01/08/2023 | Yazar: Ali Erol
Kamu temsilcilerinin nefret siyasetine aracılıkla yetinmeyip doğrudan üreten ve teşvik eden yandaş medyanın homofobik ayrımcı dili temmuz ayında da sürdü: “LGBT paçavrası, LGBT terörü, LGBT sapkınlığı...”
AKP MKYK Üyesi Mücahit Binici’nin, milli oyuncu Ebrar Kararkurt’u milli takımda görmek istemeyen “kişisel hissi”, 2020 senesinden, “eşcinsel kimlik başka bir şeydir”, “kamu ahlakı” başka diyen AKP Genel Başkan Yardımcısı Mahir Ünal’ın, “Ben kimliği sorun olarak nitelendirmiyorum ama” sözlerini hatırlattı.
AKP MKYK Üyesi Metin Külünk, gökkuşağı bayrağına, “satanistlerin paçavrası” derken, “SapkınlığaDurDe” etiketi altında, “LGBT sapkınlığı” nefret nakaratını tekrar etti.
MHP Genel Başkan Yardımcısı ve Anayasa Komisyonu Üyesi Feti Yıldız, mayıs ayındaki seçimlerin ardından, LGBTİ+ karşıtı nefret siyasetini sürdürdü: “Terör artıklarını, LGBT yandaşlarını...”
İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin Artİstanbul Feshane salonundaki sergiye saldıranlar, HÜDAPAR’ın ev sahipliği yaptığı LGBTİ+ karşıtı nefret mitinglerinin Batman ayağında açılan “Sapıklığa Kaosa Soykırıma Dur De! Feminist Eşcinsel Terör Örgütleri Kapatılsın!” pankartı taşıdılar.
LGBTİ+’ların varlığını ve kent hakkını inkâr eden ayrımcı muhafazakâr siyasetin temsilcisi AKP’li meclis üyelerinin homofobik nefret söylemleriyle İstanbul Büyükşehir Belediye Meclisi’nde sürdürdükleri muhalefet için bahaneye ne hacet: “Artİstanbul Feshane’de sergi açıyor, İstanbul Kitapçısı’nda Kaos GL satıyorsunuz!”
HÜDAPAR’ın haber ajansı İLKHA’nın mikrofon tuttuğu Din Görevlileri Birliği Derneği (DİN-BİR-DER) Şanlıurfa Şube Başkanı Hacı Kurt, eşcinselliğin “suç” olduğunu öne sürdü, “ceza” olarak da devlete “ölüm” önerdi: “4 harften ibaret olan LGBT... Millet bunları bilmiyor ama bizim özellikle bunları halk dilinde ifade eden bir kelime var.”
“Küresel yapı”nın “LGBT” ile “Türk Aile yapısını yıpratmaya çalıştığı” nakaratına bir tekrar da Dumlupınar Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Şahmurat Arık’tan geldi.
Uşak Üniversitesi ile Rektörü, Yeni Şafak, Akit ve Millî Gazete, mezuniyet töreninde açılan gökkuşağı bayrağına karşı “LGBT paçavrası” nefret nakaratında ortaklaştılar.
Kocaeli Şehir Hastanesi, hastanenin dış cephesindeki renkli sütunlara yönelik Ankara Büyükşehir Belediyesi eski Başkanının sosyal medyada “Kocaeli Şehir Hastanesi LBGT’ye hayranlığınız nereden?” paylaşımı yapınca, renkli dış cephenin üstünü branda ile örttü.
LGBTİ+’lara karşı nefret siyasetini sahiplenen hükümet yanlısı medya, homofobik nefret söyleminin hem aracısı hem doğrudan üreticisi olmayı temmuz ayında da sürdürdü: “LGBT paçavrası, LGBT terörü, LGBT sapkınlığı...”
Homofobik ve Transfobik Nefret Söyleminin 2023 Temmuz Ayı İnternet Seyrine sosyal medya ve internet ortamlarına yansımış ayrımcı nefret ifadeleri ile doğrudan üreten, yayan ve teşvik eden medya organlarından LGBTİ+’lara yönelik cinsiyetçi, transfobik ve homofobik nefret söylemlerini derledik.
Medya çalışmaları kapsamında sosyal medya mecrası ile internet medyasını izleyen Kaos GL, internet yayıncılığında dikkat çeken, sosyal medya ortamlarında öne çıkan Lezbiyen, Gey, Biseksüel, Trans ve İnterseks (LGBTİ+) odaklı homofobik ve transfobik nefret söylemi üreten ve yayan haberler ile mesajların takibini yaparak kaydını tutuyor. Cinsel yönelim, cinsiyet kimliği ve cinsiyet ifadesi ile LGBTİ+ varoluşlara yönelik ayrımcı yaklaşım, nefret söylemi üreten, yayan, teşvik eden, savunan ya da haklı gösteren ifadeler içeren haber ve yorumları aylık dosyalarla raporluyor.
