03/01/2023 | Yazar: Defne Güzel
Nefret saldırıları, davalar ve Meclis gündeminde LGBTİ+’lar…
LGBTİ+’lara dönük hak ihlalleriyle ve bu ihlallere karşı verilen eşitlik, özgürlük mücadelesiyle acı-tatlı bir yılı geride bıraktık. LGBTİ+’ların hak mücadelesi umudu ve dayanışmayı yükseltti.
Nilüfer Belediyesi
Yılın son ayı LGBTİ+’lara dönük pek çok hak ihlaline sahne oldu. Aralık ayına gözümüzü Bursa’da açtık. Bursa Nilüfer Kent Konseyi Gençlik Meclisi’nin Toplum Gönüllüleri Vakfı’yla yapmak istediği Toplumsal Cinsiyet Atölyesi sosyal medyada hedef gösterildi. Etkinlik duyurusuna çok fazla hesap nefret ve tehdit içeren yorumlar yazdı. Yeni Akit’in çığırtkanlığının ardından İçişleri Bakanlığı, Nilüfer Belediyesi hakkında inceleme başlattığını duyurdu. Olayların ardından açıklama yapan Nilüfer Belediyesi Başkanı Turgay Erdem, “kendisine ‘ülkücü gençlik’ diyen bir grubun Nilüfer Gençlik Evi’ni bastığını” ve “yandaş basının bu süreçte attığı başlıklarla nefret suçu işlendiğini” belirtti.
Bursa’da yaşanan olayların ardından Cumhuriyet Kadınları Derneği Genel Başkanı Tülin Oygür, “Belediyelerin LGBT Merkezi Kapatılsın İmza Kampanyası” adında bir garip çalışma başlattıklarını duyurdu. Bir takım sivil toplum kuruluşları tarafından Nilüfer Belediyesi protesto edildi. Nilüfer Kent Konseyi Gençlik Meclisi ise yaşananlara sessiz kalmayarak bir basın açıklaması gerçekleştirdi. Meclis, bu yaşananları “her bir yurttaşın kişilik haklarına ve “yaşam haklarına yöneltilmiş bir saldırı” olarak değerlendirdi ve “bu saldırıların örgütlenme hakkına yöneltildiğini” belirtti.
Aralık ayında Bursa’da gerçekleşen ve basına yansıyan tek ihlal bu değildi. Eğitim-Sen Bursa Şubesi’nin 11 yıldır devam eden “toplumsal cinsiyet eşitliği” konulu resim yarışması yandaş sendikanın talebiyle yasaklandı. Bursa Valiliği yarışmayı önce onayladı, sonra yasakladı. Ardından Eğitim-Sen, Bursa Milli Eğitim Müdürlüğü önünde açıklama yaptı ve “istismara, şiddete, tacize, tecavüze karşı eşitlik, özgürlük, laiklik mücadelemizden vazgeçmeyeceğiz” dedi.
Nefret saldırıları
LGBTİ+’lara ve LGBTİ+’ların haklarına dönük hedef göstermeler, nefret söylemleri ve saldırılar sokakta da karşılığını buldu. Kendisine edilen hakaretlere dayanamayıp cevap verdiğini, ardından darp edildiğini söyleyen kişi yaşadıklarını çektiği bir videoyla duyurdu. Pembe Hayat Derneği ise 23 Aralık tarihinde yayınladığı haberde translara dönük bir takım nefret saldırılarına ve hak ihlallerine yer verdi. Diyarbakır’da 18 yaşındaki bir trans kadının gittiği bir apartın görevlisi tarafından gasp ve darp edildiğini ardından hastanede ve emniyette de hak ihlaline maruz bırakıldığını belirten Pembe Hayat, aralarında derneğin kurucularından Buse Kılıçkaya’nın da olduğu 6 kişinin gittikleri gece kulübündeki bir müşteri tarafından transfobik nefret saldırısına maruz bırakıldığını söyledi. Öte yandan dernek, Denizli’de yaşayan İranlı bir mülteci trans kadının da yedinci kattan atlayarak yaşamına son verdiği ve intiharla ilgili soruşturma açıldığı bilgisini de paylaştı. İzmir Alsancak’ta işe başka bir başka bir transfobik nefret saldırısı vuku buldu. Sokak müzisyeni Melis Yağmur Hanzade fail tarafından “seni bu sokaklardan men edeceğim” diyerek tehdit ve darp edildi. Direnişin Renkleri İzmir ise sürecin takipçisi olacaklarını açıkladı ve olayın ardından yaptıkları açıklamada “nefrete inat yaşasın hayat” diyerek sokağa çıkacaklarını belirtti. Nitekim 7 Aralık tarihinde transfobik saldırı, saldırının olduğu yerde şarkılar söylenerek protesto edildi. Aralık ayının başında Kaos GL, Stonewall ve Era üyesi sivil toplum kuruluşlarıyla birlikte Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı’nın standartlarıyla geliştirilen nefret suçlarını izleme ve raporlama sistemini tanıttı. Hayatta kalan ya da nefret suçlarına şahit olan kişiler sistem üzerinden bildirim yapabiliyor.
