düşmanlıktan kaynaklanan ve o gruba yönelik düşmanlığı gösteren veya cesaretlendiren ifade biçimleridir. Nefret söylemi, nefret suçuna teşvik ya da eşlik edebileceği için, bu iki kavram birbiriyle bağlantılıdır.

Nefret söylemi, Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi tavsiye kararında, “nefret biçimlerini yayan, teşvik eden, savunan ya da haklı gösteren her tür ifade biçimi” olarak tanımlanıyor.

Lezbiyen, Gey, Biseksüel, Trans ve İnterseks (LGBTİ+) terimleri ile tanımlarını, LGBTİ+’lara yönelik ayrımcılık ideolojileri ve anlamlarını, insan hakları ve ayrımcılıkla ilgili terimler ve tanımlarını ve daha fazlasını, Kaos GL Derneğince yayınlanmış “LGBTİ Hakkında Sıkça Sorulan Sorular ve Cevapları” kitapçığında bulabilirsiniz.

Not: Bu dizide, internet ortamı ile sosyal medyadan yapılan alıntıların yazım hatalarına dokunulmuyor; olduğu gibi alınıyor.


Etiketler: insan hakları, medya, nefret suçları
nefret