Homofobik nefret siyasetinin Temmuz seyri
A Milli Kadın Voleybol Takımı’nın Dünya Şampiyonu olmasıyla bir kez daha gündeme gelen milli oyuncu Ebrar Karakurt, Tokyo Olimpiyat Oyunları’nın ardından bir kez daha cinsiyetçi ve homofobik nefret siyasetinin hedefindeydi. AKP MKYK Üyesi Mücahit Birinci de, milli oyuncunun kamuoyunda gündeme gelip görünür olmasından rahatsız olan siyasetçilerden biri oldu: “Ben şahsen, Ebrar Karakurt isimli voleybolcuyu, özel yaşantısı sebebiyle değil ama, özel yaşantısını sopa olarak kullanıp, koca bir başarıya çökme teşebbüsü sebebiyle, sporcu ahlakı eksikliğinden dolayı milli takımda görmek istemem. Bu tamamen kişisel fikrim. Bir vatandaş olarak hissim.” AKP’li Mücahit Birinci gibi Akit de, milli oyuncuyu milli takımda görmek istemiyor: “Milli utanç... Türk toplumunun değerlerine aykırı yaşam tarzı... eşcinsel sapkın... sapkın yaşam tarzı... sapkın Ebrar...”
AKP MKYK Üyesi Mücahit (1, 2, 3) Birinci’nin, “özel yaşantısı sebebiyle değil ama” itirazı, 2020’den, “eşcinsel kimliği başka bir şeydir”, “kamu ahlakı” başka diyen AKP Genel Başkan Yardımcısı Mahir Ünal’ın, “Ben kimliği sorun olarak nitelendirmiyorum ama…” diye konuşmasını hatırlatıyor: “AKP Genel Başkan Yardımcısı, “Bunu sorun olarak gören kesime ben neden sorun olarak görüyorsunuz diyemem ki” diyebiliyorken, LGBTİ+'lara kamusalda görünmeyin, hak ve hürriyetlerinizi talep etmeyin hele bir de anayasal eşit vatandaşlık diye siyasete bulaşmayın demekte ise sorun görmüyor.”
AKP MKYK Üyesi Metin (1) Külünk, gökkuşağı bayrağına, “satanistlerin paçavrası” derken, “SapkınlığaDurDe” etiketi altında, “LGBT sapkınlığı” nefret nakaratını tekrar etti: “eşcinsellik, LGBT, çocuk istismarı ve pedofoli”
MHP Hukuk İşlerinden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı ve Anayasa Komisyonu Üyesi Feti Yıldız, mayıs ayındaki seçimlerin ardından, LGBTİ+ karşıtı nefret siyasetini sürdürüyor: “Türk Milleti kendi kaderine sahip çıkmış küresel emperyalizmin tüm planlarını yerle yeksan etmiştir. Mandacıları, terör artıklarını, LGBT yandaşlarını, faiz lobilerini sandığa gömmüş “Lider ülke Türkiye” ülküsüne sahip çıkmış, demokrasinin evrensel kurallarına sıkı sıkıya bağlı kalarak dünyaya örnek olmuştur.”
MHP Genel Başkan Yardımcısı Feti Yıldız’ı, “LGBT ve Cinsiyet Değişikliğini Yasaklayan Kanun Teklifi” ve TBMM Anayasa Komisyonunda yaptığı konuşmayla hatırlayalım: “Sapkınlık, bozulma, anormal, Lut kavmi, toplumsal sorun... LBGT -adını bile söyleyemiyoruz- bu sapkın akımın lobileri...”
HÜDAPAR’ın ev sahipliği yaptığı LGBTİ+ karşıtı nefret mitinglerinin Batman ayağında küçük yaştaki çocukların ellerine tutuşturulan “Aileni Koru; Sapıklığa Kaosa Soykırıma Dur De! Feminist Eşcinsel Terör Örgütleri Kapatılsın!” pankartı, temmuz ayında, İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin açtığı Artİstanbul Feshane’deki sergiye yönelik saldırıda bir kez daha karşımıza çıktı: “İBB’nin “Ortadan Başlamak” sergisi yine “protesto” ediliyor. Topluluk tıpkı “terör faaliyeti” yürüten belediyelere kayyum atandığı gibi “ahlâksızlığı yayan” belediyelere de kayyum atanmasını istiyor.”