Meclis gündeminde LGBTİ+’lar
Meclise bir göz attığımızda ise durum yine iç açıcı değildi. MHP Genel Başkan Yardımcısı Feti Yıldız “tıbbi zorunluluk dışında cinsiyet değişikliğini yasaklayan” kanun teklifi hazırladıklarını belirtti. Pembe Hayat Derneği bu nefret uygulamasına karşı bir bilgi notu yayınladı yayınladı. Bununla birlikte Meclisin başka bir gündemi daha vardı. AKP, MHP ve BBP zaten Medeni Kanun’da “erkekle kadın arasında” diye tanımlanan aile birliğini bu şekilde bir de Anayasa’da tanımlamak için teklif verdi. Teklifin gerekçesinde geride kalan tüm aileler hedef gösterildi. Bütçe görüşmelerinde kürsüye çıkan Sera Kadıgil TİP Sözcüsü Sera Kadıgil “Beni, evet LGBTİ+ hakları ilgilendirir. Çünkü iki yetişkinin rıza ile birbirini sevmesi, sevişmesi sadece onları ilgilendirir. Anayasal olarak ben onları savunmakla mükellefim. Bağırın, çıldırın. Bu ülkede bir Anayasa var” dedi. HDP Milletvekili Züleyha Gülüm de meclis konuşmasında LGBTİ+ düşmanlığına dikkat çekti. Züleyha Gülüm “genel ahlakınız batsın, çürümüş düzeniniz batsın” dedi.
Anayasa teklifine karşı tepkiler çığ gibi büyüdü. LGBTİ+ aile grupları “Ailenin bozulmasından korkuyorsanız, içinde yaşadığımız karanlığı sorgulayın” diyerek teklife tepki gösterdi. SPoD “tüm muhalefet vekillerini insan haklarından yana tutum almaya” çağırırken, Türkiye İşçi Partisi Meclisi ise “kamuoyunu, iktidarın toplumu inançlar ve cinsel kimlikler ekseninde kutuplaştırmaya çalışan teklifini reddetmeye çağırıyoruz” dedi. Öte yandan İnsan Hakları Savunucuları Dayanışma Ağı bir açıklama yayınladı ve “iktidarı Türkiye’de yaşayan herkesi ve herkesin haklarını korumaya” davet etti. EŞİK ise “Müzakere dahi etmeyin. Anayasa değişikliğine hayır!” diyerek teklife tepki gösterdi. Kaos GL, “İnsan haklarından yana olmanın gereği bu teklife hayır demektir” derken, 171 kadın ve LGBTİ+ örgütü Anayasa değişikliğine karşı imza verdi.
Şehir şehir gezen nefret
Aralık ayında LGBTİ+ hakları gündemi bunlarla sınırlı değildi. Esenyurt Belediyesi’nin meclisinde eşitlik birimi ve toplumsal cinsiyet eşitliği tartışmaları yaşanırken birimlerin kurulmasına muhalefet edildi. Öte yandan Erciyes Üniversitesi gelen tepkiler üzerine kendi etkinliği olan “toplumsal cinsiyet ve spor” etkinliğini iptal etti. Bir diğer yandan Sütçü İmam Üniversitesi ise LGBTİ+ hakları karşıtı bir etkinlik organize etti. Erzurum’da düzenlenen Mekke’nin Fethi etkinliğinde de LGBTİ+ karşıtlığı kendisine sahne buldu. Özetle yine hak temelli söylemler, etkinlikler, politikalar kendine yer bulamazken LGBTİ+ karşıtlığı protokole oturtuldu. Kültür Bakanlığı’nın Kurak Günler filmi için verdiği fonu faiziyle geri istemesi ise Aralık ayının en çarpıcı sansür olaylarından biri oldu. Sansür, bununla da sınırlı değildi. Niğde’de süs için asılan gökkuşağı renkli şemsiyeler kaldırtıldı, gökkuşağı bayrağı paylaşan gazeteciye ise dava açıldı. Nefret mitingleri ise turnesini 2022 yılında Elazığ’da tamamladı. Gerçekleştirilen bu nefret mitinglerine dönük İnsan Hakları Derneği ve Türkiye İnsan Hakları Vakfı ortak bir açıklama yayınladı. Açıklamada; “yaşanan tüm olumsuzluklara karşın, dünyanın her yerinde halklar özgürlük, adalet, eşitlik ve insan hakları talepleriyle itirazlarını yükseltmektedirler” denildi.
Bitmeyen davalar
Aralık ayı davaların seyri açısından da önemliydi. Eskişehir Onur Yürüyüşü yasağına açılan davalar Eskişehir 1. İdare Mahkemesi’nde görüldü. Hande Buse Şeker davası ise 6 Şubat 2023’e ertelendi. 70 kişinin yargılandığı Boğaziçi Onur Yürüyüşü Davası ise 29 Mayıs 2023’te görülecek. 19 kişinin yargılandığı Mis Sokak davası 27 Ocak günü görülecekken Boğaziçi Gökkuşağı Davası beraatle sonuçlandı. Ayrıca SPoD “2015’ten Günümüze Yasaklarla İstanbul LGBTİ+ Onur Yürüyüşleri” ve LGBTİ+’ların Hukuk Gündemine (İçeriden) Bir Bakış yayınlarını hazırladı.
Yılın son ayında Bozdağ her ne kadar “kimseyi hedef almıyoruz” dese de Erdoğan, İlahiyat Yıldızları Ödül Töreni’nde “LGBT denilen akımların sapıklıkları” ve Kadın Emeği Zirvesi’nde “bu büyük tehlikeye, tehlikelere karşı daha müteyakkız şekilde mücadele edeceğiz” açıklamasında bulundu. Nefret söylemlerine, ayrımcılık ve şiddet pratiklerine karşı Kaos GL Aralık ayında yeni yıl hediyesi olan Gökkuşağı 101 videolarını yayınlayarak 2022’ye veda etti.
Umutlarımızın gerçek olduğu, hak ihlallerinin son bulduğu bir 2023 yılında görüşmek üzere.
Etiketler: insan hakları, kadın, medya, nefret suçları, eğitim, kent hakkı, aile, siyaset, onur yürüyüşü