Kendini aynı zamanda TİHEK Türkiye İnsan Hakları Kurumu İstişare Komisyonu Üyesi olarak tanıtan “Türkiye Aile Meclisi ve Adalet Platformu” başkanının çığırtkanlığını yaptığı grup, “Ortadan Başlamak” sergisini protesto kılıfı altında LGBTİ+ düşmanı nefret nakaratlarını tekrar ettiler: “Sapkın faaliyetler 1, 2, 3, 4, 5”
LGBTİ+’ların var olma ve hayat hakkını hedef alan “Büyük Aile” mitingine varan nefret kampanyası sürecini “LGBT Faaliyetlerinin durdurulması ve yasaklanması” hedefiyle 2021’de başlatan Yesevi Alperenler Derneği, Feshane’de açılan ‘Ortadan Başlamak’ adlı sergiden ötürü İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) ile ilgilileri hakkında suç duyurusunda bulundu: “LGBT propagandası yapan tablo ve yazılar mevcut. Eşcinselliği ve müstehcenliği sergileyen ve pompalayan figürleri suç duyurusunda bulunarak şikayet ettik.”
Esenler Belediye Başkanı ve İBB AK Parti Grup Başkanvekili Mehmet Tevfik Göksu, İstanbul Büyükşehir Belediyesi Temmuz Ayı Meclis Toplantısında, Feshane’de açılan sergi hakkında konuşuyor: “Seçilen tarih Kurban Bayramı, seçilen mekan Eyüpsultan, seçilen içerik ise patolojik bir vaka olan LGBT, camiye saygısızlık ve dini değerlere ironi. Bu şehir bize tarihin emanetidir. Kalkıp bu şehrin en önemli manevi merkezlerinde kamu eliyle LGBT propagandası yapamazsın.”
İstanbul Büyükşehir Belediyesi AKP Grup Sözcüsü Murat Türkyılmaz, Artİstanbul Feshane’deki “Ortadan Başlamak” isimli sergiye ilişkin, “ahlaki açıdan ortalama bir Türk insanını ve ailesini rahatsız edecek eserlerin sergilendiği bir organizasyon” diyor ve devam ediyor: “CHP’den bugüne kadar bir açıklama gelmedi ama LGBT hakkındaki kurumsal düşünceniz nedir? Feshane’de yapılan sergideki görüşünüz nedir? Ailenizle bu sergiyi gezebilir misiniz?”
İstanbul Büyükşehir (1, 2, 3, 4) Belediye Meclisi AKP Meclis Üyesi Şeyma Aktaa ise “İstanbul Kitapçısı’nda (1, 2) ve Müze Gazhane’de eşcinsel kitabı Kaos GL satılıyor” diyor ve “siz, muzır neşriyat olarak görülen, pedofili ve eşcinsel içerikli propaganda yapılan çocuk kitaplarını İstanbul Kitapçı’sında satışa çıkardınız!” diyor ve karalamayla kurumsal ayrımcılığı savunmaya devam ediyor: “Türkiye’de yönetimde bulunduğunuz yerlerde bazen yüksek bazen kısık sesle LGBT’yi normalleştirmeye çalışıyorsunuz. Küresel lobilerin Türkiye’deki siyasi ayağı CHP ve ittifakları, mesuliyet yükledikleri kişilerde sizler oluyorsunuz!”
HÜDAPAR’ın yayın organı İLKHA’nın mikrofon tuttuğu Din Görevlileri Birliği Derneği (DİN-BİR-DER) Şanlıurfa Şube Başkanı Hacı Kurt, eşcinselliği önce “suç” olarak kodluyor, “ceza” olarak da devlete “ölüm” öneriyor: “4 harften ibaret olan LGBT bunlar hep batıdan gelen cinsiyet içerikli ahlakı çöpe atan grupların kullandığı kelimeler. Millet bunları bilmiyor ama bizim özellikle bunları halk dilinde ifade eden bir kelime var. Bu kelime bunları tam anlamıyla ifade eden bir kelimedir... Peygamber efendimiz bir başka hadisinde buyuruyor 'Lut Aleyhisselamın zamanında onun kavmindekilerin yaptığı ameli yapan görürseniz ikisini de öldürün' diyor. Tabii ki bunu ben veya sen değil devlet yapması gerekiyor, devletin cezai kurumu bunları yargılar ve İslami göre hüküm verirse bunların cezası ölümdür... Bu pisliğin devlet tarafından kaldırılması lazım. Ülkemizde gerek tüzel gerek özel bazı kişilerin bunlara verdiği destekler vardır, devletin bunların üzerine gitmesi lazım ve bunlara cezai işlem uygulaması lazım...”
Dumlupınar Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Şahmurat Arık, Birlik Vakfı Kütahya Şubesinin düzenlediği, “15 Temmuz Darbe Girişimi ve Küresel Güçlerin Hedefindeki Türkiye” konulu seminerde konuşuyor: “Prof. Dr. Şahmurat Arık, düzenlenen etkinlikte gençlere, küresel markaların Türkiye üzerindeki oyunlarından, bu oyunların özellikle aile temelinden gelen Türk Aile yapısını nasıl etkilediği, özellikle savaş ve 15 Temmuz darbe girişimi olaylar ile bozamayacağını anlayan küresel yapının aile temelinin nasıl bozulacağı konularında devamlı algı oluşturmaya, özellikle LGBT sloganı ve simgeleri ile Türk Aile yapısını yıpratmaya çalıştıklarını...”
Uşak Üniversitesi’nin temmuz ayında düzenlenen mezuniyet töreninde bir öğrencinin gökkuşağı bayrağı açmasını, Yeni Şafak twitter hesabı, “Uşak Üniversitesi'ndeki mezuniyet töreninde sahneye çıkan bir kız öğrenci, merdivenlerden inerken beline sakladığı LGBT paçavrasını açarak provokasyon yaptı” ifadesiyle paylaştı. Ardından Üniversite twitter hesabında paylaştığı açıklamada, LGBTİ+’lara yönelik nefret söylemine ortak oldu, “LGBT paçavrası” tabirini kullandı. “Mezuniyet töreninde LGBT sapkınlığı propagandası” servisi yapan Akittv’ye katılan Uşak Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ekrem Savaş Akit, “paçavra” ifadesini tekrar etti. “LGBT paçavrası” ifadesi, Saadet Partisinin yayın organı Millî Gazete tarafından da kullanıldı: “Uşak Üniversitesi mezuniyet töreninde skandal! LGBT paçavrası açtı... sapkın LGBT paçavrası”. Hükümet medyasından Takvim’in nefret nakaratları ise “LGBT terörü propagandası” ile “Sapkınlığın paçavrası” oldu. Millî Gazete, “sapkın” ve “LGBT paçavrası” nefret nakaratlarını ODTÜ mezuniyet töreni için de tekrar etti.
Kocaeli Şehir Hastanesinin Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Hastanesi bölümünün dış cephesinde bulunan renkli sütunların yaydığı “sapkınlık” daha önce Kandıra Belediye Meclisi AKP’li Meclis Üyesinin dikkatini çekmişti. Aynı renkli sütunlar bir yıl sonra bu kez de, partisinin görevden aldığı Ankara Büyükşehir Belediye eski Başkanı sıfatlı şahıs tarafından kopyala-yapıştır yeniden gündeme getirildi: “Hayırdır? Kocaeli Şehir Hastanesi. LBGT’ye hayranlığınız nereden?”
Kocaeli yerel basınından Bağımsız Kocaeli gazetesinin haberiyle, Ankara Büyükşehir Belediyesi eski Başkanı Melih Gökçek’in,” son olarak Kocaeli Şehir Hastanesi’nin renklerinden bir çıkarım yaparak hastaneyi LGBT’yle ilişkilendirmesi” üzerine, Bağımsız Kocaeli’den Sebahattin Aydın’ın aktardığına göre, “Kocaeli Şehir Hastanesi yönetimi, Melih Gökçek'in paylaşımından sonra renkli döşemelerin üstünü kapattı”. Gazeteci Aydın, “Bu ne basiretsizlik!” diye sordu. Partisinin görevden aldığı Ankara Büyükşehir Belediye eski Başkanı sıfatlı şahıs ise twitter’dan, “Ve camlar LGBT’den temizlendi... Türkiye’de LGBT’ye geçit yok” paylaşımlarıyla devam etti.
Kocaeli yerel basınından Kocaeli Gazetesi, “Melih Gökçek'ten bir garip Kocaeli Şehir Hastanesi paylaşımı!”; Kocaeli Koz, “Melih Gökçek istedi, Kocaeli Şehir Hastanesi yaptı!” başlıkları atarken, Ses Kocaeli, “Melih Gökçek Kocaeli Şehir Hastanesi'ni hedef aldı”; Demokrat Kocaeli, “Kocaeli Şehir Hastanesi büyük bir saldırıyla karşı karşıya”; Korkusuz Kocaeli, “Melih Gökçek ayrı saçmaladı Kocaeli Şehir Hastanesi ayrı saçmaladı!” başlıkları attı.
Çağdaş Kocaeli, “Gökçek’in eleştirisine jet çözüm! Kocaeli Şehir Hastanesi, Ankara Büyükşehir Belediyesi eski Başkanı Melih Gökçek’in eleştirisine jet hızıyla çözüm buldu” derken; Demokrat Kocaeli, “Melih Gökçek LGBT benzetmesi yapmıştı, Kocaeli Şehir Hastanesi'nin üstünü örttüler!” bilgisi geçti. Nihayet, Demokrat Kocaeli, “Kocaeli Şehir Hastanesi Başhekimi'nden LGBT iddialarına yanıt geldi”ğini duyurdu: “Kocaeli Şehir Hastanesi Başhekimi Op. Dr. Aziz Çardak’ın durumla ilgili kendilerinin bir problemi olmadığını ancak gündemi meşgul etmemek adına ilgili duvara branda örtüldüğünü belirtti. Başhekim Çardak duvara ne olacağı ile ilgili sorduğumuz soruya ise kararı Sağlık Bakanlığı’nın ve hastaneyi yöneten şirketlerin vereceğini söyledi.”
Hükümet medyası: Homofobik nefret söyleminin hem aracısı hem üreticisi
Anayasal güvenceyle kurulmuş, İçişleri Bakanlığına kayıtlı LGBTİ+ derneklerinin çalışmalarını sanki gizli saklı ve yasadışıymış gibi servis eden, LGBTİ+ toplumunu, kurumlarını ve doğrudan Kaos GL Derneği’ni hedef alan Haber7 isimli internet sitesinin Haziran ayındaki karalama ve nefret yayınını kayda geçirmiştik. Haber7 isimi site (1, 2, 3, 4, 5, 6, 7), Kaos GL’nin medya izleme kapsamında kayda geçirdiği ayrımcı dil ve homofobik nefret söylemiyle hedef gösterme siyasetini temmuz ayında da sürdürdü: “‘Kaos’ oluşumundan Türkçe ve İngilizce ‘kara liste’! Listede Haber7 ve Erdoğan da var”
Haber7 isimli site, derneğin çalışmalarını, “sapkın faaliyetler” olarak kodlamak, “LGBT propagandası” nakaratıyla derneğin haber sitesini, medya çalışmalarını ve diğer akademik-kültürel aktivitelerini karalayarak hedef göstermek kendisine serbest olsun istiyor. “Terörden daha beter”, “gelecek nesillerin ifsat edilmesi”, “gelecek nesilleri ifsat projeleri”, “beşinci kol faaliyetleri”, “Türk aile yapısını hedef almak”, “aileyi hedef alan LGBT dernekleri”, “toplumu yozlaştıran faaliyetler”, “LGBT propagandası”, “sapkın faaliyetleri normalleştirmek”, “çocukları hedef almak”, “LGBT’nin kirli amacı” gibi nefret nakaratlarıyla Kaos GL Derneği’ni karalamak ve hedef göstermek “eleştiri” sayılsın istiyor.
“Eleştirileri ‘Nefret Söylemi’ Olarak Sunuyorlar” ara başlıklarından anlaşılan o ki en azından yaptıkları yayının nefret söylemi sayıldığını okumuş olsalar da, Haber7 isimli site, nefret söylemini doğrudan üretmek, yaymak, hedef göstermekle yetinmiyor, okurlarıyla takipçilerini de nefrete teşvik ediyor: “Bunlara halk olarak en sert tepkiyi vermediğimiz sürece Daha fazla deprem sel vb felaketlerle karşılaşmaya devam edeceğiz”, “Bunların organizatörlerine ve lider grubuna, ülke insanlarına hakaretten dini aşağılamadan küçük çocuklara sapıklık ve tacizden işlem yapılıp yıllarca hapse atılsınlar”, “Bu ahlaksız grubun nefesini kesin tek tek ortadan kaldırın bu cesareti nerden alıyor putin olsa hepsini patates tarlasına gömmüştü”, “Bu rezileri devlet kanunla yasaklanmalı millet in değerlerine ve aile yapısına ters olan sapkınlara ağır ceza verilmeli ve yasaklanmalı meclis derhâl harekete geçmelidir”, “Bu kaos gl ve derneği kapatmalı adamları içeri atıp müebbet vermeli”, “bunların toplamak devletin 3 saatini almaz, bunları yok etmek 4 saati almaz”, “Bunların katli vaciptir”, “Kardeşim çıkarın yasayı,yasaklayın bunları,bunları savunan kim varsa tıkın cezaevine,ezin kafalarını gitsin,yoksa sabrımız taşıyor bu sapkınları bulduğumuz yerde kafalarını kıracaz az kaldı.”
Haber7 sitesi, eski Akit muhabiri Nurullah Alpay ile kaosGLorg okumalarına devam ediyor: “Okullara sızdılar! LGBT’lilerden ‘öğretmen’ ağı... "Toplumsal cinsiyet eşitliği" projesi kapsamında LGBT'lilerin okullara sızdığı ve Öğretmen Ağı isimli oluşum üzerinden çeşitli etkinliklerle öğretmenlerle temas kurdukları öğrenildi...” Site, Milli Eğitim Bakanlığı’nın bir dönem yürüttüğü 'toplumsal cinsiyet eşitliği' programını “cinsiyetsizleştirme projesi” olarak yaftalıyor, “LGBT'yi yaygınlaştırmaya çalışan oluşumlar, okullara kadar sızdı” söylemiyle gene Kaos GL’ye kadar geliyor. kaosGLorg’da arama tarama çalışmalarına devam eden Haber7 sitesi, 2017 yılından bir haberden aldığı isim ve sayfa görüntüsüyle bir eğitmeni de, “LGBT’li eğitmen” diye hedef gösteriyor. Öğretmen Ağı isimli girişimi hedef alan Haber7 sitesi editörü Nurullah Alpay’ın “özel haber”iyle nefreti teşvik edilen “okur ve takipçileri”nin “haber”den anladığı ise gene değişmedi: “Bunlara karşı acımasız olmak zorundayız. Acırsan acınacak hale düşersin. Bunlar nesli ifsad etmek istiyor. Bunun ne büyük bir felaket olacağını anlatmaya gerek yok. Öyleyse bunların görüldüğü yerde aforoz edilmesi şart. Hiçbir lgbli devlette görev alamaz ve aldığı tespit edilenler görevden uzaklaştırımalıdırlar.”
LGBTİ+’lara karşı nefret siyasetini sahiplenen hükümet yanlısı medya, homofobik nefret söyleminin hem aracısı hem doğrudan üreticisi olmayı Temmuz ayında da sürdürdü.
LGBTİ+’ların hak ve özgürlüklerini tanımayan, eşit yurttaşlık hakkını inkâr yetmeyince yaftalayan, hedef gösteren, kriminalize eden, düşmanlaştıran, cinsiyetçi ve homofobik nefret söylemiyle nihayet “dış güçler” ve “terör”le ilişkilendiren hükümet yanlısı ve de muhafazakâr medyanın karalama ve nefret kampanyalarıyla işleyen yayınlarına temmuz ayından ilk örnek Yeni Şafak sosyal medyasından gelsin: “Sapkın dernek”. Ayrımcı dil ve homofobik nefret söyleminde yok mu el yükselten: “LGBT sapkınlığını savunan sözde bir dernek”, “LGBT terörüne mahkemeden tokat gibi cevap: Aileyi korumak devletin görevidir. Sapkın LGBT terörünü destekleyen bir kuruluş RTÜK'e dava açmıştı. Mahkeme kararını verdi. Dava sonucunda 'Devletin aile kurumunu koruması en tabii görevidir.' denilerek dava sonuçlandırıldı.”
Öte yandan, LGBTİ+ yurttaşların Anayasal hak ve hürriyetlerinin yasaklanması için kurumsal ayrımcılık ve nefret çağrısı yapan, olmuyorsa “idam”a kadar yolu var söyleminin dillendirilebilmesine imkân sunan İstanbul Saraçhane Parkı’nda geçen sene düzenlenen mitingin tanıtım videosunu “kamu spotu” olarak televizyon kanallarına ve radyo istasyonlarına tavsiye eden Radyo ve Televizyon Üst Kurulu (RTÜK), “eşcinsel ilişki” ve “toplumsal ve kültürel değerler ile Türk aile yapısına aykırı yapımlar” ithamıyla dijital kanallara üst sınırdan idari para cezası kesmeye devam ediyor.
Türkiye Gazeteciler Cemiyeti (TGC), RTÜK’ün, dijital platformlara verdiği cezaya, “tek tip insan, tek tip aile, tek tip yayıncılık” eleştiriyse tepki gösterirken, Hükümet yanlısı medya, cezai yaptırımların adını koydu: “LGBT Yaptırımı!”. Türkiye Gazetesi, “müstehcen içerik”, Star, “sapkın yayınlar”, Akit, “LGBT yayınları... sapkın yayınlar...” başlıkları atarken, Yeni Şafak, “RTÜK LGBT sapkınlığına geçit vermedi: Ahlaksız yayınlar...” başlığını tercih etti. Sabah’ı ise “sapkın” sıfatı kesmeyince, “RTÜK'ten LGBT terörüne ceza!” başlığı attı. Aydınlık’ın Ulusal Kanal’ı ise “RTÜK LGBT dayatmasına savaş açtı” başlığını tercih ederken, görsel olarak, yakılmış yırtılmış ve ayaklar altında çiğnenen gökkuşağı bayrağı kullandı.
Onur Ayı Haziran’ı homofobik nefret coşkusuyla karşılayan Yeni Şafak sosyal medyası, LGBTİ+ toplumunun gökkuşağı bayrağını “LGBT paçavrası” hakaretiyle servis etmeyi Temmuz ayında da sürdürdü: “ODTÜ mezuniyet töreninde LGBT paçavrasıyla provokasyon yaptılar.” Hükümet medyasından Star, “ODTÜ mezuniyet töreninde LGBTİ+ provokasyonu” başlığı altında “LGBTİ+ sapkınlığının sözde bayrağı”, “eşcinsel provokatörler”, “sapkınlığın sözde bayrağı” ifadeleriyle nefret nakaratlarını tekrar etti. Akit, nefret nakaratında geri mi kalsın: “Skandal... öğrencilik değil sapkınlık... LGBT paçavrasını açarak provokasyon... sapkınlığın sözde bayrağı olarak adlandırılan LGBT paçavrası...”
“LGBT paçavrası” söylemi AHaber ve Aydınlık tarafından da sallandı. Aydınlık, Almanya’da bir askeri törende, Savunma Bakanı’nın “LGBT bayrağını göndere çekerken görüntülendi”ği haberini ana sayfasından, “LGBT silahlandı” başlığıyla verdi. AHaber’in servisi ise “Almanya'dan LGBT terörüne destek! Savunma Bakanı Boris Pistorius paçavrayı göndere çekti” oldu.
Yeni Şafak sosyal medyası, LGBTİ+ karşıtı nefret söylemi saçmakla yetinmedi, doğrudan kişileri de hedef gösterdi. Yeni Şafak’ın hedef gösterdiği trans kadın, sosyal medya hesabından, “Tecavüzcüler, kadın katilleri, hayvan düşmanları, torbacılar, mafyalar... haberlerde hep yüzleri buğulanırken yenişafak gazetesi benim yüzümü sırf ben LGBTİ+ bireyi olup trans kadın olduğum için paylaşabiliyor” diye tepki gösterdi. Yeni Şafak tarafından fotoğrafıyla hedef gösterilmesinin ardından sosyal medyada doğrudan hedef alınan trans kadın, “Can güvenliğim Yenişafak gazetesi tarafından ihlal edilmiştir. Eğer bana bir şey olursa bunun sorumlusu onlardır” açıklaması yaptı. Yeni Şafak, bu kez de, trans olduğu için hizmete erişim hakkı engellenmek istenen ve cinsiyet kimliğinden ötürü ayrımcılığa uğradığını bildiren bir trans kadını hedef alıyor: “LGBT’liler kuaförleri de işgal etmeye başladı: Trans zorbalığından kadınları kim koruyacak?”
Eskişehir Odunpazarı Modern Sanat Müzesi'ndeki “Yas ve Haz” isimli sergi de Yeni Şafak’ın hedefindeydi: “Sapkınlığı 'sanat' olarak pazarladılar: Odunpazarı Modern Sanat Müzesi'nde LGBT propagandası”. Hükümet medyasından Sabah’ın sanata karşı homofobik nefret nakaratları ise “LGBT propagandası”, “LGBT sapkınlığı” ve “ahlaksız sergi” oldu.
Yeni şafak, Avrupa Birliği üyesi Yunanistan’ın evlilik eşitliğine yasal güvence getirme planını “skandal” olarak servis ederken, hak hukuk hürriyet tanımaz ve eşitlik karşıtı yasaklarından ötürü Çin’i alkışladı: “Çin'den sapkın LGBT lobisine geçit yok: Pekin yönetiminden yeni yaptırımlar... Hükümet, eşcinsellerin evlat edinebilmesini, ülke genelinde LGBT yürüyüşü ve faaliyetlerinin düzenlenmesini ve televizyondaki dizi ve filmlerde eşcinsel rollerin canlandırılmasını yasakladı.”
Hükümet medyasından Takvim, “Küresel sapkınlık projesi LGBT'ye Rusya ve Çin'den darbe!” başlığıyla Yeni Şafak’ın nakaratlarını tekrar etti. Takvim’den Rusya’ya bir alkış da Gürcistan üzerinden geldi: “Dünya LGBT terörüne karşı ayakta! Gürcistan'da binlerce kişi küresel sapkınlığı protesto etti”. Takvim ve Sabah, “LGBT terörü” nefret nakaratını ABD üzerinden de tekrar etti.
Çin ve Rusya’nın LGBTİ+ yurttaşlarına yönelik kurumsal ayrımcılık ve nefret siyasetine gelen alkışlar Hükümet medyasından Akit ile devam ediyor: “Çin'den LGBT'li sapkınlara ağır tokat... Rusya’dan LGBT sapkınlığına geçit yok”
Anayasa’nın tanıdığı hak hukuk hürriyeti görmezden gelen Akit, “Neler oluyor böyle!” şaşkınlığı: “Mahkemeden skandal 'onursuz yürüyüş' kararı... eşcinsel sapkınlar... sözde onur yürüyüşü... sapkınlar... lobi...” Akit, ayarı iyice kaçırıyor: “Bu nasıl hakim bu nasıl karar? Travesti doktor Taksim Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne geri döndü... Her bir karışı şehit kanıyla sulanmış Türkiye'de LGBTİ ahlaksızlığının hortlatmaya çalışan sapkınların adeta oyuncağı haline gelen bir hakimin kararı sonrası...” Akit’in Anayasa tanımaz kurumsal ayrımcılık ve nefret çağrısı dinmiyor, barolara kayyım istiyor: “Aile mefhumu korunmalı! LGBT’ci barolar görevden alınmalı... Şeytani küresel çetenin tüm dünyaya dayattığı ve insani değerleri yozlaştırmayı, toplum yapısını bozmayı amaçlayan LGBT sapkınlığının bayraktarlığını yapan Ankara, İstanbul ve İzmir baroları, hukukçuların tepkisini çekmeye devam ediyor...”
Kaos GL’den aylık nefret söylemi takibi
Kaos GL, sosyal medya ortamları ile internet yayıncılığında cinsel yönelim, cinsiyet kimliği ve cinsiyet ifadesi ile LGBTİ+ varoluşlara yönelik ayrımcı yaklaşım, homofobik ve transfobik söylem içeren haber ve gelişmeleri takibe alıyor.
Böylece Kaos GL, internet yayıncılığında dikkat çeken, sosyal medya ortamlarında öne çıkan Lezbiyen, Gey, Biseksüel, Trans ve İnterseks (LGBTİ+) odaklı homofobik ve transfobik nefret söylemi üreten ve yayan haberler ile mesajların aylık takibini ve irdelemesel kaydını tutuyor.
Ayrımcı, ırkçı, homofobik, transfobik unsurlar taşıyan ifadelere nefret söylemi denilmektedir. Bir gruba ya da o gruba üyeliği nedeniyle bir kişiye yönelik düşmanlıktan kaynaklanan ve o gruba yönelik düşmanlığı gösteren veya cesaretlendiren ifade biçimleridir. Nefret söylemi, nefret suçuna teşvik ya da eşlik edebileceği için, bu iki kavram birbiriyle bağlantılıdır.
Nefret söylemi, Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi tavsiye kararında, “nefret biçimlerini yayan, teşvik eden, savunan ya da haklı gösteren her tür ifade biçimi” olarak tanımlanıyor: “Cinsel yönelim veya cinsiyet kimliği temelli ayrımcılık Avrupa Konseyi standartlarıyla bağdaşmaz.”
“Nefret söyleminin genellikle toplumda azınlık durumunda olan gruplara yönelik gerçekleştiği düşünüldüğünde, yaygınlaşması sonucunda zaten genellikle görünmez olan bu gruplar çoğunluk grupların bu tarz yaklaşımları ile muhatap olmamak adına daha da fazla oranda görünmez hale gelmektedirler. Nefret söylemine yönelik devlet tarafından aktif bir karşı koyuş ortaya konulamadığı durumda ve ifade özgürlüğü adına bu tür ifadeler koruma gördüğünde, bu durum devletin hoşgörüsüzlüğe ve nefrete karşı azınlık grupların korunması yerine bu tür görüşlerin yayılmasını tercih ettiği anlamına gelecektir.”
Lezbiyen, Gey, Biseksüel, Trans ve İnterseks (LGBTİ+) terimleri ile tanımlarını, LGBTİ+’lara yönelik ayrımcılık ideolojileri ve anlamlarını, insan hakları ve ayrımcılıkla ilgili terimler ve tanımlarını ve daha fazlasını, Kaos GL Derneğince yayınlanmış “LGBTİ Hakkında Sıkça Sorulan Sorular ve Cevapları” kitapçığında bulabilirsiniz.
Not: Bu dizide, internet ortamı ile sosyal medyadan yapılan alıntıların yazım hatalarına dokunulmuyor; olduğu gibi alınıyor.
Etiketler: insan hakları, medya, nefret suçları, din/inanç, siyaset